Trabzonspor’da sezondan kalanın adı; “enkaz”
Son derece başarısız ve küme düşme tehlikesinden sadece 3 galibiyet uzaklıkta bir sezonu geride bıraktı Trabzonspor.Uzun süredir devam eden Avrupa kupalarında mücadele etme ayrıcalığını da kaybetmiş olarak üstelik.
Şampiyonluk namzeti koskoca Trabzonspor ne şampiyon olabildi, ne şampiyonlar ligine katıla bildi, ne kupa kazanabildi, ne tek bir derbi kazanabildi ve ne de herhangi bir Avrupa kupası mücadelesine katılmaya hak kazanabildi.
Tam olarak hesaplamadık ama muhtemelen son 25 yılın en başarısız sezonunu yaşadı Trabzonspor.
Bu satırlara bir yıl kadar önce yolu düşen okurlar bunu bir yıl önceden biliyorlardı belkide.
Zira daha sezonun ikinci haftasında, üstelik de takım kadrosunu oluşturan hocasını kovan bir kulübün, herhangi bir kupayı kazanabilmesinin teorik olarak imkansızlığını buraya not düşmüştük.
Hatta bu değişikliğin, takımı başarıya taşımaktan ziyade; kulübün 20 yılını bozuk para gibi harcamış, sayısız futbol felaketine sebep olmuş ve Trabzonspor’a dünyada kimsenin veremeyeceği kadar zarar vermiş ve artık emeklilik yaşını da çoktan geçmiş hocayı, yerleşiklerin yoğun baskısı üzerine tam altıncı kez yapıldığını ilave etmiştik.
Yerleşiklerin derdinin hiçbir zaman Trabzonspor’un başarısı değil de “Trabzonspor’da istihdam imkanları” olduğunu yazmıştık.
Bu sezonun felaket bilançosunun ana sebebi de işte bu nepotist istihdamdır.
Bu arada artık Trabzonspor’dan başka hiçbir yerden kayda değer ciddi bir teklif dahi alması söz konusu olmayan zatî muhterem, görevine tam dört ay önce son verilmesine rağmen hala daha tuhaf bir şekilde kulüpte istihdam durumunda.
Sayın Başkan Ertuğrul Doğan, yönetim kurulu üyeleri ve hatta teknik direktör Fatih Tekke dahil Sayın Şenol Güneş’in Trabzonspor kulübünde hala daha ne iş yaptığına dair bir açıklama yapabileceklerini sanmıyoruz. Çünkü ne iş yaptığını muhtemelen onlar da bilmiyordur.
Uzun yıllardır Türk futbolunu ve Trabzonspor’u takip eden olarak, eski başkanlardan sayın Sadri Şener’in ,sayın Şenol Güneş hakkında söylediği” ben hayatımda parayı bu derece taparcasına seven bir adam görmedim” sözü ister istemez akıllara geliyor.
Kimsenin kazandığı parada gözümüz olmaz, olamaz. Herkese hakkıyla kazandığı helali hoş olsun.
Aaaammaa; kendi çıkarları, bencillikleri, inatları ve kibirleri yüzünden Trabzonsporlu çocukları ve gençleri maçlardan sonra gözyaşına boğanlar da elbet bir gün ve bir alemde bunun hesabını vereceklerdir.
Kainatın tamamında” bütün filmler ve rüyalar bittiğinde” zerre miskali hesapların dahi kuruşu kuruşuna görüleceğine inananlardanız.
Ve çok enteresandır; koskoca camiada bir Allahın kulu da” abi bu hoca dört aydır burada niye duruyor” diye sormuyor ya da soramıyor.
Cevabını biliyorum; her zamanki gibi” abi ayıp olur”.
Birileri kendi iş yerinden kovduğu elemanlara tazminat ödememek için o elemanları Trabzonspor’da işe başlatır,” neden “ diye sorulamaz, çünkü ayıp olur.
Birileri yurtdışına gider yer, içer, eğlenir. Dönüşte parayı Trabzonspor’a ödetir;” neden” diye sorulamaz ,çünkü ayıp olur.
Birileri dört ay önce görevine son verildiği halde ve yeni gelen teknik direktör Fatih Tekke istemediği halde” hiçbir şey olmamış gibi” kulüpte takılmaya devam eder ve ona da” neden” diye sorulamaz çünkü ayıp olur.
Ama Trabzonspor’a ayıp olmaz.
Çocukların ve gençlerin gözyaşlarıyla ,orta yaşlılarında kalp krizleri ile ayakta kalır Trabzonspor ama bu adamları sırtında taşır.
Biri iner, diğeri biner Trabzonspor’un sırtına. Sonra sonra diğeri iner, bir değeri biner Trabzonspor’un sırtına.
Trabzonspor’a hiç ayıp olmaz.
Sırtında taşır, besler, büyütür ve ezilir durur bu yerleşiklerin altında.
YENİ SEZON
Geçen sezon elde edilen lig üçüncülüğünü ve uzatmada kaybedilen kupa finalini beğenmeyen taraftarlara, geçen sezonu bile mumla arattı Trabzonspor.
Camiada kime sorsanız bir an önce sezonun bitmesini istiyordu. Hele hele de takımın kupa finalinde Galatasaray’a karşı” antrenman veren” konumuna düşüşünden sonra.
Eh, her yeni sezon bir umuttu ya, bir kaç haftadır Trabzonspor camiası da doğal olarak medyadan veya diğer kaynaklardan transfer gelişmelerini takip ediyor.
Ama bir umutla bakarken gördükleri manzara tam da şu ; rakipleri 75 milyon Euro ödeyerek Osimen’i kadroda tutmaya çalışırken, Trabzonspor ise bu sezonun enkazından kalan üç ya da dört para eden ve gelecek sezonun “olası iddialı kadrosunda” bulunabilecek futbolcularından da ikisini satarak transfere başladı. Pedro ve Uğurcan’a gittikleri takımlarda başarılar diliyoruz. Geriye aynı kalibrede sadece Botagov ve Mendy kaldı. Ancak gelen haberlere göre onların da ciddi talipleri varmış.
Trabzonspor’un transfer bombaları ise Konyaspor’dan Adil ve Antep spordan Halil. Bu arada tıpkı Petkoviç hikayesi gibi gibi bitmek tükenmek bilmeyen ve kulübü artık maskara durumuna sokan bir de Onuachu işi var. Yaklaşık 14 aydır pazarlığı devam ediyor.
Bu satırları takip edenler ilk yazmaya başladığımızdan beri her yazıyı inceleyebilirler. Bir çok tahmin ve öngörüde bulunmuşuzdur. İstisnasız tamamının gerçekleştiğini göreceksiniz .
Kahin filan değiliz. Ancak hayat ve Trabzonspor tecrübemiz var. Kanıtlarımızda bu yazılar.
Umutla bakılan yeni sezonda, sezon başladıktan kısa bir süre sonra ilk ciddi gündemin “Fatih Tekke kovulmalı mı yoksa istifa mı etmeli” olacağını tahmin etmek zor değil.
Umarız bu kez yanılırız.














