Son gülene bakacaksın…

Trabzonspor’un Fenerbahçe’yi yenmesi, rakibini sadece liderlikten indirmekle kalmadı, ligi adeta yeniden başlattı. Takımlar aynı hizaya geldi ve adeta sezonbaşı gibi bir tablo oluştu…

G.Saray liderliğe yükseldi, diğer takımlar da yeniden ümitlendi…

Özellikle F.Bahçe medyasının biraz da yabancı hoca hayranlığından kaynaklanan “Jesus’la başa çıkılmaz” psikozu da erken atlatıldı…

***

Sezonun en istikrarlı ekiplerinden Güney’in güçlü ekibi Adanademirspor, yoluna emin adımlarla devam ediyor…

Başakşehir ise üst sıralardaki yerini koruyor… Zaten takımların çok puan kaybettiği bir lig yaşıyoruz…

14 haftada liderin 30 puanı var. Diğerleri 29, 27 ve 26 puanla sıralanıyor…

Futbol, futbol olduğunu hatırlatmaya ve herkesi kendi etrafında döndürmeye devam ediyor…

***

Futbol, çok uzun soluklu bir maratondur… Bunu ısrarla vurguluyor…

Bir kaç haftalık performansla erken şampiyon ilan edilmez… Bu bir kural olduğu halde neredeyse her sene aynı hataya düşer meslektaşlarımız…

Bazan oynanmamış ligin kazananını bile ilan ederler… Halbuki hiç bir maç oynanmadan kazanılmıyor…

F.BAHÇE ERKEN ŞAMPİYON İLAN EDİLMİŞTİ AMA

Öyle anlaşılıyor ki, bu sezon, şampiyonluk yarışı son haftalara kadar devam edecek…

Çünkü F.Bahçe puan kaybederken diğer büyükler toparlanıyor… G.Saray ve Trabzonspor şampiyonluğu sonuna kadar kovalayacaklarının sinyallerini verdi…

Hoca değişikliği sonrası Beşiktaş da, Şenol Güneş’le kısa zamanda toparlanıp sahnede yerini alacaktır…

***

Hatırlayın geçtiğimiz sezonu. Trabzonspor, rakiplerine bir ara 20 puan fark yaptığı halde ligin ikinci yarısında üstüste puan kayıplarıyla rakiplerini ümitlendirmişti…

Ancak hiç bir rakibi lige damga vuracak gibi değildi de, ipi göğüsleyen yine Bordo-Mavililer olmuştu…

***

Bu sezon başındaki üstün performansı sebebiyle F.Bahçe, çok erkenden şampiyon ilan edilmişti…

Gerçekten de Jorge Jesus idaresinde çok iyi bir görüntü veren Sarı-Lacıvertliler, lige kötü başlayan güçlü rakiplerinin önünde yoluna emin adımlarla devam ederken puan farkını da açmıştı…

Ancak her çıkışın bir inişi olduğu gibi onun da kayıpları olacaktı. Dünya Kupası sonrası daha ilk haftada zorlu Trabzonspor deplasmanı, F.Bahçe için tam bir kabus oldu…

JESUS’A NİYET BURUK’A KISMET

Sadece maçı kaybetmekle kalmadı, zirveden de indi Jesus’un talebeleri… Tabii ki kurt hoca kısa zamanda yaraları saracaktır ama rakipleri de nal toplamayacak…

Elbette ki üstüste 4 maç kazanan Okan Buruk yönetimindeki G.Saray’ın da, inişi ve tekrar çıkışı olacaktır..

Tıpkı geçtiğimiz sezonun şampiyonu Abdullah Avcı yönetimindeki Trabzonspor gibi…

***

Hiç bir takımın bir sezonu baştan sona aynı yüksek formla başlayıp bitirmesi mümkün olmuyor…

En güçlü takımlar bile zaman zaman kaybedebiliyor, yol kazasına uğrayabiliyor…

Bazıları erken, bazıları da geç forma girebiliyor… Bazılarının da onca transferlerinden takım çıkarmak kolay olmuyor.

Bunlar futbolun doğasında var…

***

Hele de Türkiye’de çok sayıda kulübümüz, takımını baştanbaşa yeniliyor, kadrosunu değiştiriyor, giden gelenin haddi hesabı olmuyor..

Dolayısıyla da bütün hüner hocalara kalıyor…

İşte onlardan biri Okan Buruk.. Sezona kayıplarla başlayınca hemen tartışılmaya başkanmıştı… “G.Saray’ı taşıyamaz, bu kadar şöhreti yönetemez” iddiasında bulunanlar olmuştu…

TEKNİK DİREKTÖRLERİN AMANSIZ YARIŞI…

Ancak Okan Hoca, bütün bu iddiaları boşa çıkarırcasına lige damgasını vurmaya başladı.. Kendisini de göreve getirenleri mahçup etmedi…

***

Tabii takım arkadaşı Emre Belözoğlu da Başakşehir’de yeni bir hikaye yazmakta kararlı…

Adanademirspor’un İtalyan hocası Montella da, bu sezon biraz geride kalsa da geçtiğimiz yılın flaş takımı Konyaspor’un hocası İlhan Palut da genç hocaların getirdiği renkli mücadelenin en önemli aktörleri…

Geldiğinden beri farklı tarzıyla “lige erken mühür vurur” denen Jorge Jesus, gerçekten önemli bir teknik direktör…

***

Beşiktaş da onunla başa çıkabilecek bir yerli şampiyon hocayla karşısına dikildi Jesus’un… Şenol Güneş’le…

Bu sebeple de çok renkli bir lig bizi bekliyor… Çekişmeli, kaliteli, futbol dolu bir lig…

Eski şöhretlerin bütün hünerlerini sergileyip tribünlerin beklentilerine cevap verdiği, gençlerin de yıldızlaşıp futbolun itibarını kurtardığı bir Türk futbolu…

Hem takımlarımızı taşıyacak, hem de Milli Takım’a güç katacak, gerekirse de dünya devlerine transfer olup ülkemize döviz kazandıracağı yeni starlar keşfetmek hakkımız…

DÜNYA KUPASI KADAR OLMASA DA…

Seyir zevki yüksek karşılaşmaların oynandığı, yurtdışından da izlenme oranlarının çoğaldığı, yayıncı kuruluşlar nezdinde itibarının artıp da kulüplere yüksek gelir getirecek bir organizasyon olması en büyük dileğimiz…

Uzaktan kırık buruk izlediğimiz Dünya Kupası’nın futbol dolu Arjantin-Fransa finali gibi kaliteli bir mücadeleyi görmek futbolseverlerin de hakkı…

Ronaldo, Messi, Neymar, Mbappe gibi yıldızların gölgesinde yeşeren pek çok oyuncunun Türkiye liginde de çoğalması…

Fas’ın ortaya koyduğu takım ruhunun bizim ekiplerimiz tarafından da sergilenmesi…

***

Henüz 14 hafta geride kaldı… Daha çok şey değişecek… Köprünün altından çok sular akacak...

Şu kadarcık çekişmeyle bile ümitlenecek kadar kırılgan bir futbolun seyircisiyiz… Çok para harcayıp az verim alan yokluğa kıtlığa mahküm edilen bir kalitesizliğin mecburi takipçileri olarak çok şey istemiyoruz..

Yüzbinleri, milyonları sahalarda ve ekran başında keyiflendirecek bir mücadeleyi bu gençlik hakediyor…

Herhangi bir lüksleri yok, bari futbolun keyfinden mahrum bırakmayın..

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum