Nasreddin Hoca ve NASA

Nasreddin Hoca’ya Dunya’nin ortasının neresi olduğunu sormuşlar. Hoca merhum ayağını bastığı yeri gösterip, “burasidir” demiş. İtiraz edenlere de inanmazsanız ölçün demiş. 2012 yılında Aksehir’de Nasreddin Hoca’nın kabrini ziyaretimde “Dünya’nın ortası burasıdır” yazılı levha dikkatimi çekmişti.

Geçtiğimiz hafta NASA’nin Los Angeles’ta bulunan merkezi JPL’de 2020 yılında Mars’a gidecek olan uzay aracı ve Jüpiter gezegeninin uydusu Europa’ya inecek ve yüzeydeki buzu kırarak okyanuslarda organik molekül arayacak olan uzay aracının mikrop ve bakterilerden temiz tutulması üzerine eğitim ve atölye çalışmalarını tamamlayıp uzmanlık belgemi aldım. Bundan böyle başka gezegenlere gidecek uzay araçlarının içine gizlice sızıp kaçak göçmen olarak uzaya ve özellikle Mars’a ve Europa’ya gidecek olan mikrop ve bakterilere engel olma işi bize ait.

Atölye çalışmalarında NASA’nin Gezegensel Koruma Mükemmeliyet Merkezi ( the JPL Planetary Protection Center of Excellence) uzay araçlarının beraberlerinde başka gezegenlere mikrop ve bakteri götürmemesi üzerine yoğun lastik. Bu merkez NASA’da çalışan bilim insanları ve mühendislerin en son teknolojiyle donatılmış olmalarını, etkin bir şekilde eğitilmelerini, görevle ilgili Araştırma ve Teknoloji Geliştirme projelerine liderlik etmelerini ve önde gelen hükümet ve endüstri gelişmelerinden yararlanmalarını sağlar. Bunun için uzay mikrobiyolojisi araştırma ve teknoloji geliştirme faaliyetlerinde bulunur. Yetişen bilim insanları, dünyadan fırlattığımız uzay aracıyla güneş sisteminin mikrobik kirlenmesini ve getirilen numunelerin kirlenmesini önlemek için çalışıyorlar. Mesela asteroidlerden ve Ay’dan getirilen numunelerin Dunya’ya geldikten sonra kirlenmesini önlemek için de sıkı temizlik gereksinimlerini karşılar. Bu merkez NASA’nin güneş sistemi araştırma misyonları için uzay aracı temizliği, sterilizasyon ve doğrulama teknolojilerini daha da ileri seviyeye taşımayı hedefliyor

Atölye çalışmamız NASA JPL’den uzay araçlarının biyolojik temizliğinden sorumlu iki bilim insanının sunumları ile başladı. NASA ve JPL’in kısa tarihi anlatıldı. Ardından gezegen koruma programı hakkında detaylı bilgiler verildi. Sonra atölye çalışmalarımız başladı. Temiz ve izole edilmiş laboratuvarlarda “bunny süit” denilen özel ve temiz elbiselerle çalışmak güzel ve heyecanlı idi. İşimiz biyolojik temizlik olunca kullanılan teknikler ve elbiseler de çok özel. Laboratuvarda giydiğimiz “bunny suit” özel olarak ve belirli standartlarda üretilip havası boşaltılmış plastik poşetlere yerleştiriliyor. Bu poşetler açılırken çok dikkatli olmak gerekiyor. Poşeti rastgele yırtmak tehlikeli. Çünkü sürtünmeden elektrik oluşabiliyor. Bu da zaten çok hassas olan elektronik aletlere zarar verebiliyor. O sebeple statik elektrik üretimini engellemek veya oluşmuşsa ellerimizi topraklamak zorundayız.

Bu özel elbiseyi giymeye tepeden başlayıp tırnakla bitiriyoruz. İlk önce saçları ve varsa sakallar kapatılıyor. Sonra maske takip astronot elbisesine benzer bir parçayla kafamızı kapatıyoruz. Sonra birazda tuluma benzeyen temiz elbiseyi giyiyoruz. Sonra ayağımıza galoş benzeri fakat çok özel botları giyiyoruz. Tabiki bu botları giyerken ayağımız havada kalıyor ve giyer giymez temiz bölgeye adımımızı atıyoruz. Sonra diğer ayak için işlem tekrarlanıyor. Ellerde ise sürekli steril eldivenler giymek mecburi. Temiz bölgeye gitmek için hazırlanmak en az 15 dakika, çıkmak da bir o kadar sürüyor.

19-04/21/acar.png

Temiz odaya girdikten sonra nefes almak bile neredeyse suç sayılacak. O yüzden maskelerin sürekli takılı olması ve hiç bir parçaya doğrudan vücut teması olmaması gerekiyor. Sonra parçalardan numuneler alınıyor ve analiz cihazlarına gönderilip bakteri ve mikrop testi yapılıyor. Bu testler sonucunda alınan örneklerde bakterilerin üremesi bekleniyor. Bir kaç gün sonra bakteriler sayılıyor. Eğer sonuçlar kabul edilen standartların üstündeyse bu kez temizlik için çalışmalara başlanıyor. Bakterili yüzeyler doğrudan ateşe tabi tutuluyor. Sonra aşırı soğuk ortamlara alınıyor. Fakat hala yaşayan bakteriler var. Bu kez elektrik veriliyor. Elektrik şokuna da dayanıklı bakteriler varsa bu kez pH değer yüksek veya düşük olan asitli ve bazlı ortamlara konuluyor.

Temizlik mevzusunda çok hassas olan hanımlara bilim insanları olarak burada büyük fark atıyoruz. Birincisi özellikle temiz ortamlarda üretilmiş elbiselerimiz var. İkincisi evlerde kullanılan temizlik maddelerinde sadece asit ve baz yöntemi kullanılıyor. Üçüncüsü ise temiz ve izole edilmiş laboratuvarlarda çalışıyoruz. İçerideki hava özel filtrelerle yarım saniyede bir temizleniyor.

Hanımların bize fark attığı nokta ise optik cihazlar. Uzaya gönderilen bazı cihazlara hiç dokunamıyoruz. Üzerinden örnek almak bile imkansız. Çünkü çok özel ve hassas üretim. Üzerine bir damla su düşse bütün uzay misyonunu iptal ettirecek cinsten hatalara sebep olabilir.

Bütün bu temizliklerden sonra hala yaşayan bakteriler varsa uzayın derinliklerinde radyasyona ve -273 derece soğuğa maruz kalıyorlar. Buna rağmen ölmeyen veya ölü bakterilerin içine saklanıp hayatta kalmayı başaranlar var. Bu durumda artık yapacak bir şey yok.

Mikropların uzaya ve başka gezegenleri gitmesinin sakıncası çok büyük. Mesela Avrupalılar Amerika kıtasını keşfettiklerinde beraberlerinde mikroplar da getirdiler. Kendi vücutları bu mikroplara dayanıklı idi. Fakat Kızılderililer dayanıksız idiler ve Avrupalılarla temasa geçtiklerinde milyonlarcası bulaşıcı hastalıklardan öldüler. Uzay araçlarında temizliğe bu kadar ehemmiyet verilmesinin sebebi de hayat olma ihtimali varsa, o hayata dünyanın pisliğini bulaştırmamak.

Mars2020 projesiyle Mars’a gidecek olan gezginin tekeri ilgi odağı oldu. Ancak bu tekerin ilginç özelliği Nasreddin Hoca’nın kavuğuna biraz benziyor olmasıydı veya en azından bana o kavuğu hatırlattı. Nasreddin Hoca ve NASA’nin benzerliği bununla da bitmiyor. Uzaya gönderilen bütün uzay araçlarından gelen veriler kendilerinde toplandığı için NASA JPL kendisini kâinatın merkezi (Center of the Universe) ilan etmiş. Uzay araçlarının kontrol merkezinin tam ortasına da bir “burasi evrenin merkezidir” diye bir levha yapıştırmış. Yeni evlenen NASA çalışanları da orada resim çektiriyorlar..

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum