Bir S-200 kazası daha…

Pazar gece yarısı Kıbrıs büyük bir patlamayla sarsıldı, muhtemelen İsrail uçaklarına yönelik olarak Suriye’den fırlatılan bir füze Lefkoşa-Girne arasındaki Taşkent köyü yakınlarına düştü. Neyse ki can kaybı olmadı. Yapılan incelemeler bunun Suriye’nin envanterinde olan bir S-200 yerden havaya füze olduğuna işaret ediyor. Füzenin yere düşmeden patladığını ya da patlatıldığı düşünülüyor. Füzenin KKTC’yi hedef almadığı, kontrolünü kaybettiği için hava sahasına girdiği söyleniyor.

***

NATO sınıflandırmasında SA-5 Gammon olarak bilinen S-200’ler 1960’lı yıllarda Sovyetler Birliği’ni stratejik bombardıman uçaklarından korumak için geliştirilmiş uzun menzilli hava savunma sistemleri. Daha sonraki yıllarda teknik yetenekleri arttırılmış, her türlü uçağa karşı etkili hale getirilmiş. 1980’li yıllarda Sovyetler Birliği’nin 130 bölgesinin savunması 2 bin 30 rampa ile bu sistem tarafından gerçekleştirilmiş.

Günümüzdeki standart versiyonlarının 270 kilometre yarı çapında bir ateşleme radarı tarafından kontrol edildiği, erken uyarı radarlarının 600 kilometreyi görebildiği, füzelerin 300 kilometre menzile kadar ulaşabildiği söyleniyor. Nükleer başlık taşıyan tipleri dahi varmış ve Suriye’ye bu silah sistemi ilk kez Ocak 1983’de konuşlandırılmış. Tam sayısı bilinmese de Şam rejimin elinde 24’den fazla rampa olduğu tahmin ediliyor.

Ancak 12 Eylül 2016’dan bu yana Suriye’nin S-200 bataryalarını hava sahasını ihlal eden ya da hatta ihlal etmeye niyetlenen İsrail uçaklarına karşı kullandığı biliniyor. Suriye rejimi İsrail hava araçlarını daha önce de vurduğunu dile getirdi ama bu iddialar İsrail tarafından genellikle yalanlandı. Suriye’nin ateşlediği bazı füzeler İsrail topraklarına düştü. İsrail de zaman zaman S-200 radar sistemlerini hedef aldı.

10 Şubat 2018’de ise Suriye, S-200 sistemleri marifetiyle bir İsrail F-16 uçağını düşürdü. Pilot ve yardımcısı uçaktan atlamayı başarsa da yaralandı. 17 Eylül 2018’de de -hatırlanacağı gibi- Suriye Rus malı hava savunma sistemleriyle bir Rus uçağını vurdu. Latakya’ya saldıran dört İsrail F-16 uçağına karşı fırlatılan S-200 füzelerinden biri Rusya Federasyonu Hava Kuvvetleri’ne bağlı bir istihbarat uçağına isabet etti.

Ruslar önce Akdeniz’deki Fransız savaş gemisini sorumlu tuttular, daha sonra da uçaklarının Suriye’nin attığı S-200 füzesi tarafından düşürüldüğünü açıkladılar. İsrail jetlerinin Rus uçağını füzelerden kaçmak için kalkan olarak kullandığını söylediler.

1 Temmuz’da da yine İsrail uçaklarına karşı ateşlenen bir başka S-200 füzesi Kuzey Kıbrıs’a düştü. Yapılacak çalışmalar bu füzenin nasıl olup da yolunu böylesine şaşırdığını, kendini imha etmek için neden bu kadar beklediğini ortaya çıkartacaktır. Elektronik yanıltma mı, kaza mı, yoksa kötü niyet mi büyük olasılıkla anlaşılacaktır.

Umarız kaza olmuştur, füze fırlatanlar ya da şaşırtanların bilinçli tercihi sonucunda KKTC topraklarına düşmemiş, düşürülmemiştir. Ve yine umarız ki Türkiye bu ve benzeri füzelerin gelişini fark edebilecek yetenekte erken uyarı sistemlerine sahiptir.

***

Şimdiye kadar yapılan açıklamalar daha ziyade olayın kaza olup olmadığına yönelikti. Kaza olma olasılığı üstünde duruldu. Düşen füzenin kimyasal tehdit oluşturmadığı vurgulandı. Olay gereğinin ötesinde önemsenmedi. Benim takip edebildiğim kadarıyla önceden fark edilip edilmediğiyse açıklanmadı.

Belki Türkiye’nin erken uyarı kapasitesi ya da eksikliği tartışmaya açılmak istenmedi. Fakat sanıyorum bu olay hepimize böylesine tehlikeli bir coğrafyada yaşarken askeri yeteneklerimizi güçlendirmenin, caydırıcılık kadar erken uyarıya ve savunmaya yatırım yapmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Kaçınılmaz olarak 22 Haziran 2012’de Suriye tarafından düşürülen F-4 Fantom uçağımızı hatırlattı…

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum