CHP tabanının başörtüsü beyanı

Tek bir soru veya bir anket sosyolojiyi anlamaya rehberlik edemez ama iyimser olmaya yeter. Metropoll araştırma şirketi şöyle bir soru sordu: Kamu kurumlarında çalışanların başörtüsü takmasına izin verilmemelidir, görüşüne katılıyor musunuz?

Türkiye’nin neredeyse tamamı bu soruya “Hayır” cevabını veriyor, “Böyle bir görüşe katılmıyorum” diyor. Bütün partilerin tabanları çok yüksek oranda böyle bir kısıtlamaya karşıdır. Soruyu pozitif formuyla okursak, Kamu kuruluşlarında çalışanların başörtüsü takması uygulamasına katılıyor musunuz?, dersek herkes olumlu buluyor.

Başörtüsü meselesi Türkiye’nin en yakıcı dertlerinden birisiydi ve elbette çağdışıydı. AK Parti iktidarları yıllarında bu mesele aşama aşama çözülerek ortadan kaldırıldı. Hayırlı, doğru ve gerekli bir iş oldu.

Anketin güzel tarafı, kamuda başörtülü çalışmaya CHP tabanının da yüzde 80.2 oranında destek vermesidir. AK Parti tabanı yüzde 82.5, İyi Parti 75.4, HDP 95, MHP 94.1 ve Saadet Partisi de tabanı da yüzde 88.9 oranında destek veriyor. HDP tabanının yüksek desteğini de kayda geçirelim ve CHP’den gelen sese bakalım.

Başörtüsü yasağı, onyıllarca “devlet” içinde -yargı, bürokrasi ve akademiyle birlikte- asker, siyasi sahada da CHP tarafından desteklenmişti. Rejimin iki güçlü aktörü, rejimin sembolü haline gelen bu yasağın savunucuları ve takipçileriydi. Tabiatıyla AK Parti’nin yasağı kaldırma mücadelesi de bu iki kurumun direncine yönelik çabanın hikayesiydi.

Şimdi, Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde CHP bu büyük yanlıştan geri döndü. Kılıçdaroğlu önce yasakçı tutum takınmakla yanlış yaptıklarını kabul etti, ardından da partisine başörtülü isimleri davet ederek cesur bir adım attı. CHP Parti Meclisi’nde ve teşkilatlarında bugün artık başörtüleriyle siyaset yapan isimler var. Bunun, vitrin hamlesi olmadığını aynı zamanda muhafazakar değerlere sahip isimlerin de CHP’de yer bulduğunu görerek anlıyoruz. Siyaset değişime direnmemeli; Kılıçdaroğlu da bu gerçeği yerinde ve zamanında görerek adımlar attı. Bu adımların CHP siyasal elitlerinde ve seçkinlerinde kolaylıkla kabul görmediği ve başta rahatsızlık yarattığı gerçeğini hesaba katarsak bir siyasi risk de alındığı ortadadır. Ama bu adımlar CHP’ye seçim kazandırmaya ve lokomotifi olduğu Millet İttifakı’nı güçlendirdikçe siyaset sosyolojiye tabi olmaya başladı.

Yukarıdaki tek soruluk anket bu açıdan çok değerlidir. Görülüyor ki CHP tabanı da başörtüsüyle sorununu halletmiştir veya zaten tavandaki kadar yaygın ve inatçı bir sorunu hiç yoktu. Her ikisi de hayırlıdır zira başörtüsü sorununun gerçek ve kalıcı çözümü bütün siyasal kesimlerden onay alması ve benimsenmesiyle mümkündür.

Böylelikle Türkiye bir temel sorunu iktidarıyla muhalefetiyle birlikte çözmüştür. Başka hiçbir sorunda böyle olumlu bir neticeye ulaşamadığımızı, bilakis derinleştirmeye devam ettiğimizi unutmayalım.

Başörtüsü sorununun çözülmesi bir başarı, bunun başta CHP olmak üzere bütün itirazcı kesimlerin kabulüyle sağlaması başka bir başarıdır. Dolayısıyla, CHP’den gelen dindarlığa hürmet görüntüleri, sözleri ve uygulamalarının iktidar tarafından sorgulanması ve hatta reddedilmesi yanlıştır. Aksine, bu siyaseten de övünülmesi gereken bir sosyo-politik gelişme olarak görülmeli ve desteklenmelidir. Başörtüsünün gerilim unsuru olmaktan çıkarılması ve yasağın tarihe gömülmesinde toplumsal mutabakatın değeri siyasi şartların değişiminden bağımsız bir güvencedir. Kanunlardan, kararlardan daha değerli olan da budur.

YORUMLAR (108)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
108 Yorum