Yargıtay Başkanı ne diyor?

Yargıtay Başkanı Sayın Mehmet Akarca’nın geçen hafta yıllık değerlendirme toplantısında gazetecilere söyledikleri son derece önemlidir. Güncel olaylar ağır bastığından, bugün yazıyorum.

Başkan Akarca, Anayasa Mahkemesi’ni “yargısal aktivizm” yapıyor diyerek eleştirdi. Doktrinde “yargısal aktivizm”, yargının kendi yetkilerini geniş yorumlayarak diğer organların, özellikle siyasi iktidarın yetkisini sınırlaması demek…

Başkan Akarca AYM’yi şöyle eleştirdi:

“Her konuyu incelerim, bütün maddi delilleri denetlerim, bütün delillere bakarım’ şeklinde bir anlayış doğru değil. Eğer yetki aşımında bulunur da ‘süper temyiz mahkemesi’ niteliğine kavuşursa bu bütün toplumda bir tartışmaya ve kargaşaya neden olabilir.”

Hatta Akarca’ya göre, kesinleşmiş adli yargı kararlarına artık AYM dokunmamalıdır. Aksi halde “kesinleşmiş kararlarda hukuk güvenliğinin, otoritesinin zedelenmesine” yol açar…

YARGI BAĞIMSIZLIĞI?

Türkiye’de yargı bağımsızlığını savunmanın, müdahalelere karşı çıkmanın gerektiği besbellidir. Fakat AYM’nin insan hakları kararlarına karşı çıkarak mı?!

Bu ülkede hakimlerin verdikleri kararlar yüzünden başka illeri sürüldüğü vahim bir gerçektir. Partili cumhurbaşkanının “yargıya gerekeni söyledik” diye konuşmaları var...

Bunu önleyecek olan “coğrafi teminat”, yani hakimlerin kendileri istemedikçe atanamayacak olmaları yargı bağımsızlığının olmazsa olmaz bir şartıdır ve bizde hakimlerin böyle bir teminatı yoktur!

Kaşıkçı dosyasının Suudilere devredilmesine karşı çıkan kırk yıllık ve birinci sınıf hakim Hikmet Demir, Maraş’a sürülmüştür! Böyle örnekler pek çoktur.

Çünkü HSK, siyaset tarafından üyeleri belirlenin bir kuruldur.

Yargıtay Başkanları elbette tekil dosyalar hakkında konuşmaz. Fakat evrensel bir hukuk kuralı olan “coğrafi teminat”ı talep etmeleri gerekmez mi?

Bırakın talep etmeyi, ağıza almıyorlar!..

YARGITAY VE YARGI BAĞIMSIZLIĞI

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve Cumhurbaşkanı Erdoğan üç yıl önce Yargı Reform Zirvesi’nde “hakimlere coğrafi teminat getireceğiz” diye konuşmuşlardı. (30 Mayıs 2019) Gül bu açıklamalarına devam etmişti…

O zamanki Yargıtay Başkanı Sayın Rüştü Cirit ancak bu açıklamalardan sonra “hakimlerin coğrafi teminatının olması, yargının bağımsızlığının güçlendirilmesi açısından olumlu bir adımdır” diye konuşmuştu…(2 Eylül 2019)

Ondan sonra Cumhurbaşkanı bu kavramı ağzına almadı... Reformlar yapmak isteyen Abdülhamit Gül’ü de bakanlıktan uzaklaştırdı…

Ve Yargıtay Başkanı Sayın Akarca da “coğrafi teminat” kavramını ağzına almadı; bırakın talep etmeyi…

Bir hukukçu için AYM’nin insan hakları kararları mı sorundur?.. Siyasetin yargıya müdahale aracı olan “coğrafi teminatsızlık” yoluyla yapılan ani ve teamül dışı hakim sürgünleri ve dosyadan el çektirmeler mi?!

UMUYORUM Kİ…

Hemen belirteyim: Adli konularda adli yargı ve nihai olarak Yargıtay yetkilidir. İdari konularda Danıştay… İnsan hakları konularında ise Anayasa Mahkemesi…

Eğer bir yargı kararı insan haklarını ihlal etmişse AYM, o yargı kararını da “insan hakları” açısından incelemeye yetkilidir. İnsan hakları söz konusu olunca AYM, kesinleşmiş yargı kararlarına da yargının tutuklama gibi ara kararlarına da bakar.

Mesela, AYM’nin Şahin Alpay ve Mehmet Altan’ın tutuklanmalarının ve itirazlarının reddedilmesinin “hak ihlali” olduğuna karar vermesi bunun en somut örnekleridir. (B. No. 2016/15586 ve 2016/23672)Zira, siyasi iktidarlar, bağımsızlığı zayıf olan alt derece mahkemelerini etkileyerek hatta yasalarda yeniden düzenleyerek yargıya müdahale edebilmektedir…

Ayrıca, Anayasa’nın 90. Maddesi evrensel insan haklarına üstünlük verdiği gibi Ceza Muhakemesi Kanunu’nu da AİHM’nin kararlarına aykırı bir yerli yargı kararına karşı “hükümlü lehine yeniden yargılama” yolunu açmıştır. (Md. 311)

AİHM’nin yetki alanı neyse, insan hakları konusunda AYM’nin yetkisi aynıdır.

Gerçi Mehmet Uçum “AİHM kararları bağlayıcı değil, yönlendiricidir” diyor! (17 Ocak 2021)

Uçum politik bir mevkidedir, partili cumhurbaşkanının beyanını desteklemek için konuşabilir. Sayın Yargıtay Başkanı’nın, bahsettiğim Anayasa ve CMK hükümleri karşısında Uçum gibi düşünüyor olmasına ihtimal vermiyorum.

Umuyorum ki Sayın Akarca “coğrafi teminat” ihtiyacının nasıl bir zaruret haline geldiğini takdir edecektir.

YORUMLAR (91)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
91 Yorum