Uğurcan Çakır kepazeliği

Son günlerde futbol dünyası oldukça “tuhaf” bir transfer dedikodusu ile çalkalanıyor.

Bize göre Türkiye’nin en iyi ve dolayısı ile Türk milli takımının da kalecisi ve Trabzonspor’unda takım kaptanı olan Uğurcan Çakır ‘ın ismi Trabzonspor’un şike sezonundan beri henüz uzlaşamadığı (Trabzonsporlulara göre 2011 şampiyonluğu Trabzonspor’a verilip F. Bahçe küme düşürülmeli, F. Bahçelilere göre ise bu bir kumpas F.Bahçe söz konusu maçlarda şike yapmadı ve rakiplerine teşvik parası yollamadı) Fenerbahçe ile anılmakta.

Tuhaf; çünkü bugüne kadar Uğurcan’ın ağzından birçok kez yukarıdaki Trabzonspor iddiası üstelik bazı yayınlarda dahi söylendi, duyuldu.

Tuhaf ; çünkü söz konusu kaleci “TRABZONSPOR’UN BAŞKANI, YÖNETİMİ VE TEKNİK EKİPLERİ BU SEZON KÜME DÜŞERKEN “ Trabzonspor’u nerede ise tek başına ligde tuttu ve şimdi yönetime görece yakın kaynaklarca alenen taşlanıyor ve taşlanılması isteniyor.

Tuhaf; çünkü Uğurcan’ın 2 yıllık daha sözleşmesi var ve kulüp başkanı “ Türkiye’de rakiplerimiz olan kulüplerde kesinlikle oynayamaz “ demesine rağmen Ulusal basında “ iş bitti “yayınları yapılıyor ama Trabzonspor başkanının gıkı dahi çıkmıyor.

Yine çok tuhaf; sanki Trabzonspor’un başkanı sayın Doğan değil de Uğurcan Çakır’mış gibi “çıksın Uğurcan konuşsun” deniyor.

Bir tuhaflıktır kol geziyor.

Bu konuda tarih boyunca, hasbelkader Trabzonspor yönetiminde bulunmuş bazı kifayetsiz yöneticilerce ve genelde Trabzon Yerleşiklerinin, kulüpteki hükümranlıklarının devamı adına, birçok pırıl pırıl futbolcuyu ve bazı yıldızları birbirinden iğrenç gönderme yöntemlerine şahit olunduğu için, benzer bir durumun Uğurcan Çakır için de söz konusu olup olmadığına ve durumun tuhaflığını berraklaştırma adına, başta Trabzonspor Başkan ve yönetimine, Uğurcan Çakır‘a, teknik direktör Fatih Tekke’ye ve Trabzon orjinli bazı ulusal basın temsilcilerine bazı sorular soracağız.

SAYIN BAŞKAN ERTUĞRUL DOĞAN VE YÖNETİMİNE;

1- Başkan olduğu sürece Trabzon’a can güvenliği gerekçesiyle çoğu zaman gelmeyen ve geldiği zamanda resmi ya da gayriresmi yaklaşık 200 koruma ile dolaşan Sayın Ali Koç ya da yetkilendirdiği herhangi biri ile uğurcan Çakır pazarlığı yaptınız mı?

2- Eğer sayın Ali Koç ile böyle bir pazarlık yapmadıysanız Fenerbahçe ve Galatasaray’ın medya temsilcilerinin sanki kendi elleri ile saymışlar gibi ısrarla 15-20 milyon euro’luk bir rakamdan söz edebiliyor olmalarının sebebi nedir?

3- Rakipleriniz olan Fenerbahçe ve Galatasaray son yıllarda ligi domine ederken, hasbelkader her ikisinin de bu sezon Uğurcan Çakır kalitesinde bir kaleciye ihtiyaç duyması üzerine, onların bu ihtiyacını Trabzonspor lehine avantaja çevirmek söz konusu iken, ihtiyaç sahibi bu kulüplerin Trabzonspor takımının kaptanı, omurgasının bel kemiği ve neredeyse her şeyi olan bir futbolcunuzu her Allahın günü uluorta konuşarak sizin camianızın yeni sezon öncesi motivasyonunu daha lig başlamadan altüst ettiğini hatta bitirdigini görmüyor musunuz?

Boş tribünlere oynamaktan üç yıldır sıkılmadınız mı?

4-Eğer soylediginiz gibi Uğurcan Çakır‘ı yurt içinde herhangi bir kulübe para karşılığı satmayacaksanız neden sözleşmeli futbolcunuz, personeliniz ve aynı zamanda takım kaptanınız olan Uğurcan Çakır‘ı yanınıza alıp birlikte en fazla 5 dakika sürecek bir açıklama yapmıyorsunuz?

5- Diyelim ki ,kamu oyunda size yakınlığı ile bilinen gazeteci ve medya ilgililerinin “ima etmeye çalıştığı gibi” birileri 29 yaşında olan ve Trabzonspor’un en aklı başında oyuncularından biri olan Uğurcan Çakır‘ı bugüne kadar hiç tenezzül etmediği Fenerbahçe ve Galatasaray’ın milyonları ile birdenbire kandırdı ya da ikna etti ve siz de o sıralarda çok yoğundunuz..

Peki bütün bunlar olurken yöneticiler, teknik ekip, kulüp personeli, kulüpte çay bardağı kırılsa dahi anında haber yapan gazeteciler, Uğurcan’ın tamamı koyu Trabzonsporlu olarak bilinen akrabaları, Uğurcan’ın gezdiği tozduğu restoranlar, kafeler ya da koskoca Trabzon’da herhangi bir mekanın ilgilileri ya da çalışanlarının oluşturduğu binlerce kişilik “ Uğurcan küme” grubundan bir Allahın kulu hiçbir görüşme ya da gelişmeye şahit olamamış; dolayısı ile de sizin de öyle bir gelişmeden zerre kadar haberiniz olmamış mı?

Gerçekten durum böyle midir? (bu arada eğer vaziyet böyleyse, durum Uğurcan‘ı bizzat sizin pazarlamanızdan çok daha vahim)

6- Yine diyelim ki ; sizin haberiniz olmadan Uğurcan Çakır bir şekilde gizlice Fenerbahçe ya da Galatasaray ile anlaştı.

Atanına (W.Osimen) sadece bir yılı kalmış sözleşmesine rağmen 75 milyon Euro ve kendisine de 75 milyon Euro olmak üzere 150 milyon Euro ödemek için aylardır adeta Osimen’e yalvaran Galatasaray ve yalvarma isteği dahi kabul edilmeyen Fenerbahçe’nin bu kadar bütçe bolluğu varken, Türkiye’de muadilini bulmasının imkansız olduğu ve Avrupa’dan da Uğurcan ayarında bir kaleci maliyetinin minimum 25 -30 milyon Euro aralığında olduğu da ortadayken,TFF ve UEFA’ca cezalandırılması gereken ve aynı zamanda bu gayri ahlaki görüşme ve anlaşmanın iddia edilen olası muhatabı Fenerbahçe kulübüne” madem benden izinsiz oyuncu ayarttırıyorsunuz, o zaman Uğurcan için minimum nakit olarak 55 milyon Euro vereceksiniz” demeniz gerekmez mi?

7- Uğurcan ile Galatasaray ya da Fenerbahçe arasında yapıldığı iddia edilen bu görüşme için, görüşmeyi yapan kulüp hakkında TFF ve UEFA’ya başvuracak mısınız?

8- Eğer Uğurcan Çakır bu vefasızlığı ve sorumsuzluğu gerçekten yaptıysa ve siz de artık çaresiz durumdaysanız, medyada Fenerbahçe ve Galatasaray kalemşor ve yol yapıcılarının” nasıl olsa Uğurcan ile iş bitti, artık maliyeti de düşürmeye çalışalım” mottosu ile papağan gibi tekrarladıkları 15 -20 milyon Euroluk rakamlar Trabzonspor için enayilik olmaz mı? (eski bir gazeteci arkadaşın dediğine göre ,bu kulüplerin transferleri, harcadığı bütçe ve kaleci ihtiyacı göze alındığında Uğurcan’ın fiyatı 40 ila 50 milyon Euro’nun altında olmamalı)

9- Bütün bu iddialar yalan ise( ki size göre öyle) şu ana kadar ulusal medyada Galatasaray ve Fenerbahçe yol yapıcıları ve onların Trabzonspor görünümlü yancıları olan” izmaritçi kesimin” haftalardır özenle çalıştıkları “ Uğurcan‘ı bir daha Trabzonspor kalesinde oynamayacak durumda bırakma” psikolojisine karşı neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Şimdiden bu izmaritçilere inanıp çok sevdikleri Uğurcan‘a küsen ve tepki gösteren taraftarlara ve eğer Avrupa’ya gitmeyecekse de Uğurcan’a, bütün bu olaylardan etkilenmemesi için ne mesajlar vereceksiniz?

10- Sizi ,geçen yıl harcadığınız onlarca milyon euro bonservis bedeline rağmen neredeyse tek başına Trabzonspor’un aldığı pozitif sonuçlarda en önemli faktör olan kaleciinizin Avrupa’ya satsanız bile boşluğunu nasıl dolduracaksınız?

300 milyon euro’luk harcamalarına rağmen Galatasaray ve Fenerbahçe’nin aşamadığı kaleci sorununu siz Türkiye’nin en iyisini kaybederek nasıl açacaksınız da Galatasaray ve Fenerbahçe‘yle aradaki farkı kapatacaksınız?

11- Uğurcan Çakır konusu haricinde yaklaşık 2,5 yıldır, sizin lansmanlarınızda artık bir futbol takımından ziyade iktisadi bir teşekkül görünümünde olan Trabzonspor ve sadece üç yıl önce şampiyon olan bu takım, bugün için hemen hemen tek bir taraftarını bile heyecanlandırmıyor.

Çünkü herkes bir şekilde takımını güçlendirmeye çalışırken Trabzonspor elinde kalan son ve en iyi oyuncusunu en ezeli rakiplerine el altından pazarlamakla itham ediliyor.

Bu durumu değiştirip çocukları ve gençleri yeni bir heyecanla tribünlere ve hatta ekran başlarına ( artık TV den de izlemiyorlar) nasıl taşımayı düşünüyorsunuz?

12- Ogün, Abdullah, Fatih Tekke( her üç gidişi de), Gökdeniz, Burak ( her iki gidişi de) vs. gidişlerinde utanılacak rezillikler ve rezil işbirlikçileri halen hafızalarda.
Uğurcan konusu şu an maalesef şiddetle o rezil işlere benzemede.

Durumu netleştirmek ve sadece Uğurcan’ın değil, koskoca Trabzonspor’un ve dolayısı ile Trabzonspor başkanının da şu anda kamuoyundaki “ edilgen “ görüntüsünden kurtulup “masaya yumruğunu vurarak bu tuhaflığı sona erdirmesi” için neyi bekliyorsunuz?

UĞURCAN ÇAKIR’A

Fenerbahçe ile gizlice anlaştın mı bunu bilmiyoruz.

Eğer anlaştıysan gerisini okumana gerek yok.

Ama eğer anlaşmadıysan, böyle bir şey yoksa ve seni istemediğin halde birileri göndermek istiyorsa çık ve bunu açıkla.
Merak etme, camia gereğini yapacaktır.
Milyonların sevgisini ve saygısını kazanmış, çocukların ve gençlerin odalarında posterleri olan, mahalle aralarındaki arsalarda top oynayan kaleci çocukların” Uğurcan uçuyoy” diye ismini bağırdığı bir kişi olarak, bulunduğun konumun kolay kolay kimseye nasip olmadığını asla unutmamalısın. Ve yine asla unutma ,seni bu noktaya taşıyan değerlerin arasında para banknotları.,yok.

Kulübün Uğurcan Çakır’ın kıymetini anlamadığı da ortada. Çık ve gereğinin yapılmasını iste. Takım kaptanını ikna edemeyenler oralarda bulunmasın zaten.

Çevrendeki insanların, en yakınların da dahil olmak üzere senin kariyerinden, emeğinden ve en önemlisi de yüreğinden çalmasına izin vermemelisin. Sen onlara değil onlara sana uyacak.
Zira sen kaptansın.

Çünkü eğer buna izin verirsen bu insanlar belki günübirlik mutlu olacaklar ama sen, onların istekleri ile beraber ağırlaşcaksın, ağırlaşacaksın ve o kadar ağırlaşcaksın ki Allahın sana Trabzon’da nasip ettiği zirveden tepetaklak sıradanlığa doğru yuvarlanacaksın .

Trabzon’da tek ve büyük bir Uğurcan varken yuvarlandığın yerde artık madde olarak ağır ama manevi olarak hafif bir Uğurcan olacak. Hatta oralarda bir çok Uğurcan’ın arasına karışacak, bir sürü Uğurcan’dan biri olacaksın.

Kısaca sıradan olacaksın.

Yıllar önce buna benzer bir Abdullah Ercan vakası yaşanmıştı. En yakınları Trabzon’dan Fenerbahçe gitmesi için kulağının dibinde tam tam çalmışlardı ve sonunda da boşarmışlardı.

Abdullah Ercan hala bir spor adamı. Fenerbahçe’de Galatasaray’da oynadı.Teknik adamlık yaptı. halen yorumculuk da yapıyor. Ama onu ısrarla Fenerbahçe taşıyan artık yanında ve hayatında değil. Hayatın cilvesi olsa gerek İstanbul’a geldikten sonra en büyük hayat kazığını o kişiden yedi.

Şüphesiz başka örnekler de var.

Bir tavsiye.

Uğurcan Çakır Trabzonspor’un kaptanıdır. Yani Trabzonspor’un sahadaki sahibidir. Teknik adam oyuncuları arenaya attıktan sonra oradaki oyuncuların namusu önce kaptana emanettir.
Ve bu nedenle herkes kaptan olamaz.

Hele hele Trabzonspor kaptanı hiç olamaz.

Malum ,emanetler alınamaz ve satılamaz.

FATİH TEKKE’ YE

Genellikle resmi kurumlarda bulunan evrak dolaplarının üzerinde “ yangında ilk kurtarılacak” diye bir anektot gözümüze çarpar.

Teknik adamlık ise bunun tam tersidir. Herhangi bir olumsuz durumda” ilk kovulacak kişi” teknik adamdır.

Hele hele Trabzonspor’da Fatih Tekke için bu durum açık konuşmak lazım daha da belirgindir.

Aslında Fatih Tekke ta oyunculuk ve gol krallığı zamanında dahi Trabzonspor’da mevcudiyet konusunda hep sorunlar yaşamıştır.

Bu durumu en iyi kendisi bilir.

Kaderin cilvesine bakın ki oyuncuyken kendisinin gönderilmesi için canhıraş bir çaba içinde olan yönetici, şu an kulübe teknik adam olarak döndüğünde bugün tekrar yine görevdedir., nitekim.

Kadro mühendisliği, iyi motive edilmiş bir takım yönetme ve futbol bilgisi açısından son derece yetersiz bir yönetimle çalışıyor Fatih hoca.

Önümüzdeki sezon Trabzonspor’un yapabileceği olası başarı da , çok büyük ölçüde Fatih Tekke’nin inisiyatif olarak göndereceği ve transfer edeceği oyuncularla kuracağı takıma bağlıdır.

Eğer Fatih Tekke kişisel birikimi ile bazı oyuncuları oyuncuları takıma kazandıramaz ve maksimum performans alabileceği bir takım oluşturamazsa yönetimin neler yapabileceğini iki yıldır çok açık görüyoruz

Eğer Fatih hoca inisiyatif almazsa” şu şu oyuncuları isterim” diye ısrarcı olup takıma kazandıramazsa yönetim zaten birkaç aya kalmadan kendisini kapının önüne koyacaktır.

O zaman Fatih hoca başta Uğurcan Çakır için inisiyatif almalıdır. Hocalıkdan ziyade abilik, babalık, menajerlik, büyüklük gibi zamanında futbolcu iken kendisinin kulüpteki büyüklerinden göremediği ne kadar insan varsa onları çocukları gibi göreceği futbolculara aktarmalıdır.

Tabi bu arada, bu tavsiye ya da uyarı her neyse, Uğurcan Çakır’ın dilinden en çok anlayacığını düşündüğümüz Fatih hoca, bizzat kendisi Uğurcan’ı gözden çıkarıp kendi ayağına sıkmıyor ise geçerli. Malum, Trabzonspor’dan bahsediyoruz

Hocanın alacağı performansın böyle bir durumda maksimum seviyede olacağını tahmin etmek zor değil.

F.Tekke’nin seçeneği yok.
Ya devlet başa, ya kuzgun leşe.

ULUSAL MEDYADAKİ TRABZON KÖKENLİ YAZAR VE YORUMCULARA

Yorumsuz.

YORUMLAR (20)
20 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.