Unutmayalım ki bir daha olmasın…

Bugün imparatorluk Türkiye’si topraklarında yaşanmış önemli insanlık dramlarından birinin yıl dönümü. Makul sayılabilecek hesaplamalara göre yaklaşık 1 milyon kişinin yerlerinden edildiği, çoğunun hayatını kaybettiği, tarif edilmez acılar yaşadığı bir dönemin başlangıcı.

101 yıl önce bugün uygulamaya konan idari bir kararla İstanbul’da yaşayan Ermeni aydınları, milletvekilleri, cemaat liderleri toplanarak sürgüne gönderilmiş, ama aslında öldürülmüş, ardından da neredeyse tüm Anadolu Ermenileri tehcire, pek çoklarına göre de soykırıma uğramıştı.

Bugünkü Ermenistan’ın hatalarına, diasporanın Türkiye’yi köşeye sıkıştırma çabalarına, Avrupa’nın soykırımı tanıtmak konusundaki ifrata varan uygulamalarına rağmen adına ne dersek diyelim bizim bu trajediyi hatırlamamız, bir daha benzerlerinin yaşanmaması için anmamız gerekiyor.

***

Unutmayalım ki ölen yüzbinlerce insan insandı, üstelik de bu toprakların insanıydı. Bizim yüzyıllarca birlikte yaşadığımız komşularımızdı. Aynı etnik gruba ve inanca mensup olan bazılarının I. Dünya Savaşı öncesinde ve sırasında “isyan etmiş” olması, Ruslarla ve diğerleriyle işbirliği yapması toplu cezalandırmayı gerektirmezdi.

O zaman bu ülkeyi yöneten İttihat ve Terakki iktidarı hata yaptı. Yeni kurulan Cumhuriyet de Ermenilerin toprakları üstündeki talepleri yüzünden ve kendi çektiği acıları unutmak için hataları görmezden geldi. Yarattığı kuruluş mitolojisinde eskiye ait pek çok şey gibi Ermenilere de yer vermedi.

Ermeniler de zaten Sovyet devriminin yarattığı sarsıntılar arasında dünya tarafından büyük ölçüde unutulmuş, siyasetin gündeminden düşmüştü. Hatırlanmaları ASALA tarafından diplomatlarımıza yönelik terör eylemleri marifetiyle gerçekleşti. İlk reaksiyonumuz inkar oldu. “Biz kimseyi öldürmedik” dedik, Ermeni diasporasının ortaya attığı abartılı rakamlardan yola çıkarak pozisyonumuzu korumaya çalıştık. Kitaplar yazdık, diplomatik siper savaşları verdik.

Neyse ki zaman içinde siyaset değişti. Artık resmi Türkiye büyük bir trajedinin yaşandığını kabul ediyor ama bu trajedinin soykırım olarak adlandırılamayacağını söylüyor. Dayanılan nokta 1948 tarihli Soykırım Sözleşmesi’nin ikinci maddesindeki soykırım tanımındaki niyet kısmı. İddia edilen soykırım suçundan söz edilmesi için sadece suçun maddi koşullarının oluşmasının yeterli olmadığı, Ermenilerin Ermeni oldukları için öldürülmüş olmaları.

Ancak Ermeniler, pek çok uzman, kurum ve devlet Türkiye’yle aynı kanıda değil. Sözleşme geriye işlemediği, suçun devleti değil işleyen şahsı bağladığı, zanlılardan hiçbiri hayatta olmadığı için 1915 yılı ve sonrasında yaşananların hepsinin ya da bir kısmının soykırım olarak adlandırılıp adlandırılamayacağını muhtemelen hiç bilemeyeceğiz.

Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri İttihat ve Terakki ya da Teşkilat-ı Mahsusa sorumlularını yargılayamayacak. Uluslararası mahkemelerde de bu yönde bir karar çıkmayacak. Diplomatik mücadele en azından soykırım olmamıştır diyenlerin cezalandırılmaması için sürecek. Ermeni diasporası ve bir ölçüde Ermenistan da Türkiye üstündeki baskılarını devam ettirecek.

***

Ama bunların hiçbiri 101 yıl önce bugün büyük bir trajedinin yaşanmaya başlamadığı anlamına gelmeyecek. Devlet ve siyaset ne yapar bilmem ama bizim gibi sıradan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bu trajediyi hatırlamalı, kendi kendine de olsa anmalı, inançlı olanları bence dua okumalı. Böylesi bir bireysel anma bizim için de önemli, gelecek nesiller için de, dünyayla olan ilişkilerimiz için de.

Gönül isterdi ki Gelibolu’daki Anzak, Fransız ve İngiliz anıtları gibi Türkiye’nin başka yerlerinde de Ermeni anıtları olsun, o anıtlara bizler çelenk veya çiçek koyabilelim, okul kitaplarında Ermenilerin yaşadığı trajedi tüm boyutlarıyla okutulsun, Türkiye yine Başbakan ya da Cumhurbaşkanı ağzından taziye mesajları yayınlasın. Fakat bunların olması ya da olmaması kendi kendimize anmamıza engel değil…

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum