Kafesten kaçan kuşlar iyi görüntü vermiyor

Kamu otoritesi muhalifler üzerinde tıkır tıkır işlerken “muhalif” tanımı dışında kalan isimlerin davalarındaki gevşeklik giderek daha da dikkat çekiyor. Yolsuzluktan yargılanan ve kaçma teşebbüsü sabit eski rektör tutuksuz kalınca elini kolunu sallayarak gitti. Sahte e-imza sanıkları tutuksuz yargılanmanın keyfini sürerek sırra kadem bastı. Bu kadar kolayca gidebildiklerine göre takip yok, izleme yok, galiba merak bile yok. Kamuoyunun önemsediği bu davaları önemseme hiç yok.

Bir yandan hapishaneler siyasi mahkumlarla dolup taşarken, bazıları en olumsuz sağlık şartlarında bile “kaçma şüphesi” gerekçesiyle sıkı sıkıya içeride tutuluyor. Bazıları fazla imtiyazlı … Mesela Esenyurt’ta öldürülen gazeteci Hakan Tosun’un katil zanlılarının operasyonla değil, telefonla ve neredeyse rica minnet karakola davet edilmesi gibi. Dünyanın neresinde olabilir böyle bir şey? Türkiye’de bile hiç duyulmamıştı, şimdi duyuldu.

Bütün bunlar olurken ve yaşanan zaaf için İçişleri Bakanı’ndan bir açıklama beklenirken, O’ndan bir başka konuda şöyle bir haber geldi:

“İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Adana’da trafik kurallarını hiçe sayarak ters yöne giren ve kendisini uyaran motosikletliye ‘İstediğim yerden giderim’ diye yanıt veren sürücünün yakalandığını duyurdu. Bakan Yerlikaya, sürücüye ‘Ters yönde araç kullanmak ve sürücü belgesi iptal olduğu halde araç kullanmak’ maddelerinden idari para cezası uygulandığını belirterek, “Gereği Yapıldı’ dedi.”

Sürücü “istediğim yerden giderim” derken kendisi eski rektör zannetmiş olmalı ama Bakan öyle olmadığın göstererek, haddini bildirmiş... Herkes istediği yerden, istediği yere gidemez bu ülkede. İstisna olmak kolay değil! Ve açık ki ülkede bazı istisnalar var ve bazı şeyler göz göre olacak kadar kolaylıkla tahmin edilebiliyor.

Zaten son derece tartışmalı yargı sisteminin üzerine bir de çelişkili ve özensiz asayiş uygulamalarının görünmesi, topyekûn güvensizlik doğuruyor. Sıradan bir sosyal medya paylaşımı yapanlar, gecenin yarısında evinde alınırken, en ağır dijital suçlarını işleyenler kafesten kolayca uçuyorsa kimse yargıya da asayişe de güvenmez, güvenemez.

Kötü örnekler, imtiyazlar, gevşeklik manzaraları suç ve hatta çeteleşme eğilimini teşvik eder.

Zaten yapanın yanına kar kalıyorsa ve zaten devlet muhalif olana odaklandığı için diğer alanlarda dikkati dağınıksa bundan istifade etmek isteyenler olur. Oluyor da… Sokak ortasında mafya cinayetleri ve artık herkesin adlarını ezberlediği mafya grupları bunun eseridir.

Kamu otoritesi demek bildiğimiz anlamda asık suratlı “otoriterlik” ve sertlik demek değildir.

Bundan kasıt, sadece gözüne kestirdiğinin üzerine gitmek değil, kuralların herkese eşit uygulandığı kanaatini vermektir. Bu kanaati de kimse için, hiçbir siyasi zümre ve grup için asla esnetmemektir. Geride, kimsenin kendisine yol yapabileceği örnekler bırakmamaktır. Yani, bugün yaşananların tam tersini yapmaktır. Güven kaybı lafla değil böyle dramatik örnekler nedeniyle artıyor.

YORUMLAR (56)
56 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.