‘Ölümlü’ kira kavgası istatistiği, olur mu?

Yeni ekonomi programı; ya da yenilenmiş bir Orta Vadeli Program’ımız var. Öyle, dünyaya parmak ısırtacak, büyük, iddialı hedefler yok ama Allah’a şükür herşey yolunda giderse ekonomimiz bir ekonomiye benzeyecek. Hedefler üç aşağı beş yukarı tutarsa 2023 -veya programın biteceği 2026- itibariyle, 2000’li yılların başına dönmüş olacağız. Hedefler tutsa bile bizimle aynı seviyede refaha sahip olan ülkelerin yine gerisinde kalacağız ama buna da şükür. Onlar geride kalan beş yılı bizim gibi akla hayale gelmeyecek mantık dışı politikalarla harcamadılar. İki kere ikinin dört ettiğinden şüphe duymadılar. En önemlisi dünya onları kıskanmadı, bizi görüp çatladılar!

Bunu geçelim…

An itibariyle amacımız enflasyonu düşürmek, tek haneye indirmek. Dünyada hayatın en pahalı olduğu birkaç ülke listesinden kurtulup aralarda bir yerde izimizi kaybettirmek. Esasen an itibarı için; yani 2023’te zaten tek haneli -yüzde 5- enflasyon hedefimiz vardı ama nasip böyleymiş. 2026’da olur, olmadı uzun bir yüzyıl var önümüzde.

Gelelim başka istatistiklere…

Türkiye’de yaygın bir yoksulluk var bunun sonucu olarak “suça karışan çocuklar”ın sayısı 600 bini aşmış bulunuyor. Son 12 yılda yüzde 150 oranında artış var. Aynı yoksulluğun neticesi olarak ilk, orta veya lise çağlarında olup, mecburi temele eğitime rağmen “okula gidemeyen çocuklar”ın sayısı da 1,5 milyona ulaştı. Bilindiği gibi bu rakam da her yıl artıyor.

Kötü istatistiklerin tamamında listenin en üst sırasındayız, malum. Hukuk, şeffaflık, ifade hürriyeti, kara para, eğitim yetersizliği vs. Nerede en kötü istatistik varsa hepsine yazıldıktan sonra şimdi de kendimize özgü istatistik icat edip liste başına oturma aşamasına geçtik…

Enflasyon ve buna bağlı geçim sıkıntısı ile gelir dağılımı ve aslında hesap kitap yapamama halinin bir başka sonucu da ev sahibi-kiracı davaları. Yılın ilk altı ayında açılan davalar 50 bini buldu, yıl sonunda kimbilir nereye varacak. 2023’ün ilk çeyreğinde açılan davalar geçen senenin tamamını geçti.

Davalar bir yana bu ülkede kira ve tahliye tartışmalarına bağlı olarak ölüm yaralanmayla, kundaklamayla sonuçlanan kavgalar yaşanıyor. Kira konulu ölüm ve yaralanmaların istatistiği oluşmaya başladı. 10haber.net geçtiğimiz hafta derlemişti. Bir yılda en az 11 ölü ve 46 yaralı var. Yüzlerce kişi de gözaltına alındı. O günden bugüne listeye kaç kişi daha eklendi bilmiyoruz. Ama eklendiğini biliyoruz çünkü ev sahibi kiracı kavgaları tıpkı silahlı çetelerin sokak ortasındaki çatışmaları gibi en aktüel kriminal problemimiz haline geldi.

2023 yılında dünyada böyle bir şey olur mu demeyelim, bizde oluyor. Hükümetin kira artışını enflasyona yansıtmamak için bulduğu “yüzde 25 artış sınırı” fikrinin kaçınılmaz sonucunu yaşıyoruz.

Bırakın modern bir ekonomiyi, Türkiye gibi kah modern kah gerileyen bir ekonomide bile böyle bir istatistik olamaz. Kira meselesi ölüm kalım davası haline gelecek kadar büyük bir problem asla olamaz. Serbest piyasa ekonomisinde kirayı enflasyonun üçte biriyle sınırlamak düşünülemez. Kötü yönetilen, kötü kararlarla içinden çıkılmaz hale getirilen ekonominin faturasını ödeyen halkın ağır yükü üzerine bir de böyle cin fikirler ilave edilemez. Sebebi ne olursa olsun bir ülkede ölüm ve yaralanmayla sonuçlanan ev sahibi/kiracı kavgaları istatistik boyutuna varamaz. Bu kadar sene sonra gelip gelebildiğimiz yerdeki kötü işaretlerin en kötülerinden birisi budur. Sıradan bir ekonomik düzen içerisinde kriz zamanlarında birçok problem çıkabilir ama bu değil.

Umarız Türkiye, orta vadeli programı beklemeden en kısa vadede bu ayıptan kurtulur.

YORUMLAR (49)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
49 Yorum