Az kod, çok hayal

Bu yıl Finlandiyalı bir gencin, Linus Torvalds, Linux çekirdeğini yazmasının 30'ıncı yılını kutluyoruz. Bu Finlandiyalı genç yıllar sonra versiyon yönetim sistemlerine dağıtık mimariyi adapte ederek ikinci bir devrim ile, dünyayı bir kez daha değiştirdi.

Bugün artık genç olmasa da, dehasından bir şey kaybetmeyen Torvalds'a izafe edilen bir sözü bugünkü yazımızı yazmadan önce hatırladım: Konuşmak kolay, bana kodunu göster. (Talk is cheap show me your code)

Yıllarca geliştiricilerin aşıkane atışmalarında dillere pelesenk olmuş bir argüman idi bu.

Her şeyin değiştiği, katı olanın buharlaştığı dünyamızda bu söz hâlâ geçerli mi peki? Özellikle de geliştiricilerin aşıkane atışmalarının bir parçası olmayan, gönlündeki projeye inanan hayal sahipleri için?

Büyük bir iştahla hayallerinizi anlatırken, sizi belertilmiş gözlerle dinleyen geliştiricilerin "gerçeklik" duvarına mı tosluyorsunuz? Geliştiricilerden yaka silkip, "bari kendim öğreneyim" diye başladığınız öğrenme serüveni sonucunda "cevabı buldum ama soruyu unuttum" diyerek yönünüzü kaybediyor, bir hayalinizi daha yele mi savuruyorsunuz?

Yükselen bir trend haline gelen no code akımı, ya da citizen developer akımı ile hayalleriniz için daha fazla beklemenize gerek yok; hayalinizi hayata geçirmek için daha fazla para harcamanıza da, küçük dağları yaratan geliştiricilerin kaprislerine katlanmanıza da... (İyi olanlara sözümüz yok. Yoklamayı yaptık, devam edelim.)

Size konuşmak kolay, bana kodunu göster diye mukabele edenlere gönül rahatlığı ile az kod çok hayal cevabını no code platformları ile verebilirsiniz...

No Code platformları herhangi bir yazılım dili öğrenmenize gerek kalmadan, tamamen önceden dizayn edilmiş görsel öğeleri kullanarak projenizin hem tasarımını, hem de iş akışını hazırlamanıza olanak sağlıyor; uygulamanızı, iş fikrinizi kısa sürede müstakbel kullanıcılarınızla buluşturabiliyorsunuz.

Araştırma kuruluşu Gartner'ın gelecek tahminlerine göre 2024 yılında uygulamaların yüzde 64'ü benzer platformlarda hazırlanacak.

Bu Pazar günü no code platformları konusunda Türkiye'nin sayılı isimlerinden Eren Dik ile görüşme fırsatı buldum. Eren Dik, 2015 yılında bir internet sitesinde gördüğü bir haber sayesinde bir node code platformu olan Bubble ile tanışmış. İzmir'de hâlâ devam ettirmekte oldukları hırdavat işine katkısı olur, tedarikçilerden teklif almayı kolaylaştırır diye no code platformları ile kendi ihtiyaçları için bir uygulama hazırlamak istemiş, fakat kendisini bambaşka bir yerde bulmuş.

Bugün Eren Dik baba yadigarı hırdavat işini devam ettirse de Kodsuz isimli no code ajansının sahibi. Hiçbir yazılım eğitimi ve tecrübesi olmadan, Bubble isimli no code platformunun tüm inceliklerini öğrenerek Bubble platformunda dünya çapında tanınan bir isim olmuş. Nitekim geçtiğimiz günlerde ProductHunt isimli sitede yüzlerce kullanıcının teveccühüne mazhar olan, Bubble firmasının da takdirle karşıladığı No Code Bible isimli ürünlerini ilk kez görücüye çıkardılar.

Eren Dik'e sorduğum ilk soru "no code ne vaad ediyor" oldu. Aldığım cevap ise beni bir hayli tatmin etti: Öncelikle zaman!

Eren Bey'in hazırladığı Circlely isimli uygulama üzerinden sorumuza cevap bulmayı sürdürdük. Bir sosyal etkileşim platformu olan Circle'ın muadili olan platformu Eren Bey yaklaşık 50 saatte hazırlamış. Bir geliştirici olarak bu platformun en iyi ihtimalle, hata ayıklama ve test kısmı hariç yaklaşık 1 ayda hazırlanabileceğini düşünüyorum. Bu açıdan no code platformunda 50 saatte hazırlanmış olması çok büyük bir artı.

No code platformları kullanarak hayal ettiğiniz ürün ve hizmetin prototipini çok kısa sürede hazırlayıp, görücüye çıkarabilirsiniz. Bu sayede hem ürün ve hizmetinizi daha az maliyetle hayata geçirip, gerçek dünyada sınamış olur; hem de yatırımcı görüşmelerinde gerçek bir dünyada sınanmış prototipten elde ettiğiniz bilgi ile daha güçlü bir pozisyonda olabilirsiniz. Tam tersi de doğru! Gerçek hayattaki sınavı başarı ile geçememiş bir ürün için aylarınızı ve çuvalla paranızı harcamadan, daha küçük ölçekte test etme şansı da bulabilirsiniz.

Web sitesi hazırlama aracı gibi pek çok çözüme ait reklamların internette dolaştığını, bu hizmetler ile No Code platformları arasındaki en belirgin farkın ne olduğunu sorduğumda ise Eren Dik'ten şu ikna edici yanıtı aldım:

"Bu servisler ile sadece web sitenizi hazır şablonlar kullanarak tasarlayabilirsiniz. Oysa no code platformlarıyla bir Facebook, bir AirBNB uygulaması dahi yapabilirsiniz."

Eren Dik ve ekibi hazırladıkları No Code Bible ile Bubble platformunu adım adım öğreneceğiz interaktif bir dökümantasyon sunuyor. Sadece bu kadar da değil, No Code Bible'ı satın aldığınızda proje kapsamındaki eklentileri de kendi projelerinizde kullanabiliyorsunuz. https://nocodebible.io/ adresinden No Code Bible projesinin ayrıntılarına ulaşabilirsiniz.

No Code platformlarında yetkinlik kazanmak sadece hayallerinizi hayata geçirmenize katkı sağlamıyor, günden güne büyüyen bir ekosistemin de parçası haline geliyorsunuz. No Code platformlarında uzmanlaşarak sadece kendi hayallerinizi değil, başkalarının da hayallerini hayata geçirmelerine yardımcı olabilirsiniz. Eren Bey, no code danışmanlarının saatlik ücretlerinin yaklaşık 100 dolar civarında olduğunu söylüyor.

Herhangi bir yazılım dilini bilmeyen Eren Dik'in ürün portfolyosunu incelediğimde hem Eren Bey'in hem de Bubble'ın yeteneklerine ikna oldum.

Hayalleri olanlar için kolları sıvama zamanı!

YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum