Türkiye ekonomi reformu yapar mı?

Allahualem.

Türkiye demokrasi reformu yapar mı?

Allahualem.

Hukuk reformu yapar mı?

Allahualem.

Tabii ki her şey Allahualem. Ama senin bir fikrin yok mu?

Düzce taraflarında söylerler. Ben rahmetli Osman dayımdan işittim. Lafın içinde eski Abaza beylerine bir gönderme var.

Hangi mevzu açılsa ‘Allah bilir’ diyen birine söylenmiştir herhalde.

“Allah bilir ama, Albuz Bey de biraz bilir.”

Reform olup olmayacağını Allah bilir. Ama insanların da bu konuda bir fikri olması lazım.

Hatırlayalım şimdi. Berat Albayrak’ın görevinden affedilmesinin ardından ekonomi ve hukuk reformu sözleri başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Adalet Bakanı Gül olmak üzere bir çok AK Partili tarafından telaffuz edilmeye başlandı.

Hele Bakan Gül’ün yargıçları ima ederek sarf ettiği, “Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun” sözleri büyük beklentilerin kapılarını açtı.

Hukuk reformu, yerel mahkemenin Anaya Mahkemesi kararına uymasını da içeren bir mahiyet mi taşıyor acaba?

Yoksa Osman Kavala tahliye mi edilecek?

Selahattin Demirtaş hapisten mi çıkacak?

Bununla da kalmadı.

İnsanlar, Demirtaş’ın hapisten çıkarılmasına kadar varabilecek bir hukuk reformunun AK Parti ile MHP’nin arasının bozulabileceği, Cumhur İttifakı’nın bir çeşit krize gireceği ihtimaline kadar ilerlettiler projeksiyonlarını.

AK Parti ve MHP’nin Alaattin Çakıcı’nın ‘Twit’i konusundaki biraz farklılık arz eden tutumları da dahil edildi projeksiyonlara.

AK Parti’nin eski ‘Ağabey’i Bülent Arınç’ın Habertürk’teki röportajı muhayyileleri daha da zenginleştirdi.

Bülent Bey, kendisi mi konuşuyor yoksa Cumhurbaşkanı’ndan bir takım işaretler aldı da mı konuşuyor?

Görüşler muhtelif.

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesidir. Muhakkak bir işaret almıştır.

Hayır almamıştır, gönlünden geçeni söylüyordur.

Bana bile soranlar oldu.

Bülent Arınç, belağat sahibi bir siyasetçi. Üslubu etkili. Konuşmayı da seviyor.

Siyasi hayatı boyunca bir çok önemli konuşma yaptı.

İçeriklerini ister beğenirsiniz, ister beğenmezsiniz...

Bu konuşmaların çoğu zamanlamasını, dozunu, üslubunu kendi belirlediği konuşmalardı.

Habertürk’teki beyanları da muhtemelen öyleydi.

Ve bu beyanlar reform tartışmalarının içinde mühim bir ara başlık oluşturdu.

Arınç’ın hissettirdiği kadar derinleşir mi hukuk reformu?

Cumhur İttifakı’nı sarsacak dereceye varır mı?

Dün, Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün bu tartışmaların nihayetine çok bariz bir ‘yekun hattı’ çekti.

Cumhur İttifakı, yeni sistemin getirdiği, halihazırda başka bir şeyle ikamesi mümkün olmayan bir zaruret.

Erdoğan’ın ifadeleri bunu teyit ediyor.

“Cumhur İttifakı’nın gidişatından gayet memnunuz. Sayın Bahçeli’ye ve tüm MHP camiasına her hususta yanımızda bulundukları için bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.”

Demek ki, gündemde, Cumhur İttifakı’nda sıkıntıya sebep olacak mikyasta bir reform yok.

Arınç’la arasına yeniden mesafe koydu Cumhurbaşkanı Erdoğan, oldukça sert ifadelerle.

“Bizimle asla ilgisi olmayan kimi bireysel açıklamalar ile reform gündemimize yaptığımız vurgular bahane edilerek yeni bir fitne ateşi yakılmaya çalışıldığını görüyoruz.”

“Geçmişte birlikte çalışmış olsak bile hiç kimsenin şahsi açıklamaları Cumhurbaşkanı’yla, hükümetimizle, partimizle ilişkili hale getirilemez.”

Ardından ilave etti.

“Gezi olaylarının finansörü olanlarla, Kavala’larla hiçbir zaman bir arada olamayız. Kobani katliamının failleri Tayyip Erdoğan tarafından, dava arkadaşları tarafından asla ve asla savunulamaz.”

Bu ifadeler, ‘reform’ kavramının kapsamını da belirliyor.

Nedir o kapsam?

Şimdilik sadece ekonomi