Kadir Abi’nin farkı neydi?

Geldi bir kara duman, sardı dört yanımızı 

Bu kaybana sevdalık alacak canımızı.” 

Bu türkü, dostları kaybettikçe dilime geliyor.  

Aslında dilime de değil. İnsanın içinde bir başka lisan vardır, bilirsiniz, oraya. 

Sadece bir yeri değişik. ‘Bu kaybana sevdalık’ yerine ‘bu kaybana hastalık.’ 

İşte, Kadir Abi’yi de aldı, bu kaybana hastalık. 

Güzel adamdı Kadir Abi. Zarif, beyefendi. 

Doğru, öyleydi ama çok basmakalıp olmadı mı? 

Zarif olacaktı tabii. Saray Muhallebicisi gibi bir markayı inşa etmek, sevdirmek, beğendirmek için mecbursun zarif olmaya, beyefendi olmaya... Diyebilirsiniz. 

Ama aynı zamanda bir siyasetçiydi o. 

Üç dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Daha önce Refah’ta il başkanlığı, Beyoğlu’nda belediye başkanlığı yaptı. 

Topladığın zaman bir ömür ediyor. 

Bunu, takınılmış bir zarafetle başaramazsınız. 

İstanbul gibi bir şehirde üç dönem üst üste başkan seçilmek, iyi bir esnafın vasıflarından ziyade vasıflara sahip olmanızı gerektirir. 

(Üç dönem derken, üçüncü dönemin ‘metal yorgunluğu’ bahanesiyle vaktinden önce bitirildiğini, bunun da Kadir Topbaş’ı çok üzdüğünü göz ardı etmiyoruz.) 

Şehri kutuplaştırarak yapamazsınız bunu mesela. 

Şehrin bir tarafını öteki tarafından nefret ettirerek yapamazsınız. 

“Ne vasfı? İşte, Reis aday gösterdi, o da kazandı” sözü İstanbul gibi bir şehirde gerçekliğin tamamını ifade etmez. 

Şunu vaktiyle yapılan anketlerden hatırlıyorum: 

İstanbul’da Kadir Topbaş’ın oyu, AK Parti’nin oyundan fazlaydı. 

Yani, Kadir Topbaş farkı diye bir şey vardı. 

Bunu bana ayne’l yakin gösteren bir hatıramız da oldu Kadir Abi’yle. 

Ben Yeni Şafak’tayken bir gün randevulaştık. Bakırköy sahilinde hem Belediyenin yaptığı işleri göreceğiz hem röportaj yapacağız. 

O zamanlar Zeytinburnu’ndan neredeyse Küçükçekmece Sahiline kadar bir yeşil kuşak oluşturulmuş. 

Parklar yapılmış, spor alanları, spor alet edevatları, yürüyüş, bisiklet yolları tesis edilmiş. 

(Gerçi şimdi o yeşil kuşağın yerinde otellerden, plazalardan oluşan gri ve çok katlı bir beton duvar var.) 

Ailece ya da münferiden sabah yürüyüşüne çıkmış insanların arasında yürüyoruz Kadir Topbaş’la. 

Mahalle sakinlerine selam veriyor Topbaş. Onlar da güzelce mukabele ediyorlar. 

Bazıları kendiliğinden güler yüzle “Günaydın başkanım” diye sesleniyor Kadir Bey’e. 

Halbuki orası Bakırköy sahili. İnsanların çoğu CHP’ye oy veriyor. 

Ama Kadir Topbaş’la da barışıklar. Onu mahallelerinde görmekten memnunlar. 

Bunu, asık suratlı, konuşurken öfke saçan, saldıran, tahkir eden, itham eden bir mizaçla sağlayamazsınız. 

İnsanlar onu samimi buluyor, kötülük ummuyor, itimat ediyor. 

Sebebi bu, siyasi görüşü farklı olanların onun hakkında kötü hisler beslememesinin. 

Demek ki, takınılmış olmayan bir beyefendilik siyasette de karşılık görüyor. 

Düşünüyorum da... Bugün, siyasetin eksiği o zarafet ve o beyefendiliktir. 

Memlekette yapılabilecek en iyi reform da, eğer mümkünse, beyefendilik reformudur. 

Zordur, İstanbul gibi bir şehri idare etmek. Hele de girişenin karışanın çok olduğu haşin bir siyasi ortamda. 

Hatalar da yaparsın. 

Allahu Teala hepimizi kul hakkında korusun. 

(Kendi duamda çelişki buldum.  Kendin sakınmazsan, korunmazsın.) 

Kadir Abi’yle bir hukukumuz vardı. Zeynep kızımın düğün davetine icabet etmiş, orada dostane bir konuşma da yapmıştı. 

Dün cenazesine katılmak üzere Fatih Camii’ne gittim. 

Çok kalabalıktı. Protokol vardı. Hava da soğuk. 

Yanlış mı yaptım bilmiyorum. Salgın sebebiyle tedbire riayet ederek, protokolü de beklemeden kendi başıma Cenaze namazı kıldım ve cami avlusu iyice kalabalıklaşmadan oradan ayrıldım. 

Allahu Teala rahmet etsin. Taksiratını bağışlasın. 

Bugün hüzün günü 

Acı hadise. PKK, Gara’daki bir mağarada rehin tuttuğu silahsız, savunmasız 13 evladımızı katletti. Nasıl bir çaresizlik hissi! Lanet okudum ama okuduğum lanetin yiten oğullara, anaların, babaların, eşlerin, kardeşlerin yanan yüreklerine ne faydası olur ki... 

YORUMLAR (22)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
22 Yorum