Askeri vesayetin sonu, demokrasinin geleceği

Türkiye’nin yakın ve uzak siyasi tarihi esasında askerin idare üzerindeki güç ve tesirinin tarihidir. İmparatorluğun özellikle gerilimli devri ama kesinlikle son yüzyılından başlayarak bugüne kadar gelen uzun yıllar askerin sistem üzerindeki ağırlığıyla anlaşılabilir. Cumhuriyet öncesinde bu tesirin sembol kavramı Halaskaranı Zabitan idi, sonrasında da siyasal dilde “askeri vesayet” olarak tanımlanır oldu.

Cumhuriyet döneminin darbeleri ve sonuncusu 15 Temmuz olmak üzere darbe girişimleri büyük ölçüde aynı mantık üzerine oturur. Askerin gelenekleri ve kurumsallığı nedeniyle her şeyin daha iyisini yapabileceği, seçilmiş siyasetin ise milli hassasiyet ile rejimi koruma konularında zayıf, yetersiz ve hatta tabiatı gereği yozlaşmış olduğu düşünülürdü.

***

Askeri vesayet Cumhuriyet döneminde siyasal iktidarların hareket alanını ustaca daraltmış, onların sistemin temellerine dair vizyon ve perspektiflerine mani olmayı başarmıştır. Bunun mümkün olmadığı zamanlarda ise darbe yoluna gidilmiştir. 27 Mayıs 1960 darbesi malum, bunun en bariz uygulamasıdır. Demokrat Parti iktidarının seçim yoluyla değiştirilmesinin imkansızlığı anlaşılınca ve bu durumda sistem üzerinde kalıcı bir değişiklik riski belirince asker çareyi darbe yapmakta bulmuştur. Takip eden yıllarda da sistemin özellikle Kemalist ideolojinin yeni yorumlarıyla ihyası sağlanmıştır.

Ancak demokrasi duygusu geliştikçe ve toplumun ihtiyaç ve talepleri daha fazla demokrasiyi mecbur kıldıkça askerin sistem denetimi de otorite kaybetmeye başlamıştır. Bununla birlikte TSK, bir başka Avrupa ordusunun asla kullanamayacağı kadar yüksek bir krediyle siyasi müdahaleye devam etmiş ve sıkıştığında yine darbe yoluna müracaat etmekte beis görmemiştir. Yöntem ve sınırları birbirinden farklı olsa da 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997 darbeleri askeri vesayetin denetim gücünü artırmak ve açılan gedikleri kapatmak maksatlıdır.

Tabandan yükselen demokrasi ihtiyacı en nihayet o darbelerin sisteme giydirdiği elbiseleri de parçalamıştır.

Tam, “Artık darbeler dönemi bitti ve bir daha da düşünülemez” derken FETÖ merkezli 15 Temmuz darbe girişimi yaşanmıştır. Bu girişim erken bastırılarak sadece demokrasi kurtarılmakla kalmamış, tarihi bir siyasal süreç sonlanmış; yani, askeri vesayet bitirilmiştir. Bugün yaşadığımız süreç, “merkezde ordu, çevrede yargı, bürokrasi ve bazı siyasal kurumların bulunduğu” askeri vesayet düzeninin sonudur. Artık siyaset ve toplum üzerinde askerin dediği olmayacak, asker de diğer kurumlar gibi siyasal iradeye tabi olacaktır.

***

Daha birkaç yıl öncesine kadar bütün siyasi analizler ancak “asker-sivil bürokrasi” diye terkip edilen bir kavramla yapılabilirdi. Bugün ise asker-sivil bürokrasi kavramını kullanmak imkansızdır çünkü temsil ettiği düzen ortadan kalkmış, böyle bir tanıma ihtiyaç kalmamıştır.

Türkiye demokrasisinin askeri vesayetten arınması ülkenin kaderini millet iradesiyle irtibatlandırmayı amaçlayan bir fikrin ve elbette bir siyasal mücadelenin zaferidir. Askerin denklemden çıkması ve asli faaliyetlerine döndürülmesi AK Parti iktidarlarında mümkün olmuştur, bu yolu Erdoğan ve arkadaşları açmışlardır.

Yakın dönemde açık şekilde gerçekleşen bu mücadelede normalleşmenin temel enstrümanı, itici gücü ve manivelası demokrasidir. Aksi de zaten söz konusu olamazdı zira toplumun refah, özgürlük ve her türlü güvenlik ihtiyacı sadece bu yolla karşılanabilirdi.

Demokrasi, refah, özgürlük ve güvenlik… Askeri vesayet düzeninin kutsal rejim kavramı etrafında ördüğü son derece güçlü ve muktedir kozaya rağmen üretemediği şeyler de bunlardı.

Buradan hareketle, gayet tabii ki bundan sonra da o sistemin her türlü vesayet riskinden uzak kalabilmesinin daha iyi kalitede demokrasi ve daha yüksek hukuk standartlarıyla temin edilebileceğini bir kez daha hatırlatmakta fayda vardır.

YORUMLAR (8)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
8 Yorum