Dere yatağına ekonomi yapmak

Kapıkule’den çıkarken minibüsün deposunu fulledi şoförümüz ve rehberimiz Seftinur.

Bu, Rumeli’ne mahsus bir isim. Lügatlere baktım anlamını bulamadım. Bakmaya devam edeceğim.

“Abi Euro paalandı, benzin şu anda bizde daha ucuz. Bulgarlar bile gelip depolarını doldurup gidiyülaa” dedi tatlı Rumeli aksanıyla.

“Avrupa’da en pahalı mazotu biz alıyoruz” efsanesi bitmiş demek ki.

Bunu ekonominin artı hanesine mi yazmalı, eksi hanesine mi?

“Aman duymasınlar, zam mam yaparlar şimdi” de diyebilirsiniz.

Alışverişe de geliyorlarmış. Euro 9 lirayı geçti. Bulgar levası 5 liraya yaklaşmış. 100 levayla 476 liralık alışveriş yapıyorlar. Rumenler de onca yolu tepip Edirne’de alışveriş yapıp dönüyorlarmış.

Bunlar, bizim gitgide fakirleştiğimize, komşularımızın da bize nispetle zenginleştiğine alamet.

Ama mal satıyoruz, para kazanıyoruz. İyi tarafından bak.

Devlet ricali iyi tarafından yeterince bakıyor.

“Emin adımlarla ilerliyoruz. Ekonomimiz sağlam ve gitgide sağlamlaşıyor” deyip duruyorlar.

Bazı noktalar çok önemli mutlaka. Siz neden dövizin yükselmesi gibi önemsiz bir ayrıntıya takılıyorsunuz?

Bizim dış borcumuz 450 milyar dolar. Döviz bir lira artınca borcumuz TL bazında 450 milyar lira artıyor. Buna can mı dayanır?

İyi tarafından bak. Döviz bazında borcumuz artmıyor.

Döviz bazında da artacak. Borçlarımızı ertelemek için eskisinden daha yüksek faizle yeniden borçlandığımız zaman.

İşin kötüsü, geçiş garantisi verdiğimiz köprü müteahhitlerine, hasta garantisi verdiğimiz hastane işleticilerine borcumuz ha bire artıyor.

Geçenden de geçmeyenden de, hastadan da ustadan da para alıp ödüyoruz adamlara borcumuzu.

Bu arada, devlet, bundan sonra şehir hastanelerini işleticilere bir taahhütte bulunmadan yapmaya karar vermiş. İyi de yapmış. Eleştiriler hiç olmazsa burada faydalı olmuş.

“Abi” diyor Seftinur, “Her gelişimde, TL bozdurduğum zaman bana daha az para veriyorlar. Bir gün elimden TL’yi alacaklar hiç para vermeyecekler diye korkuyorum.”

O kadar da değil.

Ama o kadara yakın. Espride abartı olur biraz.

Hafif hafif yükseliyordu döviz, ne oldu da pik yaptı birden?

Yok mu devletin düşünen insanları, uzmanları, iktisatçıları?

Vardı belki.

Ama, hoşlarına gidecek fetvaları vermeyen uzmanları tasfiye etti devlet.

Siyasetçileri mutlu edecek usturuplu mütalaalar geliştiren elemanları çıkardı yukarı.

Bunlar da akıllı elemanlar. Siyasilerin dudaklarının bükülüşüne bakıp lafı ağızlarından alırcasına tam gönüllerine göre fetvalar verdiler.

Hani, sel olunca, dere yatağındaki evler sele karışıp gidince diyoruz ya...

“Dere yatağına ev mi yapılır? Be adam, biraz yukarı yapsaydın.”

Yeni nesil uzmanlar, dere yatağına ekonomi inşa edilmesine hiç itiraz etmediler.

Daha çok, dere yatağındaki evin bacasına kuş kondurmakla ilgilendiler.

Yarın öbür gün hepsi “Ben demiştim” diyecek.

Ya da en iyi ihtimalle “Ben öyle dememiştim.”

Hiç biri dere yatağına yapılan ekonominin sorumluluğunu üstlenmeyecek.

Ya da diyecek ki büyük bir ciddiyetle, bizi olay mahallinden uzaklaştırmak istercesine.

“Dış güçler yaptı.”

‘Dış güçler’ diye bir faktör vardır mutlaka, kökünden inkar edilemez.

Ama dış güçler senin verdiğin açıkları kollarlar. Açık vermezsen, evini dere yatağına yapmazsan yapabilecekleri sınırlıdır.

Dış borç yüksek, enflasyon yüksek. Döviz rezervi eksiye düşmüş. Merkez Bankası bağımsız değil, uluslararası ilişkilerimiz sıkıntılı, hukuk, özgürlükler sorunlu, şeffaf değiliz diye sıralamış Mahfi Eğilmez, “Faiz arttırdığımız halde Dolar kuru neden düşmüyor” sorusunu cevaplarken.

“Neden düşsün ki?” demiş ve kapatmış konuyu.

Bu yanlışların hangilerini ‘dış güçler’ hangilerini iç güçler yaptı?

Mesela dış güçler yüzünden mi şeffaf değiliz?

Dış güçler mi düşürdü faizi?

Şimdi dış güçler mi arttırıyor?

Dış güçler mi borçlandırdı bizi müteahhitlere?

Dış güçler mi harcattı bize Merkez Bankası’ndaki döviz rezervini..?

Sınıra yaklaşırken mazotumuz iyice azaldı.

Seftinur, depo boşalmak üzereyken, fazla değil, Kapıkule’den içeri girmemize yetecek kadar mazot aldı.

Seftinur bile anlıyor ekonomiden.

 

YORUMLAR (15)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
15 Yorum