Altılı Masa yerine Millet İttifakı...

Muhalefetin ittifakının ismi sonunda konuldu. Biraz geç oldu ama seçime bu kadar az kala böyle bir belirsizliğin daha fazla sürmemesi adına olumlu bir adım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Yeter! Söz milletindir.” sloganını kullanabilmesini mümkün kılan zamanın ruhu, yani hakikat ötesi çağı… Gerçeğin hilafına bir söylem gerçekmiş gibi kullanılabiliyor.

27 yıllık milleti yok sayan tek parti dönemini bitirmek için kullanılan bir sloganı 22 yıllık kesintisiz iktidardan ve son döneminde otoriter yönetim tarzından sonra kendine seçim söylemi yapabilmek için hem hakikat dışılığı gerçek gibi dayatabilen psikoloji hem de bunu savunabilecek özgüven gerekiyordu. Her ikisi de Erdoğan’da var.

Bu vesile ile Erdoğan karşısındaki ittifakın adını da koymuş oldu. Yani muhalefet ittifakının bir yerde isim babası oldu. Her şeye rağmen “Altılı Masa” gibi Türk siyasi hayatındaki önemli bir inisiyatifi temsil eden oluşumu tarif etmekte yetersiz ve amorf bir tanımlamadan vazgeçilmesi muhalefet adına ileri bir aşamayı temsil ediyor.

Geçmiş Türk geleneklerine atıf olacak ama Altılı Masa atlattığı badirelerden ve geçtiği stres testlerinden sonra kendisine ad koyacak bir yere de gelmiş oldu.

Dünkü toplantıdan çıkan en önemli açıklama ise Geçiş Süreci Yol Haritasının aday belirleme sürecinden sonra ve adayla istişare ederek birlikte açıklanacağı kararı. Aslında ilk baştan olması gereken de buydu. Daha aday belli değilken ve mevcut sistem seçilecek cumhurbaşkanına bu kadar geniş yetkiler tanırken ona bir yol haritası dayatmak hem yasal hem de siyasal gerçeklik ile örtüşmüyordu.

Bunun tek istisnası ortak adayın geçiş süreci uzlaşmasında zaten imzası bulunan genel başkanlardan biri olması idi ama bunun baştan ilanı masanın elindeki imkanları sınırlamak olurdu.

Geçiş süreci yol haritasının baştan tartışılmasının ikinci mahsuru ise daha seçimi kazanmamış hatta kazanacağı algısını da yerleştirememiş bir ittifakın seçim sonrasını kamuoyu önünde tartışarak maliyeti önden yükleniyor olması idi. Bu tavır da en azından gözden geçirilmiş gibi duruyor.

Millet İttifakı’nın içinden çıkamadığı konular metinde de havada kalmış. Bunlardan ilki iktidarın başörtüsüne anayasal güvence teklifi. CHP ve İYİ Parti’nin meclisteki önerisine atıfla açıklama metnine giren paragraf geleceğe dair bir şey söylemiyor. Bu da muhtemelen liderlerin bir mutabakata varamamış olmasından kaynaklanıyor.

CHP’nin kendi başlatıp arkasını getiremediği şimdi de parti koridorlarında ‘nasıl çıkarız bunun içinden’ diye konuşulan başörtüsü tartışmasında iktidarın getirdiği metne odaklanmak ve sanki meselenin kendisi o metinde yazanlarmış gibi davranmak süreci ıskalamayı beraberinde getiriyor.

Evet, toplumun bugün böyle bir meselesi yok. Evet, önce sokak sonra kamu bu sorunu sıkıntılı bir süreçle geride bıraktı. Ve evet, bu konuda yasal bir açık da duruyor.

Ama bunu aşmanın ne zamanı ne de yöntemi buydu. Kılıçdaroğlu’nun daha önceki ‘helalleşme’ çağrısının altını doldurmak için arkası getirilecek bir irade baştan ortaya konulmalı idi. O zaman atılan adım doğru bir menzile ulaşılmasına yarardı. Şimdi muhalefet nasıl bir çıkış yolu bulacak göreceğiz.
Aday meselesine gelince, bu toplantıdan bir isim ilan edilmesini beklemek zaten gerçekçi değildi.

Kimilerine göre adayın açıklanması gereken tarih geçen sene idi ama bu eşik geçileli çok oldu. Hatta toplantı sonrası telaffuz edilen 13 Şubat tarihine dair beklentiyi yükseltmek de ne kadar doğru tartışılır.
Şimdi muhalif kamuoyunun beklentisi ‘kazanacak bir ismin’ belirlenmesi. Eğer muhalefet ittifakı seçimleri kazanacağına dair toplumdaki olumsuz beklentiyi kırabilecek bir isim ile ortaya çıkabilirse, kamuoyu yoklamalarında muhalefet aleyhine gelişen trend değişebilir.

Bunun kolay olmadığını İYİ Parti Genel Merkezi’ndeki toplantıya neredeyse dakikalar kala Cihan Paçacı’dan gelen açıklama gösterdi. Konuştuğu sözün ağırlığını bilecek bir siyasi geçmişi var Paçacı’nın. Toplantının bu açıklamaların gerilimi ile başladığını ve genel havayı belirlediğini öngörmek de zor değil.
Aynı şekilde İYİ Parti ve hatta diğer bazı partilerde de genel havanın Paçacı’nın ifadeleri ile örtüştüğü de konuşuluyor. Mesele bu görüşlerin CHP Genel Merkezinde ne kadar dikkate alınıyor olduğu.

Günün sonunda adaylık bilmecesini Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisinin dışında bir B planının olup olmadığı belirleyecek. Eğer varsa sorun aşılacaktır. Yoksa o zaman muhalefet için zor bir 15 gün var.

YORUMLAR (30)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
30 Yorum