Şehirdeki ‘güzel adam’lar

Şehirlilik’ vasfı öne çıkan Müslümanlardan biri de merhum Mahir İz.

Mahir İz de, Celaleddin Hoca gibi, alim bir adam.

Babası Medine’de, Ankara’da ve başka bir çok yerde kadılık yapmış İsmail Abdülhalim efendi. Mahir Bey, babası Ankara Kadısıyken Mehmet Akif’le tanışmış ve ondan dersler almış. O da Arapça, Farsça ve Fransızca biliyor.

Bu insanların bildikleri dilleri sıralamak aslında onlarla ilgili algıyı sınırlıyor, onları indirgiyor. Üç dil biliyormuş. Dört dil de bilebilirdi, beş dil de.

Bunları sadece bir gösterge olsun diye zikrediyorum.

Mesele bir dil tahsilinden öte, bir kültür tahsili.

Bu dillerle ulaşılabilecek hangi değer ve hangi ilim varsa onlara ulaşıyor bu insanlar. Önemli olan da bu.

Mahir İz’in de hayatı öğretmenlikle geçmiş. (İmam-Hatip’te ve Yüksek İslam Enstitüsü’nde babamların da derslerine girmiş.)

Hakkında uzun uzun bir şey yazmama gerek yoktur herhalde. Üstad Necip Fazıl da, yaşadığı dönemden bugüne kadar Türkiye’deki ‘Müslümanlık’ üzerinde büyük etkileri olmuş bir ‘Şehirli Müslüman’dır.

Etkisi, Celaleddin Ökten’den de, Mahir İz’den de ziyadedir.

Necip Fazıl, bizi ‘agora’ya çıkaran ‘şehirli’dir.

İstanbul’daki ‘edebiyat sosyetesi’nin en üst tabakasındaydı Üstad. Hani ‘creme de la creme’ derler ya, ondan.

Geldiği ‘mahalle’nin gözdesiydi.

Belki o mahalledeki herkesi çok iyi tanıdığı için, hepsinin ciğerini bildiği için ‘agora’ya çıkma cesaretini o gösterdi.

***

Necip Fazıl’ın ardından Nurettin Topçu’yu da anmam gerekir.

Hem ‘şehirli müslümanlar’a olan ahlaki yakınlığından hem de fikirleriyle, bilhassa bizzat inşa ettiği ‘İsyan Ahlakı’ teziyle kuvvetli bir düşünce çizgisine öncülük etmiş olmasından dolayı.

‘Şehirdeki Tasavvuf’un da, çerçevesini göstermeye çalıştığım ‘Şehirli Müslümanlık’ın öyküsünde bir yeri var.

Mesela Celaleddin Ökten Hoca Mehmed Zahid Kotku Efendi’nin dergahına intisab etmiş.

Mahir İz’in, ömrünün son yıllarında Mahmud Sami Efendi’ye intisab ettiği söyleniyor.

Üstad Necip Fazıl da, biliyorsunuz, Ağa Camii’nde Abdülhakim Arvasi’ye tabir caizse ‘yakalanmış’tır.

Biyografilerini incelediğiniz zaman, bu insanların yolunun Nakşibendi, Cerrahi, Rıfai veya Mevlevi dergahlarına uğradığını görürsünüz.

Elbette, tasavvufi bir irtibat ‘şehirli Müslümanlık’ın ‘olmazsa olmaz’ı değildir.

Ama ‘şehir’deki bazı dergah muhitlerinin ‘Şehirli Müslümanlık’ta yeri olduğunu söylemek mümkün.

‘Şehirli Müslümanlık’ın bir sosyal çevresi var elbette. İşadamı, esnaf, meslek erbabı, bürokrat...

İşadamı der demez hatırıma Topbaş’lar geldi.

Çocukluğumdan beri babamdan, babamın arkadaşlarından işittiğim bir soyadıdır, ‘Topbaş’lar.

O zamanlar kim var İstanbul’da hayır hasenat yapacak?

Mesela İmam-Hatip talebelerine yardım edecek?

Herkesten evvel Topbaşlar var.

İlim Yayma’nın ilk kurucular listesinde 6 tane Topbaş soyadı saydım.

İlk sıralarda Abidin Topbaş’la Ahmet Afif Topbaş’ın isimleri. Sonra diğer Topbaş’ların.

Bu liste, tarihi değer taşıyor.

İlim ehlinden, esnaftan, kim varsa kurucu olarak katılmış.

Fikir edinilmesi için birkaçını sayayım.

***

Abdurrahman Şeref Güzelyazıcı. (Eski İstanbul Müftüsü.) Korkut Özal, Yahya Kiğılı, Ayhan Songar, hocaların hocası Sabahattin Zaim, Kültür Bakanı Numan Kurtulmuş’un babası İsmail Niyazi Kurtulmuş, elbette, Mahir İz. Mehmet Üretmen, damadı Nevzat Yalçıntaş, Sabri Ülker, Yurdakul Dağoğlu...

98 ismin tamamını saymak zait olur. Ahirete göçenlere Rahmet olsun. Sağ olanlara Allah selamet versin.

İçlerinde hatır üyeleri gibi duranlar var. Baktığınızda sizin de dikkatinizi çeker.

Onları bir tarafa bırakırsak, kurucuların önemli bir kısmı ‘Şehirli Müslümanlar’ diye adlandırdığım çevrenin çekirdeğini oluşturuyorlar.

Dikkat ederseniz, 1950’lerden bu tarafa geçmedim.

‘Filan niye yok?’ diye soran olursa, bir sebebi budur.

Bir sebebi de, anlattığım kapsama girebilecek olan herkesi ben bilmiyorum.

Maksadım bir liste vermek değil zaten.

Konunun anlaşılmasına yetecek miktarda ‘güzel adam’ı zikrettikten sonra, bu Müslümanların ‘şehirlilik’ niteliği üzerinde durmak.

Sıra oraya geldi.

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum