Topyekün bir seferberlik lütfen...

Geçmiş olsun Türkiye’m… Kaybımız çok, acımız büyük… Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyoruz…

Yaralılarımıza acil şifalar, göçük altındakilerin de bir an önce kurtulmalarını temenni ediyoruz…

Depremi iliklerine kadar yaşayan ve etkilenenlere, başta bölge halkı olmak üzere bütün Türkiye’mize geçmiş olsun diyoruz…

***

Çok yaygın bir coğrafyada insanlarımız, engellilerimiz, hastalarımız, yaşlılarımız ve çocuklarımız, bütün canlarımız depremden derin etkilendiler.

Allah’ım milletimize, özellikle bölgedeki canlarımıza yardım etsin. Bu felaketi en az hasarla atlatmayı nasip etsin…

Bu ve benzeri bütün felaketlerden korusun…

***

7.4’ü yaşamış, Gölcük ve Düzce gibi iki büyük depreme yakalanmış birisi olarak söylüyoruz. Durum gerçekten vahim...

Önce 7.7, sonra üstüne 7.6. İkisinde de merkez üssü Kahramanmaraş. Pazarcık ve Elbistan, çevre il ve ilçeler, şehirler, köyler… Milyonlar korkuyu-dehşeti yaşıyor.

Hem de havaların çok soğuk olduğu, -10’lara vardığı, kar tipi ve fırtınanın hüküm sürdüğü bir iklimde…

Devlet olarak, millet olarak merkezi hükumet ve belediyeler, STK’lar, gönüllü kuruluşlar olarak işimiz gerçekten zor… Sınavımız büyük…

Bunu kabul etmek lazım… Tabii oturup yas tutmaya vaktimiz de yok. Yaralarımızı sarmak için herkes dayanışma ve uyum içinde bi tarafından tutacak ve bu enkazı kaldıracağız…

Yeni bir enkaz yaşamamak ve kendimiz de enkaz altında kalmamak için var gücümüzle çalışacağız…

***

Farklı bir şey yapmamıza gerek yok… Devletimizin yönlendirdiği eşgüdüm içinde herkes kendi işini en iyi şekilde yapacak…

Elbette ölülerimizi defnedeceğiz, yaralılarımızı tedavi ve psikolojik olarak rehabilite edeceğiz, uzun sürecek normalleşme sürecinde yaşlı genç, özellikle de çocuklarımızı, yaşadığı travmalardan kurtaracağız…

Hayata dönmeleri, uyum sağlamaları, okullarına, işlerine yuvalarına dönüş süreçlerini hazırlayacağız ve en az hasarla atlatmalarını sağlayacağız…

ZOR ZAMANDA KENETLENİYORUZ

Bu görev sadece devletin, belediyelerin veya herhangi bir kurumun değil, hepimizin…

Özellikle de bizim alanımız basın-medya-iletişim dünyamız ve spor camiamıza da büyük görevler düşüyor…

Türkiye bu konuda idmanlı. Her ne kadar büyük depremlere istediğimiz hızda hazır olmasak, çürük binaları temizlememiş olsak bile yine de ciddi deneyim sahibi bir ülkeyiz deprem konusunda…

***

Bırakın tarihi süreci, son 25 yılda neler yaşadık neler… 1999 Gölcük ve Düzce en büyükleriydi.

2003 Bingöl, 2011 Van, sonra Elazığ, Malatya, İzmir, her yıl tekrarlanan aradaki sayısız sarsıntılar, bize depremi hiç unutturmadı…

1939 Erzincan’daki 7.9’dan bu yana en büyük depremi 7.7’yle K.Maraş’ta yaşamış olduk.

***

İstanbul’da ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Ancak “depremin büyüklüğü değil, binanın çürüklüğü” öldürür…

Devletin bütün organları seferber, yerel yönetimler-belediyeler teyakkuz halinde, başta Kızılay’ımız ve AKUT olmak üzere STK’larımız çok bilinçlendi…

Kim, ne yapacağını az çok biliyor…

YA HEP BİRLİKTE ENKAZI KALDIRACAĞIZ YA DA HEP BİRLİKTE ENKAZ OLACAĞIZ

Barış zamanında savaşmayı adet haline getiren özellikle politik unsurlar, savaş zamanlarında barışabiliyor.

Felaketler geldiği zaman bütün ihtilaflar bitiriliyor, herkes politik mülahazalardan uzak yekvücut oluyor, elele verip göreve koşuyor…

Bu da Türkiye’mizin en büyük gücü oluyor…

***

Gölcük 99 Depremi’nde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapıyorduk, kabusu, gece 03.02’de Bağcılar’daki evimizde yaşadık.

