Büyük yazar ve mütefekkir Kemal Tahir devleti tanımlarken şöyle demişti: “Devlet kânunlu eşkıyadır.”
Son günlerde maalesef bu kanunlu eşkıyalara teknolojinin gelişmesi ile birçok şirket ve kişi de katıldı. Ortaya çıkan haksızlıklarla itiraz ettiğinizde ise savunma hep aynı: İşlemler yasal!
Devletimizin saadeti ve şerefi için asırlardır vergi vermeye zaten alışığız, alışığız ama dolaylı yollardan ve keriz gibi yolunmaya o kadar da alışık değiliz ama yapacak da bir şey yok, çünkü birileri bizleri yasal yollarla soyuyor ve kelli felli şirketlerimiz de buna maalesef ortak oluyor.
Uzun zamandır canımı sıkan ama geçenlerde bir kere daha karşılaştığım bir kanunlu soygun vakasını sizlerle paylaşmak istiyorum. Okullarda okutulan ancak baskısı olmadığı için dağıtılmayan bir kitabın pdf dosyasını indirmek için internette arama yaparken bir linke girdim. Bu linkten kitabın pdf’sini indirmek için devam ettiğimde oraya girin, buraya girin derken bir mesaj geldi: “size gelen mesajdaki şifreyle indirme işlemini tamamlayın.” Ardından mesajdaki şifreyi girdiğinizde de asıl bomba arkasında geliveriyor. Telefonunuza “X aboneliğiniz hayırlı olsun güle güle kullanın, faturanızı nasıl şişirdik ama… aylık ödeme miktarınız da şu kadar bla bla…” minvalinde bir mesaj okuyorsunuz.
Siz bir yere abone olmak istemediğiniz halde -tabii ki de farketmişseniz- abone olma şoku ile bir an ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Kendinize gelip altta verilen telefon numarasını aradığınız da karşınızda oldukça sakin bir sesle biri açıyor telefonu sanki “yolunmuş bir kaz geldi!” der gibi... Siz lafı ağzınızda geveleyip “ya ben abonelik falan yapmak istemedim, bu nerden çıktı?!” derken karşınızdaki şahsiyet gayet rahat bir şekilde “Aboneliğinizin iptalini mi istiyorsunuz, hemen yapalım!” diyor ve “Aboneliğinizi iptal ettik, bir ay boyunca kerizliğinizin pardon aboneliğinizin keyfini çıkarın!” diyerek iyi günler diliyor. İtiraz ettiğinizde ise “her şey yasal!” diyerek sizi öfkenizle baş başa bırakıp, gidiyorlar.
Hadi diyelim ki bu bir tezgâh. Peki de bu tezgâhın kurulmasında aracı olan GSM operatörlerine ne demeli? Basit bir işlem için onlarca bilgi isteyen bu şirketler nasıl oluyor da insanların faturaları üzerinden soyulmalarına bu kadar kolay izin veriyor.
Buradaki bir uyanıklık da şu: aynı işlemi bir bilgisayardan yaptığınızda bu soygun işi kolay kolay gerçekleşemiyor. Çünkü sizden GSM numaranızı önce mecburen istiyorlar ve siz de bu işte bir tuhaflık var diyerek uyanıyorsunuz ama cepten girdiğinizde tak diye mesaj ekranınıza düşüyor ya da bir sürü evet-hayır ekranı açılıyor ve sizde o ekranlardan çıkmak isterken farkında bile olmadan abone olabiliyorsunuz.
Geçen aylarda normalde tarife ücreti 50 TL olan okuma yazma bilmeyen annemin iki-üç dönem faturası üst üste 350-400 TL arasında geldi. Kadıncağız interneti facebook ya da instagramda eş dostun paylaştığı resimleri görmek için dolaşırken yanlışla bastığı için açılan sayfaları kapatmak isterken bir sürü yere abone edilmiş. Tabii faturalar otomatik ödemede olduğu için durumu birkaç ay kimse farketmedi.
Çevremde ve internette şikayet sayfalarına girdiğinizde bu tür adam soymacanın oldukça yaygın bir uygulama olduğunu hemen görüyorsunuz.
Yukarıdaki soruya dönecek olursak GSM operatörleri burada ne iş yapıyorlar? Bu konuda maalesef Türkcell, Vodafon ya da Türk Telekom ve yan türevlerinin hiçbir farkı yok. Sorun için GSM operatörünü aradığınızda sadece “isterseniz bu tür numaraların size mesaj yollamalarını engelleyelim!” deniyor. İyi de ben farkında olarak ya da olmayarak soyulduktan sonra sizin benim aramamla engel koymanızın ne anlamı var ki?
Küçük bir hesap yapalım bu yasal soygun ile ilgili. Beni bu şekilde soyan Mobiclub.fan sitesi hiçbir işe yaramayan uyduruk uygulaması için benden 58 TL para kesti çok sevgili GSM operatörümün cömertliği nedeniyle.
Şimdi buna benzer siteler her gün 80 milyonluk Türkiye’de 1000 kişiyi bir şekilde istemeden abone etseler ve hemen anında bu abonelikleri iptal etseler ne kadar kazanırlar?
1 günde 1000*58TL= 58.000 TL
1 ayda 58000*30= 1.740.000 TL
1 yılda 58.000*365= 21.170.000 TL, yazıyla yirmi bir milyon yüz yetmiş bin TL.
Ey GSM operatörleri Türkcell, Vodafone, Türk Telekom bu tür haksız kazançlara önlem almak abonelerinize karşı sizin sorumluluklarınız arasında yok mu? Yoksa bu tür işlemlerde bizim bilmediğimiz başka şeyler mi var?
