Beklendiği gibi ikinci tur ama...

Anketlerin, analizlerin ve tahminlerin birbiriyle örtüşen veya çelişen sonuçları vardı ama kişisel tahminin seçimin ikinci tura kalacağı yönündeydi. Öyle de oldu. İkinci turda seçimin nasıl sonuçlanacağı başka bir tartışma konusu olmakla birlikte öncelikle Erdoğan’ın başarılı değil çok başarılı bir sonuç elde ettiğini söylemek gerekiyor. Siyasi becerisi, anlatım gücü ve propagandadaki ısrarının kendisine kazandırdığı açıktır. Muhtemel ki 14 Mayıs eşiğini atlatan bu tarzı önümüzdeki 15 gün boyunca da sürdürecektir. Uzun uzun anlatmaya gerek yok, geride kalan beş yılın başarılı olmayan karnesine rağmen kişisel performansıyla Tayyip Erdoğan ilk turun sadece sayısal değil siyasal da galibidir. Geçen beş yılın ve depremin oluşturduğu yıpranmayı, hem muhalefeti PKK/terör parantezine sıkıştırarak, hem de sınırsız vaatlerle aşmayı başardı. İlk turda bitiremedi ama bu sonuçtan memnun olmaması mümkün değil.

Önümüzdeki iki haftaya avantajlı giriyor ve eğer bariz bir hata yapmazsa avantajını da onuna kadar koruyacak gibi görünüyor.

İkinci tura kalmasına rağmen, beş yıllık performansına rağmen aldığı oya bakılacak olursa; 14 Mayıs’ın Erdoğan’ın en başarılı seçimi olduğunu söylemek abartı olmaz.

Öte yandan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun başarısız bir kampanya yaptığı söylenemez ve Erdoğan’a karşı bugüne kadar en yüksek oyu alan aday olması da bunu gösteriyor. Seçimin ikinci tura kalacağı baz senaryosunu başardı ancak onun için başarı ölçüsü ilk turu önde bitirmekti. Bunu sağlayamadı. Kılıçdaroğlu için hem başarı çıtası hem de ikinci tur için avantaj sağlamak, seçimi bir iki puan önde bitirmekti. Şimdi bir yandan Sinan Oğan’ın seçmenini kazanmak bir yandan da ilave katılımı teşvik ederek ipi göğüslemeyi deneyecek. Meclis’teki sandayle tablosu Erdoğan için artı, Kılıçdaroğlu için eksi faktör olacak, bunu da ekleyelim. Bir not da Oğan için. Başarılı sayılmalıdır. Aldığı oylarla ikinci tur için kilit isim olması da bunu gösteriyor. MHP’nin beklentilerin aksine aldığı yüzde 10’u aşması da başarıdır.

14 Mayıs’a dair altı çizilmesi gereken en önemli husus ise seçimin beklenenin aksine sakin geçmiş olmasıdır. Veri girişi ve duyurulmasında, itirazlarla muhalefetin soylarının gecikmesinde yaşanan problemler ise elbette kesin bir dille kritik edilmelidir. Yine de Türkiye’nin içinde bulunduğu gerilim ve seçim sürecindeki stres hesaba katıldığında böyle sakin bir atmosferin önemi küçümsenemez.

Türkiye’nin seçim yapma kaabiliyeti açısından değerli bir örnek sergilendi.

Türkiye gibi siyasete yatkın ve gündelik hayatı siyaset aracılığıyla belirlenen bir ülkede her seçim dönüm noktasıdır. 14 Mayıs da öyledir. İktidarın, başta ekonomik kriz ve bir dizi probleme rağmen bu kadar yüksek oy almasına da önyargıyla yaklaşılmamalı. Evet, iktidarın propaganda üstünlüğü vardı ama muhalefet de söylemek istediğini söyledi. Mesajını duyurmak için vakti ve imkanı ardı. Millet de böyle karar verdi. 14 Mayıs için de 15 gün sonra kurulacak sandık için de söylenecek budur: Demokraside millet iradesinden üstün ve daha karizmatik bir güç yoktur.

Hayırlı olsun. Seçmenin verdiği mesajlar var, onları da zamanla konuşacağız.

YORUMLAR (380)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
380 Yorum