Yeniden başlasaydım

Yapay zekâ her geçen gün daha fazla önem kazanıyor.

İş ilanlarında artık yapay zekâ bilen veri bilimcileri arayan şirketlerin sayısında ciddi artışlar gözleniyor. Bu yazıyı yazmaya başlamadan önce Los Angeles’ta en popüler kariyer sitelerinden birinde veri bilimcisi (data scientist) arayan kaç firma var diye aradım. Üç yüzden fazla şirket 1200 den fazla veri bilimcisi arıyordu. Bütün Amerika geneline baktığımda ise tam tamına 10 bin 52 veri bilimcisi aranıyordu. Yıllık gelirler ise 120 bin dolardan başlayıp, tecrübesine göre 300 bin dolara kadar çıkıyordu. Başka bir deyişle yapay zekâ bilen birisi ayda en az 10 bin dolar (73 bin TL), en fazla 25 bin dolar (110 bin TL) kazanıyor. Hal böyle olunca bu hafta ben de kendimi bir muhasebeye çektim. Yapay zekâya yeniden başlasaydım, şu anki bilgi birikimim, tecrübem ve çözdüğüm problemleri düşünüp aynı seviyeye daha kısa sürede gelmek için neyi farklı yapardım diye düşünmeye başladım.

Şimdiki ben’in geçmişteki bana yapay zekâ ve veri bilimi öğrenme konusunda ne gibi tavsiyerlerde bulunacağını ben de merakla bekliyorum. Yıllar önce bir arkadaşım Arizona’da kalp krizi geçirmişti. Ambulans gelene kadar tam 10 dakika kalbi durmuştu. Etraftaki insanlar kalp masajı ve suni teneffüs yaptılarsa da başarılı olamadılar. Ambulans gelince elektrikli cihazlarla kalbini yeniden çalıştırdılar. Bu sürede beyne oksijen gitmediği için hafızasından son 10 yıl silinmişti. Eşini hatırlamıyor, bu kadında kim diye soruyor, kız kardeşlerinin evlenip çocuğa çoluğa karışmış olduğuna inanamıyor, eniştelerini kız kardeşlerinin yanında görünce kıskanıp onlara tepki gösteriyordu. Hastaneden taburcu olunca hafızasının bir kısmı geri gelse de son 10 yıl yoktu. Krizden sonraki hayatında daha önce yaptığı hataları tekrar yaptı, aynı problemlerle karşılaştığında aynı tepkileri verdi ve aynı sözleri tekrar söyledi. Buradan da anlıyoruz ki insanlara ikinci bir şans verilse yine aynı hataları yapacaklar ve aynı tecrübeleri tekrar edecekler.

Bugünkü tecrübelerim ışığında yapay zekâ, veri bilimi ve makine öğrenmesi konusunda yeniden bir başlangıç yapacak olsaydım bu işe daha erken başlardım. 2012 yılında ‘Harvard Business Review’ Dergisi 21. Yüzyılın veri bilimi yılı olacağı ve en popüler mesleğinde veri bilimi olacağını yazması ile iş dünyası ve bilgisayar programcıları yapay zekâ ve veri bilimine yöneldiler. Ben o sıralar Batı Los Angeles’ta bir finans şirketinde bilgi işlem müdürü olarak çalışıyordum. Günlük rutin işleri yapıp yanında PHP programlama dili ile web uygulamaları geliştiriyordum. Yapay zekâ ile fiilen ilgilenmeye başlamam 2014 yılında kazara bir veri bilimi konferansına katılmamla başladı ve sonra o kadar heyecanlandım ve o kadar hoşuma gitti ki hızlıca öğrenip bir an önce çalışmak için can atıyordum. Nihayet 2017 yılında işimden ayrılıp yapay zekâ üzerine çalışmaya başladım ve bir çok kurumda daha önce yıllarca çözülemeyen problemleri yapay zekâ ile bir kaç saatte çözdüm. Ben geç başlamış olsam da sizin için geç değil. Önümüzdeki 30 yıl, hatta Harvard Üniversitesine göre 21. yüzyıl veri bilimi ve yapay zeka yüzyılı olacak. Bu durumda hemen çalışmaya başlamalı ve yapay zekâyı öğrenmeliyiz.

Yıllarca PHP programlama dilinde yazılım yapmış biri olarak şunu söyleyebilirim ki eğer aynı yazılımları Python ile yazsaydım, ömrümden en az beş yıl kâr ederdim. Yani PHP yerine Python kullansaydım aynı projeleri hem daha kısa sürede bitirir, hem de daha kapsamlı programlar yazabilirdim. Bu durumda yeniden başlamış olsaydım, Java, C++, ASP, PHP gibi programlama dilleriyle hiç zaman kaybetmez yerine sadece Python gibi çok ileri düzey bir dil ile çalışırdım. Siz siz olun çocuklarınıza daha bugünden itibaren Python programlama dilini öğretin. Hatta önce kendiniz öğrenin sonra çocuklarınıza öğretin.

Eğer yapay zekâyı yeniden öğrenecek olsaydım bu konuda tecrübeli kişilerle çok önceden tanışır, onların tecrübelerinden azami derecede istifade eder ve bana yol göstermelerini isterdim. Bildiğim konularda bile sessiz kalıp o uzmanların yorumlarını çok dikkate alırdım. Bazen bir cümle sizin 300 sayfalık bir kitaptan elde edeceğiniz bilgilerden çok daha önemli olabiliyor. Ne demişler: “Akıllı insan aklını kullanandır, daha akıllı insan ise başkalarının aklını da kullanandır”. Bu sözü şöyle değiştirebiliriz: “Akıllı insan kendi tecrübesini kullanandır,
daha akıllı insan ise başkalarının tecrübesini de kullanandır.”

Yapay zekâyı ve veri bilimini yeniden öğrenecek olsaydım arkasındaki matematik ve istatistik bilgilerini ilk zamanlar çok dikkate almazdım. Türev, integral, lineer cebir, diferansiyel denklemler ve istatistik gibi konularda kafa yormayı sonraya ertelerdim. Öncelikle bir proje alır, hazır algoritmaları çağırıp sonuca ulaşır ve birkaç esaslı projeden sonra geri dönüp matematik kısmını hallederdim. Hatta bazı konularda halletmezdim bile. Sonuç odaklı çalışırdım.

Youtube’de son zamanlarda hatırı sayılır yapay zekâ eğitim videoları mevcut. Benim zamanımda bu kadar yoktu. Ancak bu videoların çoğu kuru laftan ibaret. Onları izleyince insan yapay zekâ sanki çok zormuş gibi bir hisse kapılıyor. Youtube videoları evet çok şey öğretiyor gibi görünüyor fakat sadece meşgul ediyor. Aynı salıncak gibi sizi oyalıyor fakat bir yere götürmüyor. Aynı bindiğiniz yerde iniyorsunuz. Youtube videoları eğer bir kursun tamamını baştan sonra veriyorsa ve bu videolar kesintisiz birbirinin arkasına geliyorsa izlenebilir. Diğer türlü zaman kaybıdır. Yapay zekâyı yeniden öğrenecek olsaydım asla Youtube videoları ile zaman kaybetmez, bir kursu baştan sona bir plan ve program çerçevesinde anlatan online dersleri alırdım. Ayrıca belli başlı yapay zekâ uzmanlarını sosyal medyadan takibe alır ve github sayfalarındaki kod örneklerini incelerdim.

Yapay zekâyı öğrenmek için paraya kıyar ya bir üniversitenin yüksek lisans programına kaydolur veya 4 ay süren ve projelerde desteklenen yapay zekâ kamplarına katılırdım. Yüksek lisansın bir dezavantajı var. Hem uzun sürüyor, hem pahalı. Kendi kendine kitaplardan ve videolardan öğrenmek de mümkün fakat çok zaman alır.

Yapay zekâ gelecekte her mesleğin olmazsa olmaz şartı olacak. Almanya’dan Los Angeles’a gezmeye gelen bir tanıdığım vardı. Arabaları Mercedes ve Diğerleri diye ikiye ayırırdı. Gelecekte insanlar da ikiye ayrılacak: yapay zeka bilenler ve bilmeyenler.

YORUMLAR (11)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
11 Yorum