‘Büyük devlet’ dersinde kendimize kaç puan veririz?

Güçlü ve büyük devlet olmak, nitelikli, kaliteli, üretken millet olmak ve hem kendi insanlarına refah ve mutluluk sağlamak hem de dünya sahnesinde kıymet taşımak gayet tabii ideal bir hedefi anlatır ama bütün bunları yerine getirmenin şartları vardır. Modern devletler bu hedefler için şekillenen, plan ve program sahibi olan ve rekabet kabiliyeti taşıyan organizasyonlardır. Bunları da insan malzemeleri, kurumları ve illa da disiplin aracığıyla yaparlar.

Kurumlar; eğitim/akademi, bilim, yargı, sanayi/teknoloji/dijitalleşme, tarım, şehirleşme, mali ve finansal yapılar, sosyal güvenlik, sivil toplum, özgür medya, güçlü siyasi partiler ve bunlara paralel yahut parçası olan irili ufaklı ünitelerdir.

Adını nasıl isterseniz öyle koyun… “Büyük devlet, güçlü devlet, vurduğu yerden ses getiren devlet, herkesin kıskandığı/gıpta ettiği devlet, örnek ve model devlet, ona bakmadan kimsenin adım atamayacağı devlet”, vesaire… Bu sıfatlardan herhangi birini ya da hepsini birden taşımanın olmazsa olmaz şartı, önce kurumların varlığına sonra da o kurumların kalitesine bağlıdır. Yani verimlilik, değer ve standart üretebilmesine. Şartlarını yerine getirdiğiniz takdirde kendinize istediğiniz payeyi verebilirsiniz. İşin güzel tarafı; şartlar yerine getirildiğinde, yani kurumlar verimli çalıştığında zaten bütün dünya da size iyi bir paye vermekte cimri davranmaz. Karne notlarınızı kırmaya kimsenin gücü yetmez. Hak ettiğiniz saygıyı ve değeri görürsünüz.

Cumhuriyet’in 100. yılındayız. Bir asrı bir yazıda değerlendirecek değiliz ama ucundan kıyısından tutalım. Gelin kendi notumuzu kendimiz verelim. Bir asırlık Cumhuriyet’ten, arkasında altı asırlık imparatorluk tecrübesinden arta kalanları kendimiz puanlayalım. 9’u, 10’u bir kenara koyalım mesela hangi kurumumuza 10 üzerinden 7 veya daha yukarı verebiliriz.

Eğitime, akademiye, yargıya, sivil topluma verebilir miyiz? Ya da ifade hürriyetine!

Kültüre, sanata, spora kaç veririz peki? Birden ona kadar puanlayınca hangisi sınıfı geçer?

Birçoğumuzun, “Eğitim sınıfta kaldıktan sonra, gerisinin önemi yok” dediğini duyuyorum. Ama olsun, kötü eğitime rağmen başarabilenlerimiz var. Onlar ortalamamızı artırabilir. Belki o sayede geçer not alabiliriz.

Peki bilimde durum nedir? Biz olmasak, insanlığın hayatında ne eksilirdi? Bilime ve bilime bağlı olarak gündelik hayatı şekillendiren bütün icatlara; iletişime, ulaşıma, uzaya, sağlığa, eğlenceye, kültüre, çevreye vesaireye bilim üreterek kattıklarımız nelerdir? Dünya patent listesinde övünebileceğimiz bir yerimiz var mı? Kaç puan bilime?

Şehirleşme nasıl acaba? Yoksa bu bahsi hiç mi açmasak? Sadece deprem karşısındaki çaresizliğimiz bu sahadaki durumu anlatmaya yeter de artar mı?

Sanayi ve teknoloji! Temel üretim araçlarının ne kadarını sıfırdan sonuna kadar kendimiz üretebiliyoruz?

Bitmek tükenmek bilmeyen bir motor meselesi var. Niye aşamadık bunu ve aşmak için bir vizyonumuz var mı? Bu dersten kendimize kaç puan verebiliriz? Kaç puan bize gerçeği gösterir? Peki, dijital dünyada son kullanıcı olmak dışında alacağımız iyi bir not olabilir mi?

Sanayide teknolojide dış güçler bizi geri bıraktı, tam kalkınacakken “karanlık odaklar” bizi engelledi. Bu da kabul, tamam! Peki tarım ve hayvancılıkta nasıl oldu da hala mesafe ket edemiyoruz? Niye birçok mahsuldü tıpkı teknoloji gibi dışa bağımlıyız? Hatta ette ve buğdayda bile. Bir tarım ülkesi olmayı başaramamaya kaç puan verelim?

Sivil topluma galiba hiç girmesek iyi olur. Puan istemek de ayıp olacak gibi… Tıpkı sosyal güvenlik sistemi gibi. İkisini de puanlamak ortalamamızı çok düşürür, En iyisi geçelim…

Yargı, hukuk, adalete gelelim. Eğitimle birlikte herşeyin temeli olan hukukta dersi geçebilme ihtimalimiz var mı? Dünya güvenmiyor da biz güveniyor muyuz yargı sistemimize? Kağıdı kalemi alıp kendimize kaç puan yazarsak adaletli olur?

Hepsinin toplamı demokrasimize kaç puan? İnsaflı, hakkaniyetli bir rakam kaç olmalı?

Cumhuriyetimiz bir asrı devirdi, elbette çok şey de başardık ama neye göre, kime göre? 100 yıl önce bizimle yola çıkan ülkeler şimdi nerede? Daha 10 yıl önce arkamızda olanlar nerede? Biz varken olmayıp sonradan yarışa girenler nerede, biz neredeyiz?

Bütün dünya koşarken biz de hiç olmazsa yürüyoruz diye şişinmeden, şapkayı önümüze alıp düşünelim biraz. Bir kez olsun kendimizi kayırmadan kendimize not verelim. Bakalım ortalama kaç çıkacak?

YORUMLAR (110)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
110 Yorum