Aynı cümle içinde “Türkiye ile AB…”

Almanya Başbakanı Merz, Türkiye’yi Avrupa Birliği’nde görmek istediklerini ve bu yolda ilerlemeyi arzu ettiklerini söyledi. Tabii aynı zamanda Türkiye’nin Kopenhag Kriterleri’ne uyması gerektiğini de ekledi. Türkiye bu kriterlerin neredeyse tamamından uzakta bulunuyor, malum. Nitekim basın toplantısında bunların en başında gelen problemimiz hukuka atıfta bulunularak, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğu da soruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kopenhag Kriterleri talebine mutad olduğu şekilde “Biz yolumuza Ankara kriterleriyle devam ediyoruz” cevabını verdi. İmamoğlu konusunu da “Bizde bağımsız yargı var” mealinde sözlerle geçiştirdi.

Türkiye epeyidir AB yolundan uzaklaşmış durumdadır. Bunda Ankara kadar Brüksel’in, Berlin’in, Paris’in vesairenin kusuru büyüktür. Erdoğan bir noktaya kadar AB ile yürüdükten sonra, buna ihtiyaç duymadığını hissettiği anda yolları ayırmaya başladı. Böylesi Avrupa’nın da işine geldi. Neticede, Türkiye’nin AB’den uzaklaşma süreci AB ile yakınlaşma sürecinden daha hızlı işledi. Cumhurbaşkanı doğru söylüyor; bir aşamadan sonra tam anlamıyla Ankara kriterleriyle yol yürümeye başladık. O kriterlerin birinci maddesi de aslında bir kriter olmamasıdır. Duruma göre değişen, ihtiyaca göre şekillenen ve en önemlisi de bur hukuk devletinde mutlaka olması gereken kuralları görmezden gelen serbest bir yol… O gün bugündür ekonomiden eğitime, yargıdan dış politikaya kadar yaşananlara bakınca Ankara kriterlerinin ne olduğu anlaşılır. Hergün şikayetçi olduğumuz ama kendimiz söyleyip kendimiz dinlediğimiz olaylar bu “kriterler” sayesinde yaşanıyor.

Bugün artık Avrupa Birliği ve genel olarak Batı, Türkiye’yi geleceği Avrupa’da olan bir ülke olarak görmemenin ve dolayısıyla bize karşı bir sorumluluk taşımamanın rahatlığını yaşıyor. Türkiye’nin istikrarı devam ettiği sürece ve bir şekilde tampon bölge olarak Avrupa güvenliğiyle uyumu sürdükçe şikayetçi değiller. Hatta bu son derece ideal bir ilişki bile sayılıyor. Biz de yeniden “Avrupa duy sesimizi” sloganı eşliğinde onlara kendi gücümüzü göstermenin yollarını arıyoruz. Dış ticaretimiz yarısı hala AB bölgesiyle ve özellikle döviz varlıklarımızın büyük kısmını bu coğrafyadan gelen fonlardan temin ediyoruz ama bu halden mutluyuz! Olması gerektiği kadar ticaret ve aradaki ilişkileri “ilişki” seviyesinde tutacak bir alışveriş yetiyor artık… Adı konulmamış bir model kendiliğinden oluştu bile. Bugünlerde olduğu gibi özellikle Rusya’ya karşı NATO’yu güçlendirme fikri dahilinde savaş uçaklarımızı da tedarik ediyorlar, ne ala. Geriye demokrasi, hukuk, insan hakları, ifade hürriyeti gibi önemsiz şeyler kalıyorsa da kalsın… Bu değerleri onlardan öğrenecek halimiz yok!

AB kriterleriyle ve aslında evrensel değerlerle kopuş o kadar derinleşti ki çok değil 5-6 yıl önce olsa Merz’in sözleri coşkuyla manşetlere taşınır ve iktidar da bunu bir başarı olarak sunardı. Şimdi önemsenmiyor bile. Çünkü, ne onların Türkiye’yi almak arzuları sahici, ne de bizim AB’ye üye olma hedefimizin bir anlamı var.

Gerçekte, Avrupa Birliği’nin sağlıklı büyümesi için Türkiye’ye olan ihtiyacı ve bunun yanında Türkiye’nin güvenlik ve refahı için AB’ye duyduğu ihtiyaç da bu hengamede ıskalanıp gitti. Kalıcı ve sürdürülebilir bir kalkınma için gereken güçlü bir demokrasi ile hukukun üstünlüğü kuralı da o hengamede zihinlerden silindi.

Ne var ki hikaye böyle gelişti diye Türkiye’nin hukuk, şeffaflık, hesap verebilirlik, özgürlük, temel haklar gibi problemleri ortadan kalkmış değil. Bilakis, Kopenhag Kriterleri’nin kapıyı çaldığı döneme göre daha da büyüdüler.

Bakarsınız, gün gelir iklim değişir ve içinde gerçekten kriter olan Ankara kriterlerimiz olur da hepsi çözülür.

YORUMLAR (53)
53 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.