Referandumun anahtarları

Fizik deneyi miydi? Galiba ilkokulda gördük.

Yadırgamayın. Benim okuduğum ilkokullarda eğitim iyiydi. Üsküdar’da Hattat İsmail Hakkı, Diyarbakır’da Mehmetçik.

İkisinin de laboratuvarı, ikisinin de kütüphanesi vardı.

Öğretmenimiz bir kabın yarısını çakılla dolduruyor. Aynı büyüklükteki bir başka kabın da yarısına kadar kum koyuyor.

Sonra iki kabın da muhtevasını aynı büyüklükteki üçüncü bir kaba boşaltıyor.

Tabii ki iki yarım bardağın muhtevası bir bardağı doldurmuyor.

Herhalde öyle olacak, başka nasıl olsun?

İki artı iki ne zaman dört etmez?

La teşbih ve la temsil elmalarla armutlar toplanmaz diyorlar ya. Eğer elmalarla armutları topladıysanız iki artı iki dört etmeyebilir.

Bu girizgahın referandumla ne alakası olabilir?

Referanduma giderken insanlar hesap yapıyor.

Mutlaka ben de yapıyorum.

Hepimizin hesaplarında birtakım maluliyetler olabilir.

Evvela siyasi partilerin genel durumuna bakalım.

AK Parti ile MHP resmi olarak ‘evet’i destekliyor.

O zaman hesap kolay. İki partinin oyları, 1 Kasım’ı baz alırsak, yüzde 49,5 artı yüzde 12 eşittir yüzde 61,5.

Hadi Allahaısmarladık.

Fakat bakıyorum kimse böyle bir tahmin yapmıyor.

MHP seçmenleriyle ilgili rivayet muhtelif. Ama üçte ikisine yakın bir kesiminin ‘hayır’ diyeceği kanaati yavaş yavaş yerleşiyor.

Tabii bunlar kanaat. Vatandaş herkesin kanaatini buruşturup bir kenara atabilir.

Anahtar dedim ya... İşte referandumun ‘anahtar’larından biri MHP seçmenidir.

MHP seçmeninin ‘evet’e katkısını hesap ederken 1 Kasım’ı mı baz almak lazım? 1 Kasım’dan bugüne oylar eksildi mi, arttı mı? Bu da bir faktör.

(Ben MHP’nin yüzde 12’ye yakın olan oyunun bir kısmının AK Parti’ye göç ettiğini zannediyorum.)

Har halükarda MHP’nin kaçta kaçının ‘evet’ ya da ‘hayır’ diyeceği belirleyicidir.

Belirleyicilik vasfı tek başına hiçbir cemiyetin, topluluğun inhisarında değildir.

AK Parti seçmeni arasında da anayasa değişikliğini mükemmel bulmayanlar olması tabiidir.

Referandumda ‘evet’ oylarının yüzde 50’yi aşması gerekiyor. Yüzde 50,001 büyük bir oran.

Dolayısıyla o oylar da kıymetli.

Bunların yanı sıra ‘Kürt oyları’ diye bir siyasi realite var.

Son seçimlerde yüzde 10,7 oranında oy HDP’ye gitmişti.

1 Kasım’dan sonra köprünün altından çok sular aktı.

O oylar şimdi ne durumda?

Bölgeyle irtibatı olan siyasilere, sivil insanlara rastladığım zaman soruyorum.

Bazıları bölgede güvenlik meselesinin önemli ölçüde nizama kavuştuğunu, dolayısıyla AK Parti’nin bölgedeki oylardan alacağı payın arttığını düşünüyor.

Bu düşünce bana da makul görünüyor.

Köprünün altından akan sular HDP’nin yüzde 10,7’lik oyundan bir kısmını götürmüş olabilir.

Nereye?

Büyük ihtimalle AK Parti’ye.

Ama ne kadarını?

Bilmiyorum.

Belki HDP’yi seçim barajının altına çekmeye yetecek kadarını. Belki biraz daha fazlasını.

AK Parti’nin ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni MHP’yle uzlaşarak hazırlaması, bu seçmenlerden bir kısmının motivasyonunu etkiler mi?

Bunu herhalde ancak referandumun sonunda anlayacağız.

Ama şu bir gerçek: ‘Kürt oyları’ dediğimiz ‘toplam’dan ne kadarının ‘evet’ ne kadarının ‘hayır’ diyeceği önemlidir.

Yani?

‘Anahtar oylar’ın dikkate alınması, o oylara da hitap eden bir söylemin tercih edilmesi faydalı olur.

Bütün bu sorular, bu soruların cevapları, hep referandumdan nasıl bir sonuç çıkacağını anlamaya matuf.

Eeee? Sen ne çıkarıyorsun bu ince hesaplardan?

İki yarım bardağın bir bardağı doldurmayabileceğini deneyle anlatmıştım.

Buna rağmen eksiğiyle fazlasıyla ‘evet’leri derip toplayıp bir bardağa koyduğumda ‘evet’ler ‘hayır’ları geçiyor.

Yani benim kanaatim ‘evet.’

YORUMLAR (14)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
14 Yorum