Kaybeden belli de kazanan kim?

Gerçekten Türkiye’yi çözmek, 5 bilinmeyenli denklem…

Olayların vahametini görünce “Dış güçler yaptı” diyelim, kendimizi avutalım, diyoruz ama öyle olmuyor. Yapanlar bizim insanımızın ta kendisi çünkü…

“Futbolda dev adım, hakemlikte büyük devrim” diyelim, teselli bulalım istiyoruz ama daha bir ay dayanamadan geri adım atıyoruz…

Hangi icraatı yapsak yüzümüze gözümüze bulaştırıyoruz…

***

Kahraman olmak istiyoruz, komik duruma düşüyoruz…

Devrim yapalım derken, devrim yaptığını iddia edeni devirdiğimizi anlıyoruz…

Ne yanlışları yok edip yeni bir doğruda buluşabiliyoruz, ne de kimseye yaranabiliyoruz…

Üstelik yanlışlar eksilmeden yerinde duruyor, var olan azıcık doğruları da yok ediyoruz…

***

Futbolumuzu dizayn etmeye çalışan bir güç var... “Hukukun gücü değil de, güçlünün hukuku”nu uyguluyor…

Öyle sezonlar geçiriyoruz ki, hiç birinde tarafları mutlu edemiyoruz… Kimse de vicdanen tatmin olmuyor…

MHK başkanlarının biri gidiyor, diğeri geliyor.

Çok uzun vadeli bir plan hazırlarken, çok kısa vadede istifa etmek zorunda kalıyor…

Hem de daha projesini bile hazırlayamadan…

***

Ferhat Gündoğdu MHK’sı tarihin en büyük operasyonunu yapmış, 13 ünlü hakemi göndermişti…

Biz o gün eleştirmiştik, “Türkiye’nin bütün paydaşlarının birikmiş günahlarını tek başına hakemlerin üzerine yıkamazsınız” demiştik…

Şimdi Gündoğdu’nun gönderdikleri geri geldi, kendisi gitti…

Üstelik TFF Başkanı’nı da aldı götürdü… Yetmedi, yönetimi de ortasından çatlattı…

***

Ayrıca dışarda dünyanın en büyük hakemlerinden biri olarak alkış alan ve içerde eyyamcılık yapmakla suçlanan, Cüneyt Çakır’ın dönüşü de muhteşem oldu…

Antalya’da galaya çıkar gibi adeta tebrikler ve alkışlar eşliğinde maç yönetti…

Tabii düdük çalacağı Dünya Kupası muamması da çözülmüş oldu…

En büyük kazanım da buydu…

Sabri Çelik ve yeni MHK’sı bu kadar sallantıdaki bir görevde hangi plan programla çalışacak, hangi reformu göze alabilecek merak konusu…

Muhtemelen o da gideceği güne kadar durumu idare edecek…

***

2016’da bir Galatasaray maçında 4 Trabzonsporluya kırmızı kart gösteren Deniz Ateş Bitnel, Bodo Mavililer’i bitirmişti.

Onun hakemliğini de, ona kırmızı kart gösteren Salih Dursun bitirmişti…

Biz o zaman,

“Salih Dursun, artık bir milattır Türk futbolu için... Haksızlıklara isyan, adaletsizliklere karşı bir başkaldırıdır...

Yıllardır bir türlü önlenemeyen haksızlıklara karşı, artık çığ gibi büyüyecek vicdanlarda karşılık bulan vakarlı bir duruştur...

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır...

***

Bu başkaldırı, hakkı yenen ama bir türlü sesini duyuramayan sayısız kulübün ayağa kalkışı, sessiz yığınların sesidir...

Gittikçe çoğalacak kocaman bir gücün “yönetimi şekillendireceği’’ bir dönemin tetikleyicisidir...

Bundan sonra canı yanan her kulüp, takım, hoca, futbolcu, bu ve benzeri tepkileri fazlasıyla verecektir...

Futbolu yönetenler de ‘‘Biz nerede hata yaptık’’ diyecekler belki düzeltme gereği duyacaklardır ” demiştik…

Ancak aradan geçen 6 yılda bir arpa boyu yol alamamışız…

Elbette bir şeyler düzeltiyor ama başka şeyleri bozuyoruz.

***

Merkez üssü Gölcük olan 1999 depreminde, devlet çaresiz kalmış, günler aylar geçmiş yaraları saramamıştı...

Üstelik Kızılay’ın hantal görüntüsü, 50 yıllık başkan Kemal Demir’i, gazetelerin manşetiyle savurdu götürdü...

‘‘İşte Dinozorun Çadırı!’’ başlıklı haberler, aslında bir dönemi hüsranla kapatıyor, yeni bir devri gururla sunuyordu....

Biz bunu futbolda başaramadık ne yazık ki…

“Dinozorun Çadırı” yırtık pırtık ama hala dimdik ayakta…

Bu politikalardan kaybeden belli de acaba kazanan kim merak ediyoruz…

'KAPTANINIZ UĞURCAN ÇAKIR KONUŞUYOR'

Trabzonspor’un bu günlere gelmesinde Teknik Direktör Abdullah Avcı’nın rolü çok büyük. Taraftarlar da bu hakkı teslim ediyor.

Saha içinde de Nwakaeme başta olmak üzere Hamsik, Bakasetas, Cornelius, Vitor Hugo, Djaniny çok özel görevler üstlendiler…

Yerlilerden de özellikle Dorukhan gittikçe yükselen form grafiğiyle şampiyonluk yolunda en büyük inisiyatif alan oyunculardan biri oldu…

***

Defansa yeni monte edilen Ahmetcan, bir yıldız gibi doğdu, müthiş bir gelecek vadediyor…

Bazan direkt oynayan, yedekten giren, kenarda bekleyen pek çok oyuncunun katkısı var takıma…

Hiç kimsenin hakkını yemeyelim…

Ancak Bordo-Mavililer’in sahadaki en büyük kozu, kuşkusuz kaptanı ve kalecisi Uğurcan Çakır.

***

Milli kaleci 4 yıldan beri, özellikle de bu sezon müthiş bir performans sergiliyor ve Trabzonspor’u ayakta tutanların başında geliyor…

Takımın sendelediği her anda devreye girerek muhteşem kurtarışlar yaptı, gemisini su aldırmadan zirveye taşıdı…

Adana dönüşü uçakta da kokpite oturdu ve anonsun başına geçerek konuştu. Sahadaki kadar hitabette de becerisini gösterdi.

“Ben Uğurcan Çakır, kaptanınız konuşuyor, zirveye uçuyoruz”… Tebrikler, alkışlar…

GOL KRALLIĞINDA İLK 20'DE 18 YABANCI

Yine yabancı işgali en çok forvetlerde dikkat çekiyor… Bunun en büyük sebebi de bir kaç istisna dışında yerlilere kadrolarda yer verilmeyişi…

Süper Lig’de amansız bir gol krallığı yarışı var… Bitime 4 hafta kala 2 futbolcu 15’er golle ilk sırada…

Bunlar Kasımpaşalı Umut Bozok ve Hataysporlu El Kaabi.

Onları 14’er golü bulunan 4 futbolcu 3. basamakta takip ediyor…

Trabzonsporlu Cornelius, Beşiktaşlı Batshuayi, Karagümrüklü Pesic, Rizesporlu Pohjanpalo…

***

7.sıradaki Fenerbahçeli Serdar Dursun’un 13 golü var…

2012-13 sezonunda Burak Yılmaz’ın gol krallığından bu yana hiç bir yerli tahta çıkamadı… Gol krallarının tamamı yabancı…

Bu yıl da en yakın isim Kasımpaşalı Umut Bozok veya FB’li Serdar Dursun ipi göğüsleyemezse yine bir yabancı zirvede yer alacak…

Eğer El Kaabi krallık tacını giyerse iki yıl üst üste Hataysporlu futbolcular gol kralı olacak. Geçtiğimiz yıl Hatay’ın Gabonlu yıldızı Boupendza ilk sıradaydı…

İlk 20’nin 18 oyuncusu yabancılar. Ümit Bozok ile Serdar’ın dışında hiç biri ilk 20’ye giremedi…

Alanyasporlu Emre ve Galatasaraylı Kerem Aktürkoğlu da listeyi zorlayan diğer yerliler…

***

Ligin en çok gol atan takımları Fenerbahçe ve Trabzonspor’da gol atan oyuncu çokluğu dikkat çekiyor…

Trabzonspor, şampiyonluğunu ilan etmeye hazırlanırken, 2 yıl önce 24 golle krallığı yakalayan Sörloth’un açığını tam dolduramadı…

Esasında golcüler açısında çok kısır bir sezon yaşanıyor… Son 7 sezondur 20’den fazla gol atan kralların yerine 2014’ten bu yana ilk defa bu kadar az gol atan kral adayları var…

Bakalım son 4 hafta istatistikler ve dengeler değişebilecek mi?

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum