Bahçeli başkanlık için bir güzellik yapar mı?
Siyasetin matematiği her zaman iki kere iki dört eder mantığı içinde çalışmayabiliyor. Öyle ittifaklar, öyle denklemler oluşur ki her ne kadar “Bu işin usulü böyle değildi” deseniz de siyaset hükmünü icra eder.
Türkiye’nin darbe anayasasından kurtularak yeni ve sivil bir anayasa yapmaya ihtiyacı olduğu muhakkak. Malum parlamentoda oluşturulan uzlaşma komisyonu uzlaşamadı ve dağıldı. Anayasa özünde bir toplum sözleşmesi olduğuna göre, esas olan bütün partilerin uzlaşarak yeni bir anayasa metni ortaya çıkarmalarıdır.
Ancak ortaya çıkan fotoğrafa bakarak söylemek gerekirse, bu parlamentodan yeni bir anayasanın çıkması pek mümkün gözükmüyor. Özellikle de CHP daha işin başında oyunu kurallarına göre oynamak istemediği için denklem dışı kalmıştır. Pek tabiidir ki CHP’nin içinde olmadığı bir anayasa çalışması siyaseten eksik bir görüntü ortaya çıkaracaktır. HDP ise kendi iradesiyle siyaseti değil, Kandil’i tercih ettiğine göre gönüllü olarak kendisini denklemin dışında bırakmıştır.
***
Bu durumda, yeni anayasa konusunda kararlı olan AK Parti sondan bir önceki çare olarak MHP ile bir anayasa yapma seçeneğini deneyebilir. Doğrusu ‘toplum sözleşmesi’ olarak tanımlanan bir anayasanın sadece bir parti ile yapılacak olması çok da tercih edilecek bir yol olmamakla birlikte durum biraz oraya doğru gidiyor gibi gözüküyor.
Nitekim Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, “MHP ile pekala bir anayasa çalışması yapılabilir” diyerek bu konudaki iradesini ortaya koymuştur.
***
Ancak bütün bunların dışında AK Parti, içinde başkanlık modelinin de bulunduğu kendi anayasa çalışmasını başlatmış bulunuyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu Cumartesi günü Türk Girişimciler Kurultayı’nda yaptığı konuşmada, “AK Parti bünyesinde bir anayasa komisyonu kurarak çalışmalarımızı somutlaştırdık. Önümüzdeki haftadan itibaren yazım heyetimiz çalışmalara başlayacak. İnşallah önümüzdeki 1 ay içinde bütün bu yazım çalışmalarını tamamlamayı planlıyoruz. Başkanlık sistemini benimseyen bir anaysa için her türlü adımı atacağız” diyerek partisinin yol haritasını ortaya koymuş oldu. Artık belli oldu ki CHP ve HDP yeni anayasa sürecinde hiçbir şekilde yer almayacak. MHP’nin tavrı ise hala belirsizliğini koruyor. Şimdi soru şu: Acaba MHP, AK Parti’nin yeni anayasa çalışmasına katkı verir mi, daha doğrusu başkanlık sistemi konusunda AK Parti’ye bir güzellik yapar mı?
***
Çünkü mevcut parlamento aritmetiğinde AK Parti’nin sayısal çoğunluğu, hazırlanacak bir anayasa çalışmasını referanduma götürmeye yetmiyor. Yani AK Parti’nin 330 milletvekili yok. Referandum rakamının sağlanabilmesi için kesinlikle başka partilere mensup milletvekillerinin desteğine ihtiyaç var. CHP ve HDP’den hiçbir şekilde böyle bir desteğin gelmeyeceği kesin olduğuna göre, geriye sadece MHP kalıyor. Her ne kadar doğruluğunu test etme gibi bir imkanımız yoksa da, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin partideki geleceğini garantiye almak için AK Parti’nin başkanlık modeline destek verebileceği yönünde yaygın bir siyasi söylenti dolaşıma sokulmuş durumda.
***
Açık söylemek gerekirse, ben MHP’nin asla böyle bir pazarlık içine gireceği kanaatinde değilim.
Bahçeli’nin bugüne kadar savunduğu tezler ve de başkanlık konusunda ortaya koyduğu söylem dikkate alındığında böyle bir tavır MHP’yi siyaseten açığa düşürebilir. Ancak siyasi tarihimizdeki örnekler dikkate alındığında, bu tür politik atraksiyonların olabileceğini de dikkate almakta yarar var. Ayrıca not etmek gerekir ki, AK Parti başkanlık konusunda bu kadar kararlı olduğuna göre demek ki bir bildiği var...