Avrupa’yı kasıp kavuran dostluk elçilerimiz

Burak Yılmaz ve Zeki Çelik, Fransa Ligi’nde ilkyarının karmasına seçildi. Mbappe, Neymar, Di Maria gibi büyük şöhretlerin giremediği karmada santrfor mevkiinde Burak Yılmaz var.

Zeki Çelik de yılın en iyi sağbeki seçilmişti, şimdi karmada. Yusuf Yazıcı ise tekniği ve özellikle attığı hat trickleriyle adından sözettiriyor.

Burak Yılmaz- Yusuf Yazıcı- Zeki Çelik Üçlüsü’nün Lille’i, PSG’le rekabet ettirip zirveye taşıması büyük başarı. Mustafa Kapı da kadroya girerse, Lille’de tam 4 Türk olacak...Milli solbek Umut Meraş da La Havre’de.

Fransa’yla siyaseten ilişkilerimizin en kötü dönemlerinden birini yaşarken, futbolcularımız, Fransız kamuoyunda ülkemizin reklamını yapıyor, gazete manşetlerini süslüyor

***

İngiltere’de ise Leicester’da Altınordu kökenli iki büyük yıldızımız var. İngiltere’de “en iyi defans oyuncu ”Çağlar Söyüncü ile, Roma’dan gelen golcümüz Cengiz Ünder, en fazla önplana çıkan oyuncularımız.

İtalya’da, geçilmez defansımız Merih Demiral Juventus efsanesinin gözbebeği. Usta yönetmen Hakan Çalhanoğlu da Lider Milano’nun vazgeçilmezi, İtalya liginin gözdesi.

Sassuolo’da Kaan Ayhan ve Mert Müldür var. Koray Günter de Verona’da. Udinese’de Tolgay Aslan.

İspanya’da milli Okay Yokuşlu Celta Vigo’da, Hollanda’da fırtına gibi esen Enes Ünal da Getafe’de devam ediyor. Emre Çolak ise artık geri döndü ve FKG’te.

***

Gurbetçilerimizin kuşkusuz, doğup büyüdüğü ve yağmur olup fırtınaya dönüştüğü yer Almanya.Başarılı milli defansımız Ozan Kabak da Schalke’de, genç forvet Ahmet Kutucu da.

Milli forvet Kenan Karaman F. Dusseldorf’ta, Ömer Toprak Bremen’de.

Bugün Antalya’da oynayan Nuri Şahin’in B. Dortmund’un kaptanlığını yapıp Real Madrid’e gittiğini de hatırlatalım.

Hamit Altıntop’un Almanya kariyeri, Real Madrid transferi de unutulmamalı, kardeşi Halil’in başarısı da Almanya’da başladı,

***

Arda Turan’ın, önce A. Madrid, sonra da Barcelona’daki başarısıyla İspanya’yı fethetmesi çok büyük bir kariyerdi. Burak Yılmaz’ın Çin’de Beijing seferi de, Gökdeniz Karadeniz’in uzun süre müthiş işler yaptığı Rusya’da ‘Kazan’ kaldırması...

Eski günlerini arayan Yunus Mallı’nın ve Hakan Çalhanoğlu’nun da Almanya’da, doğması, Mevlüt Erdinç’in Fransa’daki çıkışları...

Bugün FB’nin gündemindeki ve önce Alman liginde, sonra Alman Milli Takımı’yla yaşanmadık başarısı kalmayan Mesut Özil’in, Real Madrid ve Arsenal’deki büyük kariyeri, dünyayı kıskandıracak kadar büyük oldu....Keza M.City’de oynayan takım arkadaşı İlkay Gündoğan’ın da.

***

Türkiye, dünyada en büyük prestij kazandığı alanlardan birinde yükseldikçe yükseliyor...

Ekmek parası kazanmak için Avrupa’ya işçi olarak giden, maden ocaklarında çalışan, horlanan, dışlanan Türkler, şimdi başarısıyla kendini kabullendirmekle kalmıyor... Ülkemize, döviz ve gurur kazandırıyor...

Anadolu’nun gençleri de yine ekmek parası için ama bu sefer futbol oynamak ve gittikleri takım ve ülkelere de gurur yaşatmak için gidiyor..

