Epistemolojik kopuştan kopuş

Geçen mart ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan Mehmet Şimşek’le bir görüşme yaptığı zaman birkaç cümle ile değinmiştim.

“Mehmet Şimşek başarılı bir ekonomist. Siyasette de başarılı oldu. Birkaç dönem Türkiye’nin ekonomi yönetiminde önemli roller aldı.

Sonra siyaseti bıraktı.

Siyaseti bırakmasında hükümetin ekonomide (bakan Nurettin Nebati’nin tarihe geçen deyimiyle) ‘epistemolojik kopuş’ dönemine girmesinin etkisi vardı.

Şimşek’in o dönemde istiskale maruz kaldığı da malumdur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sonraki tercihleri Berat Albayrak ve Nurettin Nebati’ydi.

Şimşek şu anda ekonomi alanındaki uluslararası kariyerini başarıyla sürdürüyor.

Önceki akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesi Ak Parti çevrelerini heyecanlandırdı.

Bu heyecan üretim, istihdam, ihracat, cari fazla ekseninde tarif edilen fakat daha çok ithalat, daha çok cari açık olarak tezahür eden Türkiye tipi ekonomi modeline Ak Parti’de de kimsenin inanmadığının bir kanıtı olarak görülebilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yanlış yaptığını anlamış ve Türkiye modelinden vaz geçmiş olabilir mi?
Zayıf ihtimal.

Epistemolojiden kopunca geri dönmek zordur.

Ama vitrinde istiyorlar.

Şimşek nazikçe reddetti.

Bende ağır basan kanaat şu:

‘Epistemolojik kopuş’u unutsa bile istiskali unutmamıştır.” (22 Mart 2023, Karar.)
Bir iki noktada yanılmışım.

Yanıldığım kısım ‘Türkiye tipi ekonomi modeli’ne Ak Parti’de kimsenin inanmadığı’ kanaati değil.
Ak Parti’de de Ak Parti’nin dışında da bahsedilene benzer bir ekonomi modeline inananlar olduğunu düşünmüyorum.

Bunu model gibi anlatanların inandıkları için değil Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu model olarak sunduğu için anlattıklarını zannediyorum.

Erdoğan’la ters düşmeyecek kadar akıllılar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan inanıyor mu?
Bundan emin değilim.

Mehmet Şimşek’i ısrarla istediğine ve sonunda atadığına göre Erdoğan da emin değil.

Ama Erdoğan’ın “Bahsettiğim model model değilmiş” demesi beklenemez. Muhakkak başka bir izah şekli bulur ve o izah şekli kabul görür.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘epistemolojik kopuş’tan vazgeçmesinin zayıf ihtimal olduğunu düşünüyordum. Öyle de yazmıştım. Burada yanılmışım.

Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanması epistemolojik kopuştan kopmak anlamına geliyor. En azından bir süreliğine.

Şimşek’in siyasete veda ettiği günlerde istiskale maruz kaldığını hatırlatmıştım.

Şimşek için “Epistemolojik kopuş’u unutsa bile istiskali unutmamıştır” demiştim.

Bunda da yanılmışım.

“Vitrinde istiyorlar” ifadesi de şimdiki gerçekliğe kıyasla hafif kaçmış.

Mehmet Şimşek’in atanması yeni Cumhurbaşkanlığı kabinesindeki en temel değişiklik.

Bugünden itibaren ekonominin daha sağlıklı bir zeminde seyredeceğini düşünebiliriz.

Her şey bir anda düzelecek mi? Sıkıntılar bitecek mi?

Hayır. Ekonomiyi düzeltmek sıkıntılı bir iştir sıkıntı bitmez.

Beş altı yılda bozduk. Bir günde düzelmez. Yine yıllar alır.

Uzun zamandır Millî İstihbarat Teşkilâtı Başkanlığını başarıyla yürüten, teşkilatın standardını gözle görülür bir şekilde yükselten Hakan Fidan’ın Dış İşleri Bakanlığı’na atanması da altı çizilmesi gereken bir gelişme.

Ekonomi politikalarında esaslı değişiklik beklenebilir. Hakan Fidan da hariciyeye mutlaka bir fark getirir. Bu farkı içtenlikle merak ediyorum.

Diğer alanlarda politikaları etkileyecek esaslı değişiklikler düşünülmediği anlaşılıyor.

Belki bu düşüncemde yanılırım, kabinedeki yeni bakanların çoğunu tanımıyorum.

Hepimiz yanılırız.

Adet olan ve daha sık rastladığımız, yanıldığın zaman bile bozuntuya vermeyip “Ben demiştim” demektir.
Ben, yanıldığım zaman yanıldığımı itiraf etmeyi nedense seviyorum.

YORUMLAR (58)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
58 Yorum