Sanıyorlar ki enflasyon yorulacak ve düşecek

Yetkililer, sürekli, şu ay veya öbür ay enflasyon düşecek diye mesaj veriyor fakat düşmüyor; düşmediği gibi yükselmeye de devam ediyor ve edecek.

Sanıyorlar ki enflasyon bir atlet gibi bir süre koştuktan sonra yorulacak veya obur bir canavar olarak bir süre sonra doyacak.

Yanılıyorlar.

Eğer enflasyon bir atletse ve önüne onu yavaşlatacak bir engel konulmazsa, hızlandıkça, hızı hep artacaktır.

Ya da bir canavarsa, bugün on porsiyon yemekle doyarken ertesi gün on bir sonraki gün on iki sonraki gün daha fazla yemek yiyecektir çünkü bu canavar, yemek yedikçe iştahı artan bir canavardır.

Yani enflasyon ne yorulur ne de doyar.

Olacak olan bir süre sonra bu atletin aşırı hız dolayısıyla uçmaya başlamasıdır, ya da enflasyon canavarının aşırı derecede yemek yemekten dolayı şişmesi ve uçmasıdır.

Biz iktisatçılar, bu benzetmelerdeki her iki duruma da “hiper enflasyona geçiş” diyoruz.

Hükümeti bir kenara bırakalım ve soralım: Hiper enflasyona geçiş engellenebilir hatta enflasyon düşürülebilir mi?

Cevap: Evet. Tek şartı var: Mücadele etmek.

Nasıl?

Enflasyonun oluşum kaynakları, temel olarak üçtür: Arz yönlü fiyat artışları, talep yönlü fiyat artışları ile beklentilerin bozulması ve endeksleme davranışlarının tetiklediği fiyat artışları.

Çözümleyerek ilerleyelim.

1)Türkiye’de tüketilen sanayi ürünler içindeki ithal ürünler payı %65 civarındadır. Hammadde fiyatları küresel düzeyde arttığı için fiyat artışları engellenememektedir. Mesela altmış dolar olan petrolün varili yüz on dolara çıkmışsa, kim ne yapabilir ki? Böyle durumlarda kur ve talep düşüşü sağlayacak politikalara ihtiyaç varken; Türkiye, bu yangına adeta benzinle giderek hem kurları hem de talebi artıracak politikalar uygulamaktadır.

2)Talep yönlü enflasyon: Talep yönlü enflasyon iktisadi faaliyetlerin artması, yani yatırım ve tüketim harcamalarının artması demektir.

Yatırım ve tüketim harcamaları kredi verme şartlarının gevşetilmesiyle artar. Aşırı gevşetilmesiyle aşırı oranda artar. Öncesinde ve esnasında, “enflasyon kötülüğünün tetikleyicisi” kamu harcamaları başroldedir.

3)Düzenli, sürekli ve yüksek oranda fiyat artışlarının en etkili sebebi, beklentilerdeki bozulmadır yani gelecekte fiyatların artacağına dair beklentilerdir. Olumsuz beklentiler, zamanından önce ilave talepler oluşturur; sonuçta bu gelişmeler enflasyonu sürekli ve kalıcı bir hale getirir.

Endeksleme: Olumsuz beklentiler sadece eşya fiyatlarını artırmakla kalmaz, paralel olarak, başta ücretler olmak üzere, hizmet fiyatlarının da artmasına yol açar. Mesela Türkiye’de memur ve emekli maaşları enflasyona endekslenmiştir. Devlet de vergi, resim ve harçları enflasyona endeksliyor, vs.

Mesela bu Haziranda, endeksleme gereği, emekli ve memurlara %40 ve asgari ücretlilere de en az %20 zam yapılacağını iki ay önce yazmıştım.

ENFLASYONLA MÜCADELE

Talep kısılmadan enflasyon düşmez. Enflasyonu kısmanın en etkili yolu da kredileri kısmaktır. Bunun için de TCMB’nin faizleri artırması şarttır. Yanı sıra, makro ihtiyati tedbir dediğimiz zorunlu karşılıkların artırılması, piyasaya daha az para verilmesi, hazine tahvillerinin satılarak piyasadan para çekilmesi (bilanço küçültmesi) gibi tedbirler alması gerekir.

Enflasyonla mücadelenin farzı üçtür: a)Güvenilir bir ekonomi yönetiminin varlığı ve yönlendirilmesi, b)TCMB politika faizinin artırılması ve c)Makro ihtiyati tedbirlerin alınması.

Enflasyonla mücadelede “güvenilirlik” en önemli unsurdur. Etkisi de faiz artış kararları ve makro ihtiyati tedbirlerin özünde içkindir. Eğer güvenilirlik varsa gerekenin altında faiz oranları ve daha hafif makro ihtiyati tedbirler bile etkili olabilir. Tersi de doğrudur.

Eğer faizler doğru bir seviyede belirlenirse TL tasarrufu olanlar döviz almaktan vazgeçer hatta bir kısmı reel faiz geliri elde etmek için dövizlerini bile satabilir, ilaveten yabancılar da döviz getirip bozabilir, vs.

Öyle görünüyor ki ekonomi yönetimi üzerine düşeni yapmayacak ve iktisadi faaliyetler hızlanarak devam edecek.

Mücadele edilmezse, TÜFE’nin bir yıl içinde %100’ü ve iki yıl içinde de %200’ü aşacağı kesindir.

YORUMLAR (17)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
17 Yorum