Son Analiz: Türkiye’de enflasyon ve faizleri düşürmek neredeyse imkânsız.

İktisadi faaliyetin yani yatırım ve tüketim harcamalarını çok yüksek oranda artırmak veya harcamalar artsın diye yüksek miktarda kredi kullandırmak, sonuçta, talep kaynaklı enflasyon eğilimini güçlendirir.

Oluşan tüketim ve yatırım harcamalarının, çoğunlukla, yurtiçinde üretilen ürünlere yönelik olması durumunda, maliye ve para politikası araçlarıyla enflasyon kontrol edilebilir; fakat Türkiye’de, bilindiği gibi, hızlı ve sıçrama niteliğinde talebin büyük çoğunluğu ithal ürünlere yönelik olmaktadır.

Arz yönlü enflasyonu düşürmek zor, fakat bütün zorluğuna rağmen, her halükarda talep yönlü enflasyonu düşürebilmenin imkânları ülke içinde mevcuttur.

ENFLASYON BEKLENTİLERİ VE ENDEKSLEME

Türkiye’nin enflasyonunu düşürmekle ilgili bir başka engel de zihinlere çakılmış olan “endekslemeye göre fiyatlama” davranışıdır.

Bunların başında yönetilen ve yönlendirilen ürün fiyatları gelmektedir.

Bunlar, fiyatı kamu tarafından belirlenen alkollü içecekler ve tütün ürünleri, otomobil ve akaryakıt vergileri ile kamuya bağlı kurumlar (belediyeler, KİT’ler vb.) tarafından belirlenen ve/veya onaylanan mal ve hizmet kalemlerini ifade etmektedir.

Elektrik, şebeke suyu, metro, otobüs, vapur ücreti vb. Çay. Ehliyet, pasaport, noter, mahkeme harçları, at yarışları, milli piyango, otoyol ve köprüler vs.

Kamu, her yıl, bazı vergileri “yeniden değerleme oranı” dediğimiz oranda, mesela 2019’da %22,58 artırdı.

Her yıl devlet geçen yıl gerçekleşen enflasyon verisi oranında çalışanlarına, kamu çalışanlarının enflasyona ezdirilmeyeceğine dair politikası gereği, zam yapar. Şirketler de.

Şirketler, her yıl ürün fiyatlarını, kurlardaki potansiyel artışları akıllarından çıkarmadan, en az tahmin edilen enflasyon oranında attırırlar.

İthalatçılar kur artış tahmini artı risk primi oranında ürünlerine zam yaparlar.

Neredeyse herkes geçmişteki verileri kullanıp geleceği tahmin ediyor ve ona göre sattığı ürünlerin fiyatını belirliyor.

ENFLASYONU KİM İNDİREBİLİR?

Arz yönlü enflasyonun indirilebilmesi için, güvenilir bir hükümet döneminde en az üç yıl “cari fazla” verilmeli, bu sayede dış borç artmaz ve döviz rezervleri yükselir. Bu durum, arz yönlü enflasyonu dizginleyebilir ve yatırımcılar nezdinde itibar oluşturur, aynı anda, beklenti kanalları üzerinden algıları da düzeltir.

Türk toplumu ithal ürün hayranı bir tüketim toplumu olmaktan çıkar ve yerli mal talep etmeye başlarsa; bu talep de, yurtiçinde kurulacak üretim tesisleriyle temin edilebilirse dış ticaret açığı bile kapanabilir.

Hükümet veya yetkililer ucuz ve bol krediyi sadece ihracat yapacaklara temin edip ithal edilen ürünleri pahalılaştırırsa; bunun da dış ticarete katkısı olur.

Kamu ve belediyeler endeksleme yoluyla fiyat belirlemekten vazgeçip kendi verimliliklerini artırırlarsa, diğer şirket ve kurumlar da onları takip edebilir.

Eğer kamu ithal ürün talebini azaltır ve tekelci kurumları yakından izleyip tam rekabetçi bir piyasa oluşturabilirse fiyat artışları zorlaştırılabilir vs. vs. vs.

SONUÇ

Tartışmaya “faiz mi sebep enflasyon mu…” tartışmasıyla başlamış ve “eğer, enflasyon %2’ye düşürülürse faiz oranlarının düşebileceğini ve önemsizleşebileceğini” ima etmiş ve analize öyle başlamıştım; bu dördüncü köşe yazısı.

Bu yazıları yazmadan önce, enflasyonun düşürülmesiyle ilgili umutlarım vardı. “Bu hükümet yapamazsa, bir başkası gelip gereğini yapabilir” inancını taşıyordum.

Buraya sonucunu yazdığım ve yazmadığım fakat üzerine düşündüğüm (mesela 2002 – 2007 döneminde arz yönlü dezenflasyona rağmen enflasyonun artış sebepleri) bütün analizlerimin sonunda enflasyonu indirmek için “bir çözüm reçetesi” ve başka parlak fikirler önermeyi umuyordum.

Artık böyle bir umudum yok. Mevcut veri setine göre Türkiye’de enflasyon kalıcı olarak düşürülemez. Bu hükümet hiç düşüremez.

Sonuçta, faiz oranları da indirilemez. İndirilemeyecektir. Biz, yüksek enflasyon ve yüksek faizler ayrılmaz üçlüyüz; maalesef; son analizim bu, velev ki ben yöneteyim, sonuç değişmez.

YORUMLAR (19)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
19 Yorum