En zor seçim 2023

Önümüzdeki 2023 seçimleri demokrasi tarihimizdeki en zor seçim olacak. Tabii İttihatçıların 1912’deki “Sopalı seçimler”ini ve Tek Parti devrindeki göstermelik seçimleri saymıyorum.

Güven içinde yapılan 1950 seçimlerinden bu yana olan seçimleri kastediyorum. Okuduklarım ve yaşadıklarım itibariyle, hiçbir geçmiş seçim bu kadar zor olmamıştı.

“Milli Şef” İsmet Paşa’nın 1950’de muhalefetle uzlaşarak dürüst seçim yaptırmasıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 seçimlerini tarih mukayese edecektir.

İKTİDAR VE DEVLET

2023 seçimlerinin belirli kurumsal ve siyasi özellikleri var:

• 1950 seçimlerinde seçim kurullarına herkes güvenmişti çünkü Seçim Kanunu’nu iktidardaki CHP ile muhalefetteki DP ile birlikte hazırlamıştı. Bu uzlaşma geleneği ana hatlarıyla devam etti. Bugünkü iktidar ise, muhalefete görüş bile sormadan Seçim Kanunu’nda seçim kurullarına kadar uzanan, kendi çıkarına değişiklikler yaptı.

• Hiçbir seçimde YSK’nın tarafsızlığı şüphe konusu olmamıştı. Dünya demokrasileri içinde Türkiye’nin yüzünü ağartan bir kurumdu. Artık tarafsızlığına güven duyulmuyor. Partili cumhurbaşkanının atamalarıyla YSK’nın nasıl tarafsızlığını kaybettiği hakkında Prof. Kemal Gözler’in bilimsel makalesini tavsiye ederim.

• Seçim Kanunu’na göre, TV’ler, YSK’nın belirlediği ölçülere göre seçim haberleri yayınlıyordu. Seçime giren her parti bu sayede ekranda yer bulabiliyordu. OHAL döneminde iktidar 687 Sayılı KHK ile kanunu değiştirdi, bu maddeyi kaldırdı! TV’ler büyük ölçüde iktidarın propaganda cihazları haline getirildi. Kamu kredileriyle medyanın mülkiyeti de değiştirildi.

• İhale Kanunu’nda 200’ye yakın değişiklik ve ‘mülakatlar’ başta olmak üzere, iktidar taraftarlarına büyük kazanımlar ve kadrolaşma sağladı. Seçimler bunlar için aynı zamanda bir ‘kişisel çıkar mücadelesi’dir.

MUHALEFETİN DURUMU

Böyle bir iktidar karşısında, parçalı muhalefetin Altılı Masa’da birleşmesi Türkiye için bir şanstır. İktidardan kat kat daha liyakatli uzman kadrolara sahiptir.

Türkiye’yi düze çıkararak programlar ortaya koyuyorlar.

Sorun, CB adayının kim olacağıdır, zor bir sorundur.

Söylentilerin aksine, Meral Akşener ve İYİ Parti hiçbir şekilde Altılı ittifakı bozmayacak, zaafa uğratmayacaktır.

Aday kim olursa olsun, Altılı Masa tabanın bir kısmı memnun, diğer bir kısmı gayri memnun olabilir. Bundan etkilenmeden 6 liderin ve partilerinin seçimlerde kendileri adaymış gibi seferber olmaları ve ortak dil kullanmaları ahlaki görevdir.

Birden fazla adayla çıkmak, peşinen hezimettir.

Biz seçmenler de “geçiş dönemi cumhurbaşkanı” adayından ziyade, açıklayacakları kadroların önemli olacağını görerek oy vermeliyiz.

Türkiye’de demokrasinin uzun vadeli istikrarı, merkez sağ ve merkez sol iki ana sütuna dayanır hale gelmesiyle mümkün olacaktır.

SEÇİM SONUÇLARI?

İhtimallerden biri, CB seçimini, ikinci turda Erdoğan’ın kazanması fakat Meclis’te kaybetmesidir. CB sisteminde düşünülebilecek en büyük kriz budur!

CB sisteminin sakatlığına bir örnektir. Bu sistem ya keyfi-şahsi otoriterleşme ya da yasama-yürütme çatışması yaratacak bir sistemdir.

Türkiye’nin son on yılda milli gelirde, gelir dağılımında, hukukta, özgürlüklerde, uluslararası sıralamalarda nasıl irtifa kaybettiği, kurumların nasıl ezildiği açıktır. Bu yanlış kulvarda bir beş yıl daha devam edebilir miyiz?

“Uzayan iktidar sendromu” iyi sonuç vermez. Onun için iktidarların “demokratik değişimi”, demokrasinin en önemli faziletlerinden biridir.

DEVLETE LAZIM OLAN?

Şerif Mardin 1966 yılındaki bir yazısında, Türkiye’nin, Tanzimat’tan itibaren yüz otuz yıllık modernleşme sürecine rağmen, “hâlâ gelişmekte olan ülkeler” arasında olduğunu esefle yazmıştı. (Türk Modernleşmesi, İletişim, s. 178)

2020’lerdeyiz ve hâlâ aynı kategorideyiz!

Bir ülke ki milliyetçiler milletçilik için, muhafazakarlar İslamcılık için, Atatürkçüler Atatürkçülük için, solcular solculuk için, sağcılar sağcılık için kavga ediyor… Böyle bir ülke enerjisini eğitim ve ekonomiye teksif ederek hızlı kalkınabilir miydi?

Bu değerlerin özgürlükler ve kültürel çalışmalar alanına ait olduğunu, devlete ise “hukuk, adalet, rasyonel yönetim, yüksek uzmanlık bilgileri” gerektiğini artık görmeliyiz. Altılı Masa bunu başarmalı.

YORUMLAR (172)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
172 Yorum