Bütün hesaplar için spor bankası

Yıllardır gündeme getirdiğimiz ve kesin çözüm olarak gördüğümüz büyük bir projeyi, bir kez daha sizlerle paylaşıyoruz…

Başta futbol olmak üzere sporda en büyük yapılanmalardan biri, olmazsa olmazı, bir “spor bankası” kurmak ve bütün kulüplerin, federasyonların hesaplarını, bu bankaya taşımaktır…

Şeffaflığın, denetlene bilirliğin, kurumsal güvenin ve en önemlisi de kamuoyunu ikna etmenin en geçerli yolu da bu.

Sürekli yolsuzlukların konuşulduğu, paraların hesabının verilemediği taraftarı da ikna edebilmenin ve camiayı tatmin edebilmenin garantisi de bu…

***

Yılan hikayesine dönen ve bir kez daha TBMM’nin gündeminde bulunan Spor Kulüpleri Kulüpleri Kanun’nu, bu sefer çıkarsa, ilk büyük adım zaten atılmış olacak.

Bu kanuna “spor bankası” maddesi de ilave edilirse her türlü kaçağın önüne geçilmiş olacak. Her türlü harcamadan sorumlu başkan ve yöneticiler, bir de bunu direkt gözetim ve denetim altındaki hesaplarda yapacak, her türlü şaibe ortadan kalkacak…

***

Kulüp veya federasyon başkan ve yöneticilerimizi büyük şaibeden kurtaracak olmazsa olmaz, şeffaflık… Bunun için de her şeyin kamuoyunun gözü önünde cereyan etmesi gerekir…

Gençlik ve Spor Bakanlığı başkanlığında, Maliye Bakanlığı’nın da katılacağı bir çalışma başlatılmalı….

***

Futbol Federasyonu Kulüpler Birliği Vakfı, bütün federasyonlar, müessese ve belediye kulüpleri, bütün taraflar katılmalı…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la paylaşılmalı ve desteğini alınmalı. Mutlaka bir ‘Spor Bankası’ kurun veya gecikme ihtimaline karşı, hazır bir bankayla anlaşın. Mümkünse bir devlet bankası olsun.

Mesela, yıllardır Türkiye Kupası’nın sponsoru olan Ziraat Bankası olabilir...

***

Bütün kulüpler, TFF, diğer federasyonlar olmak üzere, kulüplerin bütün gelir giderleri, transfer gelir ve harcamaları bu hesap üzerinden olacak.

Sponsorluk, ayni nakdi sözleşmeler, personel harcamaları, ihaleler, mal ve hizmet alımları, temizlik ve güvenlik giderleri, kasko ve sigorta ücretleri, KDV, stopaj ve ceza ödemeleri...

Deplasman harcamaları, bilet satışı, forma ve stat isim hakkı dahil her türlü gelir giderler, bu hesaplar üzerinden yapılacak...

Kimden ne geldi, nereye ne gitti, bir futbolcunun piyasa değeri nedir, ona kulüp tarafından ne kadar ödendi, ilgili kulübünün kasasına ne kadar girdi... Aynı şekilde, satılan oyuncudan ne geldi, satılan kulübe, gerçekte ne ödendi, menajerlere verilen pay ne kadardır hepsi...

***

Açıktan ödeme olmayacağına, hiçbir menajere uluslararası kriterlere uygun olmayan ödeme yapılamayacağına göre, hiçbir yönetici, teknik direktör veya bir başkası, komisyon alamayacak, kulübü soyamayacak...

Veya satan ya da alan kulüpler de varsa işbirlikçisi hiçbir yönetici asla pay alamayacak, kirliliğe bulaşamayacak.

Yine Türkiye’deki uluslararası büyük organizasyonlar veya ülke içindeki şampiyonalar, etkinlikler, hülasa bakanlığın yaptığı veya yaptırdığı gençlik organizasyonları dahil her faaliyet, federasyonların bütün gelir ve gider kalemleri, bu hesapta toplanacak...

Hiç kimse 1 olan organizasyon firmasına 3 ödeyemeyecek, 2’sini kendi arasında paylaşamayacak. Kamu İhale Kanunu ve diğer yasalarla çizilen Bayındırlık fiyatlarıyla belirlenmiş yaklaşık maliyetin dışına çıkamayacak. Spordaki sempatiyi, insanların iyi niyetini istismar edemeyecek, kimseyi kandıramayacak, devleti zarara uğratamayacak.

***

Dünyanın öbür ucundan alınsa bile 2 milyon Euro’luk bonservis bedelini, 6 milyon ödemiş gibi gösterip, 4 milyonunu işbirlikçileri ile birlikte cebe indiremeyecek...

Devletin içine sızmış “yüzde 10 pay” alan suratsızlara, onlardan nasiplenen koruyucu ortaklarına, bütün halkayı oluşturan vampirlere fırsat doğmamış olacak.

Üç kuruşluk uçak biletleri ve otel giderleri, 10 kuruşa mal edilmeyecek. Ülkemizde tertemiz kalmış siyaset ve bürokratlara, spor sevgisiyle hizmet etmek isteyen federasyon ve kulüp başkanı, yönetici ve spor elemanları, gerçekten düzgün menajerlere kimse kem gözle bakamayacak, şaibe bulaştıramayacak.

***

Sporu, futbolu, kötü emellerine alet etmek ve kirletmek isteyen, hiçbir kimse de spora sızamayacak, sızsa bile tez elden fark edilip kapı dışarı edilebilecek. Yetmez, emniyete ve yargıya bildirilecek ve yediği haramlar, burnundan fitil fitil getirilecek...

İşte size sporun kurtuluş reçetesi en büyük projelerden biri… Keşke 12 yıl önce olsaydı, bugün bunları hiç konuşmak zorunda kalmasaydık. Bir 12-15 yıl daha beklemeden, kulüpleri ve federasyonları kurumsallığa kavuşturacak bu adımı atalım… Büyük düşünmek, radikal adımlar atmak, dağ gibi sorunlarla başa çıkmak büyük cesaretle olur…

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum