Önce TFF ve kulüpler, sonra hakemler...

Özellikle Alanyaspor-Beşiktaş maçındaki hakem hataları daha sezonun 2. haftasında içimizi kararttı.

Yasin Kol, sadece saha içindeki tartışmayı alevlendirmedi, hoca ve futbolcu tercihlerini de kamuoyunun bir numaralı gündemi yaptı…

G. Saray’ın şikayetleri, Kasımpaşa’nın feryadı, pek çok takımın hakem isyanı da yankılandı…

***

Aslında Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, göreve geldiğinden beri son derece ılımlı, sorumlu bir yöneticilik sergiliyor…

“Yumruğunu masaya vurmuyor” diye taraftarının sürekli istifaya davet ettiği bir başkan olmasına rağmen yine de gaza gelmiyor.

O, gürültü patırtı çıkarmak, taraftarın gazını almak yerine TFF Başkanı’nı ziyaret ederek şikayetlerini dile getiriyor, çözüm istiyor… Aslında da doğrusunu yapıyor…

***

Aynı şekilde başka kulüp yönetici ve hocalarının da sitemleri oldu hakemlerle ilgili…

Biz kim haklı, kim haksızdan ziyade, geneli tartışıyoruz ve futbolumuzun, federasyon ve kulüplerin düzeltilmesini, mali yapının istikrara kavuşmasını, transferdeki savurganlığın önlenmesini arzu ediyoruz, ısrarla bunu dile getiriyoruz…

Popülist yaklaşımların çözüm üretmek yerine sorunları derinleştirdiğine inanıyoruz…

***

Gerçi yönetimlerin ölçüsüz transferlerle kulüplerini batağa sürüklemesi, hakem hatalarının haklı gerekçesi olamaz… TFF’nin adaleti sağlayamaması, kalıcı tedbirlerle sorunları çözememesi çalınan hatalı, taraflı düdükleri meşrulaştıramaz ama hiç biri de diğerinden bağımsız olmuyor, ne yazık ki…

Ne ekiyorsanız, onu biçiyorsunuz…

***

Kulüplerin her yıl çürük çıkan bir yığın transferinin taraftarlarına ve kamuoyuna nasıl izahı varsa, hakemlerin içindeki defoluların da o kadar gerekçesi var TFF’de…

O zaman yapılması gereken, bütün unsurlarıyla futbolu kalıcı bir çözüme kavuşturmak, köklü reformlar yapmak…

En çok da var sistemi tartışılıyor ama sorun insan unsuru…

***

Mesele aslında var değil, tartışılan hep hakemlik müessesesi… Aslında hakemlerimiz de değil, sisteme isyan meselesi.…

Daha sezonun balındayız. Önüne gelen kulüp temsilcisi, yöneticisi, hocası, futbolcusu, kameraların önüne çıkanlar, hakemlere veryansın ediyor, sistemi eleştiriyor...

Yetmiyor, camiasının gücünü arkasına alarak, taraftarını ve medyasını kullanarak da güç gösterisi yapıyor...

İşin enteresan tarafı da, bunu artık büyük küçük, güçlü zayıf her kulüp yapıyor…

***

Devlet gerçekten kanunların yürütme görevini yerine getirecek. Futbol Federasyonu ve Kulüpler Birliği elele verecek, bir kaç konuda gösterdikleri uzlaşma kültürünü, futbolun her alanına yaygınlaştıracak, gerekli düzenlemeleri yapıp eşit şartlarda uygulamaya koyacak…

Kulüpler haklarına razı olacak, herkesi eşit kabul edecek, haksızlıklara hep beraber direnecek, kendisi için istediğini başkaları için de isteyecek, kendilerine reva görmediğini, başkalarına da görmeyecek, bunu kalıcı bir deklarasyona dönüştürecek…

***

Ve bunu da her biri ayrı ayrı taraftarına, medyasına benimsetecek, hakemlere de hissettirecek, o zaman da her şey bambaşka olacak…

Çifte standarta, gürültüye, patırtıya müsaade yok. Sadece adalete teslimiyet var… İşte o zaman bir şeyler düzelmeye başlar…

Tabii kulüpler ve TFF gerçekten de samimiyse… Unutulmasın ki, Kulüpler düzelmezse, TFF düzelmez, TFF düzelmezse, hakemler de düzelmez…

Boşuna kimse kendini de, kamuoyunu da kandırmasın!..

NE OLUYOR, M. UNİTED'A?

Ronaldo kaçıyor, Felix gelmiyor

Bir zamanlar Alex Fergusson’la dünyayı kasıp kavuran dev kulüp şimdi adeta sefilleri oynuyor…

Real Madrid ve Juventus kariyerinin ardından yıllar sonra yuvaya dönen Cristiano Ronaldo da kötü gidişatı durduramadı…

Geçtiğimiz kayıp sezondan sonra bu yıla da çok kötü başlayan United, Hollandalı Erik den Haag yönetiminde ilk 2 maçını da kaybetti… Takımdan kaçan kaçana…

***

Ronaldo bile gidişattan ümidini kesmiş olacak ki, kendine başka bir kulüp arıyor… Şampiyonlar Ligi’nde mücadele verecek bir kulüpte forma giymek istiyor…

Atletico Madrid’le görüşüyor, ülkesinin takımı Porto’nun teklifini değerlendiriyor…

İşin ilginç tarafı, hiç bir yıldız oyuncu da Manchester’a gelmek United forması giymek istemiyor…

***

Bunlardan biri de Joao Felix… Hatta bu kadar büyük bir bonservis bedelini reddeden Atletico Madrid bile futbolcusunu köreltmemek için bu takıma göndermeyi düşünmüyor…

İngiliz devi Manchester United, Atletico Madrid’in 22 yaşındaki Portekizli yıldızı Joao Felix için 130 milyon Euro bonservis bedeli teklif etmiş.

Atletico Madrid Teknik Direktörü Diego Simeone ve yönetim, oyuncunun takımın en değerli parçası olduğunu belirterek teklifi reddetmiş.

***

Portekizli forvetin Madrid’de kalmaktan mutlu olduğu ve ayrılmayı düşünmediği iddia ediliyor.

Atletico Madrid, genç yıldızı 2019 yılında Benfica’dan 127 milyon Euro karşılığında kadrosuna katmıştı...

Ne diyelim, insanlar gibi takımlar da bir kere düşmeyegörsün, bütün kapıları kapanıyor…

NEDEN OLMASIN RIZA?

Neden olmasın Şampiyon?

Rıza Kayaalp,

Türk tarihinin rekortmen güreşçisi...

Tam 4 kez Dünya ve 11 kez Avrupa şampiyon olmuş, istikrar abidesi bir sporcu.

2016 Rio’da gümüş ve 2012 Londra ve 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda da bronz madalya kazanmış bir pehlivan…

***

Yani son 3 olimpiyatta da kürsüye çıkmış, Ay-Yıldız’ı göndere çektirmiş bir büyük şampiyon…

Bir tek Olimpiyat altın madalyası eksik… Önünü hep kesen, dünya şampiyonluğu sayısının 4’lerde kalmasında da en büyük engel hep Küba’nın efsane güreşçisi Lopez olmuştu…

***

40’ını aşacak Kübalının 2024’te Paris’te yarışır mı bilemiyoruz ama artık Rıza Kayaalp’ten bir altın madalyayla final yapmasını bekliyoruz…Olimpiyat Şampiyonluğu da eminiz Rıza’ya çok yakışacak.

Grekoromen stilde 130 kiloda mücadele eden şampiyon sporcumuz Ankara ASKİ Spor’da güreşiyor.

***

2024 Olimpiyatları’nda altın madalya alması halinde güreşi bırakacağını dile getiren Kayaalp:

“İnşallah aksi bir durum olmaz. Böyle bırakmak daha güzel olur. Bir şeyi hayal ediyorsun, o işe başlıyorsun ve o işi gerçekleştirip bırakıyorsun. Benim için dünyanın en güzel şeyi olur” diyor.

***

Rıza Kayaalp, 2 yıllık yeni bir sponsorluk anlaşması imzaladı.

Sporcuların en büyük sorunlarından birinin de sponsor olduğunu söylüyor.

***

Rıza Kayaalp, devletin spora ve sporcuya verdiği desteğin de hakkını veriyor… Şu cümleler, tam bir “Devlet Sporcusu” sorumluluğu da taşıyor…

Devlete vefam sonsuzdur. Biz köyden çıktık ve güreş eğitimine girdik. Her şeyimiz devlet tarafından karşılandı.

***

Eğer devletimiz beni büyüttüyse, buralara kadar getirdiyse, ben de sonuna kadar yeteneğimle ülkemin bayrağını dalgalandırmak için çalışacağıma söz verdim.

Hiçbir zaman da yolumdan sapmadım. O kadar madalyayı alarak da bunu göstermiş oldum.”

***

Tebrikler Kayaalp, başarılar Rıza… İnşallah bu sefer başaracak ve çok hakettiğin Olimpiyat şampiyonluğu apoletini de boynuna takacaksın… Yeter ki hedefe tam odaklan… İnşallah rakibin yine Lopez olur da birikmiş rövanşları da alırsın…

18.jpg

YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum