Herkes nerede?
Los Alamos Amerika’nın New Mexico eyaletinin 2300 metre rakımlı, bir adet süpermarketi ve 2 kafesi olan 12 bin nüfuslu minik bir kasabası. Kendisine en yakın şehir ise 56 km uzaklıktaki Santa Fe. Los Alamos’ta hayatını devam ettirenler alışveriş ve eğlence için Santa Fe’ye gidip geliyorlar. Yıllar önce yolum Santa Fe’ye düşmüştü. Hazır buraya kadar gelmişken şu Los Alamos’u bir ziyaret edelim dedik. Fakat Santa Fe ziyaretim kızılderililerin yaz festivaline denk gelmişti ve otellerde yer yoktu. Geceyi Santa Fe’nin güneyindeki Albuquerque şehrinde geçirince Los Alamos’a gitmek kısmet olmadı.
Peki Los Alamos kasabası bize neyi hatırlatıyor? Tabiki Atom bombasını. İlk atom bombasının yapımı ve test edilmesi ve II. Dünya Savaşı’nın bilimle sonlandırılması tam da bu kasabada bulunan Los Alamos Ulusal Laboratuvar’ında planlanıyor. Hal böyle olunca bu minik kasaba 1940’lardan günümüze kadar hep bilim insanlarını misafir etmiş ve uzun yıllar çoğu Nobel Ödülü sahibi binlerce bilim insanı burada yaşamışlar.
***
Los Alamos’ta yaşayan bu bilim insanlarının en önemlilerinden birisi de İtalyan bilim adamı Enrico Fermi idi. Enrico Fermi 1901 yılında Roma’da doğdu. Annesi ilkokul öğretmeni, babası ise demiryolları bakanlığında çalışıyordu. Atom bombasının babası olarak bilinen Fermi fizik eğitimi aldıktan sonra indüklenmiş radyoaktivite çalışmaları ile 1938 yılında Nobel Fizik Ödülü’nü kazandı. Stokholm’de Nobel Ödülü’nü alır almaz soluğu New York’ta aldı ve İtalya’ya bir daha dönmedi.
***
Enrico Fermi Şikago’da ilk nükleer reaktörü faaliyete geçirdi. Sonra da Manhattan Projesi’ne dahil oldu ve Los Alamos Ulusal Laboratuvarı’nda çalışmaya başladı. Atom bombasının yapımı ve Japonya’da patlatılmasıyla son bulan II. Dünya Savaşı’ndan sonra da Los Alamos Ulusal Laboratuvarı bilimde ve teknolojide yerini korudu. Bugün Los Alamos, dünyanın en büyük bilim ve teknoloji kurumlarından biridir. Ulusal güvenlik, uzay araştırmaları, nükleer füzyon, yenilenebilir enerji, tıp, nanoteknoloji ve süper bilgisayarlar gibi alanlarda çok disiplinli araştırmalar yürütmektedir.
1950 yılında Enrico Fermi bilim insanı arkadaşlarıyla Los Alamos’ta öğle yemeğinde o sıralarda görülen bir UFO olayı tartışılırken şu soruyu sordu: “Herkes nerede?”. Burda herkesten kasıt dünya dışı akıllı canlılardı. İşte bu sorudan sonra uzaylılar mevzu bahis olunca bilim dilinde Fermi Paradoksu en önemli argümanlardan birisi oldu.
Dünya dışı akıllı canlılar için bugün iki büyük fikir var. Bunlardan biri, galaksimizdeki uygarlıkların sayısını tahmin edebilen Drake Denklemi’dir. Diğeri ise, eğer burada herhangi bir yerde var olsaydı, zeki uzaylıları görmemiz gerektiğini iddia eden Fermi paradoksu.
Galaksimizde 200 milyardan fazla yıldız var. Bunların içerisinden etrafında gezegen olan yıldızlar hesaba katıldığında tahmini gezegen sayısı yıldız sayısının birkaç katıdır. Bu durumda dünya dışı zeki hayatında ortaya çıkma ihtimalini çok düşük tuttuğumuzda bile yine de galaksimiz Samanyolu’nda çok sayıda uzaylı olmak zorundadır. Öte yandan Kepler Uzay Teleskobu’nun katkılarıyla 4 bine yakın öte gezegen keşfedilmiştir: Bu verileri inceleyen bilim insanları hayat olabilecek muhtemel gezegen sayısının 17 milyar civarında olabileceğini hesap etmektedirler.
***
Madem bu kadar uygarlık var, Enrico Fermi’nin sorusu şu: Öyleyse neredeler ve neden şimdiye kadar bir delil bulamadık?
Bu soruya elliden fazla cevap verilmiş. Yıldızlar birbirlerine çok uzaklar iletişim kurmak çok zor ve zaman alır. Uzaylılar teknoloji olarak çok gelişmiş ve bizim içimizdeki savaşları, kavgaları görüp bizden uzak durmaya çalışıyor olabilirler. Beyin yapıları bizden birkaç basamak üstün olabilir. Mesela insanlar bir iş yapacakları zaman solucanlardan fikir danışmadıkları gibi, uzaylılar da bizi alt beyin olarak görüp bizimle iletişim kurmuyor olabilirler. Veya onlar bize sinyaller göndermişler fakat bizim teknolojimiz henüz algılayamıyor. Veya biz Matrix ve Truman Show gibi bilgisayar yazılımının içindeki figürleriz. Ya da bu kâinatta yalnınız ve kimsemiz yok, fakat biz birbirimizi öldürüp duruyoruz.
Trump’ın uzay ordusu
Geçen hafta ABD başkanı Trump Amerikan ordusunun 6. Kolu olarak Uzay Kuvvetleri’ni kurma talimatını verdi. Uzayda yaşayan çoğu Amerikalı üç-beş astronottan başka kimse şimdilik yok. Fakat uzay çalışmaları hızlı gelişiyor. Yakın zamanda çok sayıda yolcu uzay otellerine, Ay’a ve Mars’a gidecek. Peki bu kadar çok kişiyi kim uzaya götürecek?
Los Angeles Belediye Başkanı Eric Garcetti SpaceX’e Los Angeles Limanı’nda Mars Mekiği yapma izni verdi. Mars Mekiği tam 100 kişiyi ve 150 ton kargoyu uzaya götürecek şekilde tasarlandı. Başkan Garcetti “Bu yıl bize birşey öğrettiyse o da büyük düşünmek ve ulaşılamayacak hayallerin peşinden gitmektir” dedi. Mars mekiği tam 16 katlı ve 19 katlı roket tarafından fırlatılacak ve yakıt olarak diğer gezegenlerde de kolayca elde edilebilen sıvı metan gazı kullanacak.
Hal böyle olunca bir seferde 100 kişi uzaya gidebilecek. Tabiki bu insanlardan vergi toplayıp, asayişi sağlamak ve en önemlisi onlara demokrasi götürmek için güçlü bir orduya ihtiyaç olacak. Biz seçimlerle uğraşırken ABD uzaya ordu göndermek için kolları sıvamış durumda. ‘’Uzayda Amerikan hakimiyetine sahip olmak zorundayız’’ diyen Trump, uzay araştırmaları yapmak, uzay mekiği üretmek ve yeni roketler tasarlamak için öncülük etmek zorunda olduklarını belirtti. Vietnam’a, Afganistan’a, Irak’a ve diğer üçüncü Dünya ülkelerine demokrasi götüren ABD ordusu bakalım uzaya nasıl bir demokrasi getirecek?