Beşiktaş, başarıyor galiba...

Beşiktaş’ın Kadıköy’deki galibiyeti, çok önemli bir dönüm noktası. Moral motivasyon ve kulübe yeni ekonomik getirilerin de sağlanması açısından çok önemli bir başlangıç oldu.

Sorunları birikmiş bir yapı, ciddi mali yük, 4 milyar borç Ahmet Nur Çebi ve arkadaşlarının sırtında.

Başkan, camiayı seferberliğe çağırmış, yardım kampanyası düzenlemiş ve ciddi bir karşılık bulmuştu.

Sonra da Beşiktaş taraftarının çok sevdiği Sergen Yalçın göreve getirildi, pahalı transferler yapılamadı, özkaynaktan yetenekli gençlerle ve bütçesine uygun takviyelerle yola konuldu.

***

Geçtiğimiz sezon lig, çok iyi bir yerde tamamlandı.

Kartal’ın, UEFA’nın cezalandırdığı Trabzonspor yerine Şampiyonlar Ligi’ne katılması ciddi bir fırsattı.

Ancak beklenmedik bir PAOK Selanik elenişiyle bu büyük gelirden de mahrum oldu. Sonra, UEFA Kupası’nda da erken tükeniş.

Lige kötü bir başlangıç, her şey tam bir hayalkırıklığı. Hoca tartışılmaya, Başkan ve yönetimi sorgulanmaya başladı...

***

Ve tam da karabulutlar Akaretler’e çökmüşken, Beşiktaş, özellikle son iki büyük galibiyetle kendine geldi... Önce Başakşehir, sonra da deplasmanda Fenerbahçe galibiyetleri...

Biri geçen yıl Avrupa’da fırtına estiren bu yıl da Türkiye’yi Şampiyonlar Ligi’nde temsil eden Başakşehir...

Diğeri de her mevkiye 3’er futbolcu alarak kadrosunu çok güçlendirmiş, şampiyonluğa şartlanmış bir Fenerbahçe. İkisini de çok iyi futbol oynayarak yenmiş ve de takım kurgusunu da tamamlamış görüntü...

***

Üstelik de o dönem bile kadrosuna katamadığı, ihtişamlı Şampiyonlar Ligi galibiyetlerinin önemli aktörü, kiralık Abubakar’ını da (Ebubekir) transfer ederek onunla da Kadıköy’de fırtına estirerek tam bir gövde gösterisi yaptı.

Şimdi Beşiktaş, saha sonuçlarını yakalamaya, yukarı tırmanmaya ve bir maç eksiğine rağmen soluğunu, zirvedekilerin ensesinde hissettirerek çok daha güçlü. Bir o kadar da moralli.

Tabii, para bulmakla, kaynak aramakla, borçlarını azaltmakla meşgul Başkan Ahmet Nur Çebi ve ekibinin eli çok daha güçleniyor. Çünkü bu sonuçlar, camiaya da moral oluyor.

***

Her başarı yeni bir sponsor, her galibiyet ekstra para demek. Her kampanyanın karşılık bulması, daha verimli sonuçların alınması demek....

Hep devletin borçlarınızı ötelemesi, bankaların yapılandırması işleri çözmüyor.. Onlar geçmiş dönemi kapsıyor. Bugünün kurtarılması için eski oyuncuların ve yeni transferlerin ücretlerinin ödenmesi, cari giderlerin ve günlük masrafların karşılanması gerek...

Sponsorlar veya reklamcılar ticari kuruluşlardır, karşılığını alamayacakları bir tanıtıma veya kampanyaya asla girmezler.

***

Sizin seyirciniz artarsa, Şampiyonlar Ligi’nde seri galibiyetler alırsanız, ülkenin her tarafında, Avrupa’nın her yanında, dünya genelinde izleyeniniz varsa, hayran kitleniz oluşmuşsa, ekranlarda tartışılıyor, A sınıfı bir takım oluyorsanız sadece Beşiktaş taraftarı işadamları değil, ülkenizin önemli fırmaları, dünyanın büyük markaları gelir sizi bulur.

Tıpkı Şenol Güneş’le önce 2 lig şampiyonluğu, ardından Şampiyonlar Ligi’nde yaşanan büyük başarılar, Türk tarihinin bütün rekorlarının kırılması, kaynakların size akıtmasını sağlaması gibi. Neredeyse yıllık 200 milyon dolarlık bir gelire kavuşan bir Türk takımı. İhtişam, onur, gurur, prestij, her şey vardı.

Barcelona’nın bütçesi her yıl, yüzmilyon eurolara, milyar dolarlara ulaşıyorsa,bu, devler ligini, üstüste kazandığındandır. Bunun için başta THY olmak üzere, dünyanın en büyük markaları için cazibe merkezi oluyorsunuz...

***

Yoksa eğer Avrupa’da tutunamıyor, ilk turda eleniyorsanız, Şampiyonlar Ligi’nde gol atamıyor, puan alamıyor sıfırı tüketiyorsanız, kimse gelip size selam vermez.

Hele de ananızın ligine dönüyor, ordaki şampiyonlukları yeterli görüyorsanız, yerel veya hatırgönül firmalara kalırsınız. Onu da beceremiyorsanız, ancak siyasilere baskı yaptırıp kamu bankalarını, biraz da siz söğüşlersiniz ancak...

***

Türk takımlarının hali bu, ne yazık ki. 2000’de UEFA’da Galatasaray, 2016-17’de Şampiyonlar Ligi’nde Beşiktaş başardı. Bunu kalıcılığa çevirmek lazım.

Ahmet Nur Çebi’nin şimdilik bu lüksü yok. Önce içeride toparlayacak, yeniden zirve yapacak, sonra da Avrupa’da başarı arayacak.

Tabii ki de acilen ayakları üzerine duracak hale gelmeli... Sergen Hoca başarmalı, taraftar kenetlenmeli, Ahmet Nur Çebi’nin eli güçlenmeli...

***

Beşiktaş, Sergen Yalçın’ı, hoca olarak tam kazanmalı.İstikrar sonunu çözülmeli, devamlılığı sağlanmalı. Samimi mert, özgüveni ve futbol zekası yüksek bir isim. Üstelik de sözleşmesine tazminat maddesi koydurmayacak kadar Beşiktaş’ın evladı.

Her kulübün sahadaki yıldızları arasından, saha kenarında da yıldız çıkarma mecburiyeti var. Yabancılara, hele de hiç bir işe yaramayan hoca ve futbolculara verilen milyon dolarları hesaplayın, bugünün borçlarını karşılar.

Ahmet Nur Çebi başarmalı, Sergen Hoca başarmalı, Türkiye’de bütün kulüpler Seba’vari, Cavcav’vari yönetilmeli ve kazanmalı. Ülkenin ve milletin ihtiyacı var.

Önemli bir kale, Beşiktaş, başarıyor galiba...

 

YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum