Cumhurbaşkanlığı sistemi… Denetim ve verimlilik

Başkanlık ya da Cumhurbaşkanlığı sistemi üzerindeki çalışmalar meselenin cesametine kıyasla bir parça dar kapsamlı sürüyor. Yine meselenin tabiatı gereği iki partinin ilk uzlaşmasını garanti altına almak için bu gidişin anlaşılabilir bir yanı vardır. AK Parti ile MHP sürpriz sayılabilecek bir zamanlamayla konuya el attığı için, sürecin zarar görmemesini gözetmekte haklılar. Zira bir sistem değişiyor ve bilhassa iktidar partisinin bunu mümkün olan en az hasarla atlatmaya çalışması doğaldır.

Ne var ki yolun bir yerinde nihai paket kamuoyuna açıklandığı zaman bu tartışma yine sürecin tabiatı gereği alevlenecektir. Nereden alevleneceği de bellidir. Cumhurbaşkanı’nın yetkileri artırılırken kendisinin ve sistemin denetiminin güçlenmesi talebi gelecektir. Mevcut durumda, yani parlamenter sistemde denetim rolü bir anlamda Meclis’le Cumhurbaşkanı arasındaki güç dengesiyle temin ediliyor. Bu iki güçlü kurumun etrafında da yüksek yargı kurumları konumlanmış durumdadır.

YENİ SİSTEMİN TEMEL FELSEFESİ

Yeni sistemde icrai fonksiyonlar Cumhurbaşkanı’na aktarılıyor. Başkanlık veya yetkileri artırılmış cumhurbaşkanlığı sistemi bu demektir. Kararları başkanın alması ve icraya bizatihi yetkili olması sistemin temel felsefesidir.

Sisteme itiraz da aynı noktadan geliyor. Yetkiler bir kişide toplanmasın (ki, bu durumda başkanlıktan söz etmek zorlaşır); toplanırsa da denetim güçlü olsun.

Şimdi Türkiye özelinde meseleye bakalım…

Tayyip Erdoğan’ın yetkilerinin artırılması ve mevcut durumdaki karmaşanın Cumhurbaşkanı lehine düzenlenmesi fikri epeydir eğilim kazanmıştı. Bilhassa 15 Temmuz’un ortaya çıkardığı özel atmosferden sonra bu fikir daha da güçlendi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi hareket geçiren itici gücün de bu eğilim olduğu aşikardır.

Şu halde Erdoğan’ın yetkilerinin artırılması konusunun referanduma gitmesinin önünde bir mani yoktur ve mevcut siyasi atmosferde bu makul bir öneridir. Bu noktada, Erdoğan’ın da denge denetleme konusunda bir kaygı taşıyacağını sanmıyorum.

DENETİM KADAR ÜRETİM DE ÖNEMLİ

Parlamenter sistemin yürütmeyle ilişkisinde şikayet konusu nedir? İcrayı yavaşlatan ve denetimden öte durdurucu, engelleyici unsurlar… Denetim fonksiyonu bu problemlerden arındırıldığında Erdoğan için de problem olmayacaktır. Bilakis, seçim ve siyasi partiler kanununda değişiklik düşünülmediğinden; yani, denge yeterince güçlü olamayacağı için işleyen bir denetim mekanizması yeni sistemin demokratik kimliğini de geliştirecektir.

Bununla birlikte denetim kadar temel mesele yeni sistemin mevcut parlamenter sistemi aşacak bir yönetim temposu, verimlilik ve kalite üretmesini sağlamaktır. Denetim konusunda yapılan eleştiriler kadar sistemin başarısını temin edecek önerilere de odaklanmak gerekiyor. Malum, Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmeye başlamasıyla ok yaydan çıkmıştı. 15 Temmuz sonrasında ise sistemin yenilenmesi veya en azından revize edilmesi için geri dönüşsüz yola girildi. Hasılı, değişiklik kaçınılmazdır…

Dolayısıyla yeni sistemi gerilim ve çatışmaya mahkum etmek yerine mevcuttan daha iyisine ulaşmayı sağlamanın yolu bulunmalıdır.

YORUMLAR (9)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
9 Yorum