Biz de seferber olduk. Yıkım yaşayan en Batı’daki Avcılar’dan başladık, özellikle fay hattını takip ederek Kocaeli, Gölcük, Karamürsel, Yalova, Çınarcık’a kadar gittik… Adapazarı, Düzce’yi dolaştık…

***

En önemli tesbitimiz şu idi, fay hattında olduğu halde sağlam binalara hiç bir şey olmadı…

Ancak fay hattından uzak, Veli Göçer konutları gibi yenilerin de olduğu çürük yapılar, tuzla buz oldu…

Ağustos’un kavurucu sıcağında enkazı kaldırmak zaman aldı, ceset kokuları her tarafa yayıldı…

***

Onbinleri kaybettik, yüzbinler yaralandı, milyonlar bu travmayı yıllarca üzerinde taşıdı, psikolojik tedavi gördü…

İBB’deki Deprem Müdürü arkadaşımızın psikolog eşi bile, psikolojik tedavi gördü…

Kocaeli’ndeki Buz Sporları Salonu, morg olarak kullanıldı, tabii bütün cesetleri oraya sığdırmak mümkün değildi…

KURTAR’DAN VOLKAN’A, SPORUN FERYADI!

Kocaelispor kampını ziyaret etmiş, Teknik Direktör Güvenç Kurtar ve futbolcuları dinleme fırsatı bulmuştuk.

Gölcük’te yaşayan ve pek çok komşusunu kaybeden Hikmet Karaman’la buluştuk, büyük dramı en iyi dile getirenlerdendi…

Şimdi Volkan Demirel’i de, bölgeden gelen feryadı da daha iyi anlıyoruz…

***

O gün açık kapalı spor alanlarıyla gençlerimizi ve çocuklarımızı yıkım ortamından kurtarıp rehabilite edebilmek için ciddi çabalar harcandı…

Türkiye’nin her tarafından belediyeler, gönüllü kuruluşlar, STK’lar yardıma koştu…

***

2003’te Bingöl, 2011’de de Van depremlerinde ilk ziyaret edip acıyı paylaşanlardan olduk.

Mesela Van’da 12 tane yerel gazetenin ya büroları, ya matbaaları, ya da her ikisi hasar görmüş, gazeteler yayınlanamayacak hale gelmişti…

Basın Çadırı kurarak bilgisayar sistemi ve diğer teknik altyapıyı hazırlayarak farklı görüşteki herkesi, 1’er sayfa vererek 12 sayfalık tek bir gazetede buluşturmuş, barış içinde hizmete devam etmelerini sağlamıştık…

***

Van’da sorunların dile getirilmesinde, çözüm üretilmesinde, gelen yardımların yerine ulaştırılmasında, halkın doğru haber alışında, devletle halk arasında köprü oluşunda çok önemli bir rol oynanmıştı…

Gerek kamu kurumları ve gerekse diğer STK’lar, herkes kendi görev alanında çok iyi yardımlaşmayla Van’da yaraların daha kolay sarılmasında herkes olumlu bir çalışma yürüttü…

KULÜPLER, FEDERASYONLAR, SPORCULAR HADİ GÖREVE

Tabii Van tek ildi… Şimdi koca bir coğrafya var önümüzde… 10 il, onlarca ilçe ve yüzlerce köy var imdat dileyen… Tedavi zaman alacak…

Kurtarılmanın bir an önce gerçekleşmesi, enkazın kaldırılması, yaralıların tedavisi, psikolojik destek dahil bölgeye eğitici, rehabilite edici, antrenör çok sayıda insanın sevkedilmesi gerekiyor…

***

Sıcak yiyecekler, giyecekler, barınaklar gerekiyor… Yeni yapılan çok sayıda spor alanları da her türlü hizmette en önemli mekanlar olacak…

Bütün federasyonlarımızı, kulüplerimizi, sporcularımızı, özellikle de çok geliri olan yerli yabancı futbolcularımızı maddi yardım yapmaya, malzeme göndermeye, turnuvalar yapmaya, maç, hasılat gelirlerini paylaşmaya davet ediyoruz…

***

Yarın İstanbul dahil, yeni depremler kapımızda… Bu cennet vatan bizim, terkedemeyiz, garantili binalar, sağlam bir gelecek inşa etmek zorundayız…

Topyekün bir seferberlik istiyoruz…

“Ya hep beraber bu enkazdan çıkacağız, ya hep birlikte enkaz olacağız”

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum