Biden misyonu: Para jandarmalığı

Devlet ricalinin yazıp çizdiklerini okumak sıkıcıdır. 

Dedim. Der demez aklıma bizim padişah, şah, şehzade, kazasker, şeyhülislam gibi makam ve saltanat sahiplerinin şiirleri geldi. 

Avni, Muhibbi, Hatayi, Yahya, Cem Sultan... Hiç birini okurken sıkılmadım. 

Onları hariç tutalım. 

Ya siyasi hatıralar? 

Tarih okuma zevkimizin önemli bir kısmını siyasetçilerin hatıraları karşılar. Öyleyse onları da hariç tutalım. 

Yaptığım ‘önerme’ şimdiden eskidi. Çünkü hariç tutmamız gereken başka örnekler de var. 

Hatırıma gelenlerden biri Hanry Kissinger. World Order’ını (Dünya Düzeni) okurken yer yer kafam bozulmadı değil ama bir okuyucu olarak sıkılmadım. 

Ahmet Davutoğlu Hoca da iyi bir yazar. Bilhassa Stratejik Derinlik kuvvetli bir tez. 

‘Devlet ricalinin yazıp çizdiklerini okumak sıkıcıdır’ derken aklımda siyasilerin bir yolunu bularak Amerikan gazete veya dergilerinde kendileri yazmış gibi imzalarıyla yayımladıkları makaleler vardı. 

Allahu Alem para bile veriyorlardır oralarda yazı yayımlatmak için. 

Bir de bazı kitapların başına etraflarındaki eli kalem tutan birine yazdırıp altını imzaladıkları sunuş kabilinden çoğu lüzumsuz yazılar. 

ABD’nin yeni başkanı Biden da Foreign Affairs’e bir yazı yazmış. Mart-Nisan 2020 sayısına. Yani neredeyse 1 yıl önce. 

Bunu Nurettin Yaşar haber verdi. Yazının linkini de gönderdi. Dedi ki, Biden’ın ilk gün imzaladığı kararnamelerde ne varsa hepsi bu yazının içinde. 

Üşenmedim okudum. 

Sıkmadı. 

Aslında sıkıcıydı. Fakat adamın göreve geldiği zaman yapmayı planladığı işlerle ilgili olması sebebiyle katlanılabilir bir yazıydı. 

Yazının başından sonuna kadar her vesileyle Trump’ın işbaşına gelmesiyle ABD’nin ayarlarının bozulduğunu söylüyor. 

Hani biz ‘Obama dönemi’ deriz ya. Biden aynı dönemi ‘Obama ve ben’ ya da ‘Obama ve Biden dönemi’ diye adlandırıyor. 

“Barack Obama ve benim görevden ayrıldığımız 17 Ocak 2017’den itibaren ABD’nin dünyadaki itibarı ve nüfuzu her anlamda geriledi.” 

Bu daha yazının ilk cümlesi. 

Göçmen sorunu, mülteciler, çevre, müttefiklerle ilişkiler, ABD’nin dünyaya öncülük etmesi, sağlık, salgın hastalıklar, dünyadaki çatışma bölgeleri, Çin, Rusya, İran, Kuzey Kore... Hepsine değinmiş. 

İran’la nükleer mutabakata yeniden dönülebileceğini söylüyor. Galiba bunu istiyor da. 

Suudi Arabistan’ın Yemen’deki savaşına destek vermeyeceğini de söylüyor. 

Elbette iç politikaya da genişçe değiniyor. 

Bunları bilirsiniz, ya da tahmin edersiniz. 

Dünya böyle artık, herkes her şeyi tahmin ediyor. Tahmini çıkmazsa tahminini unutuyor. Tahmini çıkarsa “Ben demiştim” diyor. 

Bunlar normal. 

Allah hepimizi tahmini çıkmadığı halde “Ben demiştim” diyenlerden korusun. 

Asıl dikkatimi çeken başka bir şey. 

Biden, başka ülkelerin politik, demokratik hatta ahlaki durumlarıyla çok ilgileniyor. 

Dünyada otoriterliğin, milliyetçiliğin, devletçiliğin hızlı ilerlemesinden şikayetçi.  

“Göreve geldiğim ilk yıl ABD özgür dünya uluslarının ruhunu ve müşterek amacını tazelemek için bir global demokrasi zirvesine ev sahipliği yapacak” diyor. Hayli merak uyandırıcı. 

Bu zirvede ‘dünya demokrasilerinin kendi demokratik kurumlarını güçlendirmek ve yoldan çıkan ülkelere karşı mücadele etmek için bir ajanda oluşturmak üzere’ bir araya geleceğini söylüyor. 

Bu uluslar, ülkelerinde ve dünyada yolsuzlukla, otoriteryanizmle mücadele edecekler ve insan haklarını geliştirecekler. 

Zurnanın ‘zırt’ diyeceği yer şurası: 

“Global finans sistemini şeffaflaştırma, kanunsuz vergi cennetlerinin peşine düşme, çalınmış varlıklara el koyma ve kendi halklarından çalıp paravan şirketlerin arkasına saklanmayı liderler için daha zor hale getirme çabalarına öncülük edeceğim.” 

Daha önce bir Amerikan başkanı tarafından bu kadar açıklıkla ilan edildi mi bilmiyorum. 

Bu acayip bir şey. Tabii ki daha çok siyasileri ilgilendiriyor. 

‘Demokrasi jandarmalığı’ çok yabancımız değildi. Ama bu bir tür ‘para jandarmalığı.’ 

İyilik için de kullanılabilir, ülkelerin içişlerine, iç siyasetlerine müdahale için bahane olarak da... 

Biz iyilik için kullanılacağını ümit edelim. 

Ama ikinci seçeneği ihmal etmeyelim. 

 

YORUMLAR (12)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
12 Yorum