***

Türkler’e sempati duyulması, prestij kazandırması ve gurbetçilerimize güven gelmesi için spor, önemli bir adımdı... Kaleyi içten fethetmenin, kendini kabul ettirmenin yolu bu oldu...

Nitekim de Mehmet Scholl’un Bayern ve Alman Milli Takımı’ndaki başarısı, kaptanlığa yükselişi çok önemli bir adımdı...

Mesut Özil’in de nöbeti devralarak Başbakan Merkel’in bile övgüsüne mazhar olan başarısı, Almanlar’ın Türk varlığına olan alerjisini dindirmek için ciddi bir fırsattı...

***

Çünkü onların en çok itiraz ettiği olay da, Türk futbolcularını yetiştirdikten sonra, Türk takımlarına kaptırmaları... Hele de, Almanya’yı bırakıp Türk Milli Takımı’nı tercih etmeleri...

Bizim görev dönemimizde yoğun görüşmeler sonunda Alman hükümetiyle bir mutabakat sağlamış ve iki tarafı da tatmin edecek bir formül bulmuştuk... Almanya ve Avrupa’da yaşayan gençlerimizi serbest bırakacaktık...

Hangi takımı istiyorlarsa onu seçmesine itiraz etmeyecektik, her iki ülke de, gençlerin tercihine saygı duyacaktı...

***

Mesela Almanya, Avusturya, İsviçre veya bir başka ülke... Gurbetçi gençlerimiz hangi ülkeyi seçerse seçsin “vatan haini” muamelesi yapmayacaktık, hatta onlarla övünecektik...

Böylece mutabık kaldık...

Hatta, “ Merak etmeyin; eğer gençlerimizi dışlamaz, gerekli yatırımları da yaparsanız, bu gençler 2020’ye kalmaz, sizin de, bizim de milli takımlarımızı ihya ederler” diye de espri yapmıştık...

***

Şimdi ise bunlar gerçek oluyor... Avrupa’nın her yanından başarıdan başarıya koşan Türk gençleri fışkırıyor...

Sayıları o kadar çoğaldı ki, artık takip edemez hale geldik... Bir de Türkiye’den gidip orada tutunmayı başaran ve en önemli liglerde fırtınalar estirenleri düşünürsek, övüncümüz katlanarak artıyor...

***

Gençlerimizle ne kadar gurur duysak az... Onlar bizim gerçek elçilerimiz... Daha da uzun süreli ve başarılı olmaları, Türkiye için büyük fırsat...

O zaman ufak tefek ihtilafları bir kenara bırakacağız ve bu gençlerin etinden, sütünden, derisinden yararlanacağız... Onlarla övünmesini bileceğiz.

***

Önce 70’li yıllarda Erhan Önal, Bayern Münih’le anıldığında dünyalar bizim olmuştu... Sonra Belçika’nın Standard Liege takımına transfer oldu, yıllarca onu takip ettik...

İlyas Tüfekçi, Stuttgart ve Schalke 04’teki parlak futbolculuk hayatı, Milli Takım’ımıza katkısı, Almanya’daki bütün Türkler’in tek övünç kaynağıydı...

Onu Borussia Dortmund’da sahne alan Erdal Keser izledi...

Sonra da bütün Almanya’yı ve Avrupa’yı, baştan başa kaplayan bir Türk fırtınası...

***

Avrupalılar, ırkçı ağırlıklı ve dışlayıcı politikaları neticesinde külfet gördükleri gençlerimize, nimet olarak sarıldılar sonra..

Tabii ki bu kolay olmadı...

Ezilmişlik ve horlanmışlıktan, şahlanma psikolojisine erişmek basite alınacak bir şey değil...

Kimliğini muhafaza ederek, kültürünü koruyarak hem de...

Büyük bir başarı öyküsü... Bunlar sadece basit ifade edilebilecek para için oynayan gençlerimiz değil, Avrupa’yı kasıp kavuran futbol elçilerimiz.

Övünelim, övünmek için pek çok sebebimiz ve de yıldızımız oldu...

Bir de düşünün şu 85 milyonluk ülkede, o kadar yetenekli gençlerimiz, dünyayı kasıp kavuracak kaabiliyetlerimiz var ki... Bir de ellerinden tutabilirsek...

 

YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum