Ne çıkmaz yasaymış, Spor Kulüpleri Yasası

Türkiye’nin Olimpiyat adaylığı macerasının yeni başladığı yıllardı, 90’ların başı. Türkiye’de henüz Olimpiyat düşüncesi oluşmamış, daha “Olimpizm”in alfabesinin ilk harfine yeni başlamıştık. Olimpiyat Yasası bile çıkmamıştı... 

Ümraniye çöplüğü patlamış, İstanbul kokudan geçilmiyor. Ulaşımda sorunlar çığ gibi. Hava kirliliği gökyüzünde karabulutlar oluşturmuş.  

***

Konaklama çok yetersiz, Olimpiyat Köyü için daha yer bile  belirlenmemiş.  

26 branşın yapılacağı tesislerden neredeyse hiç biri yok,, temeli bile atılmamış. Bir tek Abdi İpekçi Salonu’muz var, ancak hentbolu idare eder... E elde bir olunca kalan 25 branşın oynanacağı tesisleri de yaparız, Allah kerim...  

Olimpiyat sporcunuz yok, elde sadece 1988 Seul’ün altın adamı Naim Süleymanoğlu var. Kalan 500 sporcuyu daha yetiştiririz... 

Neticede hiç biri yokken yola çıkmak ve hedefi büyük tutmak lazımdı. Sonra da bu büyük düşünceyle büyük hedefleri,  adım adım gerçekleştirmek mümkün oluyor... 

Neticede süper güçler dışında pek çok ülke Olimpiyat adaylığına böyle başladı. Hem şehrin temel sorunlarını çözdü, hem de spor tesislerini yaptı. Arada da şampiyon olabilecek, ya da final yapabilecek sporcularını yetiştirdi.  

***

Neticede, hiç bir şeyi olmayan bir ülke 7 yıl önce başlayan adaylık süreci dahil, 10 yılda bütün yokları vara çevirebiliyor ve bir rüyayı gerçekleştirebiliyordu... 

Ama gel sen bunu Türk insanına anlat. Çok şeye muhalif bir bakışın olduğu, olmazların manşetleri süslediği bir ülke burası... 

“Neden olmasın”dan çok, “istemezükçü” takılan ve peşinen hayır cephesinde yeralanların sayısı hayli fazla..  

“Büyük olsun hepimizin olsun”dan ziyade, “Küçük olsun, benim olsun” anlayışına sahip insanların etkin olduğu bir dönem... 

***

Tam böyle bir ortamda, bir gün Hürriyet’te,hiç de sevimli olmayan bir yazı çıkar. Bu yazının en çok üzücü tarafı, istemezükçü cepheden değil de, ekip arkadaşlarımızdan gelir. Üzüntü katlanır. 

Kim mi bu, ünlü yazar Merhum Rıdvan Yelekçi. TMOK Başkanı Merhum Sinan Erdem bu dost kazığına çok üzülür.  

Teesssüflerini bildirmek ve “Sende mi Brütüs?’ demek için hemen  Rıdvan Yelekçi’yi arar. Fakat telefona eşi çıkar. 

“Üzülme Sinan Abi!”, der. “Herhangi bir kasıt yok. Ne zaman evde kavga etsek, bana kaf diyemeyen Rıdvan hıncını başka yerden çıkarır, bu sefer de “Türkiye Olimpiyat yapamaz” diye yazdı...  

***

Şimdi bizim için de aynı şeyin düşünülmesinden endişe ederim. “Mehmet Atalay’ın  ne zaman canı sıkılsa, Spor Kulüpleri Yasası’nın neden çıkarılamadığını yazıyor”  diyecekler diye ödüm kopuyor... 

Halbuki biz bu yasanın ama adam gibi bir Spor Kulüpleri Yasası’nın çıkmasından yana tarafız... 2008’den buyana, 13 yıldır da bunun mücadelesini veriyoruz. 

İlk fitilini de biz ateşledik. İlk taslak çalışmayı da biz yaptık. Aslında UEFA, Spor Kulüpleri düzenlemesini bitirebilseydi, biz en fazla bir ayda bu işi çözmüş, Türk sporunun hizmetine de sunmuştuk...  

***

Keşke 2009’da görevi bıraksaydık da, kulüplerimizi borç batağına düşmekten, savurgan yöneticilik anlayışından kurtarsaydık.  

Yöneticileri müteselsilen sorumlu tutacak, savurganlıklarının hesabını  rücu ettirecek şeffaf kulüp yapısını getirecek, dernek statüsünden çıkaracak, çiftlik yapısını modern bir hüviyete kavuşturacak sistemi kurup öyle bıraksaydık... 

Ancak bu işin bu kadar uzayacağını, gelip giden tam 6 bakan ve ekibinin kulüplerin baskısıyla,  bir yasayı çıkarmaktan aciz kalacağını  hiç düşünmemiştik.  

***

Bu kadar  büyük reformlar yapmış bir iktidarın, okyanusu geçip derede bocalayacağına ihtimal vermemiştik... 

Yanılmışız... Biz diğer görevlerimizde de, 6 yıldır yazı ve yorumlarımızda da sporun olmazsa olmazı mutlaka bu konuya değiniyor, gündeme getiriyoruz. Göstermelik bir çalışma yapılıyor rolü oynanıyor, sonra yine sümenaltı ediliyor.  

Her bir bakanın ilk demeçlerinden biri de aslında yasayı çıkaracağını taahhüt etmek oluyordu... 

En büyük reformlara imza atan Mehmet Ali Şahin’den bu yana 7. bakan görevde...  

***

Yasayla ilgili yine bir çalışma olduğunu duyuyoruz... Ancak sağlıklı, sorunu çözen ve her tarafı tatmin eden bir yasanın çıkabilmesi için, tartışmaya açılması ve artık çok daha sürüncemede bırakılmadan çıkarılması gerekiyor.. 

Ancak aylar oldu, hala netice yok. Endişe ediyoruz ki, bu sene de TBMM tatile girecek, yasama yılı bitecek, kanun yine kadük kalacak.... 

Sayın Cumhurbaşkanı’mızın elatması ve sonuçlandırması elzem hale geldi. Ne olur artık şu işi halledin de olsun bitsin... 

Çıkmaz sokak gibi bir şey. Meğer ne çıkmaz yasaymış şu “Spor Kulüpleri Yasası”... 

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum