YouTube'da rekor kıran şarkının Türk bestecisi

 

Birkaç yıldır radyolarda, televizyon programlarında, müzik marketlerde, kafelerde, düğünlerde, belediyelerin nikah salonlarında hep o şarkıyı duyuyoruz! İrem Derici'nin seslendirdiği 'Kalbimin Tek Sahibine' şarkısını bilmeyen kalmadı artık... Şahan Gökbakar gibi ünlüler bile parodi videolarını çekti, o videolar bile izlenme rekorları kırdı.

 

YouTube'da 132 buçuk milyon izlenme sayısıyla, İrem Derici'yi bile şaşkınlık içinde bırakan 'Kalbimin Tek Sahibine'nin başarısı hep çok konuşuldu. Ama şarkının arkasındaki adam, Hüseyin Boncuk ile henüz kimse tanışmadı. Son iki yazın favori aşk şarkısı olan 'Kalbimin Tek Sahibine'nin geri plandaki kahramanı, müzisyen Hüseyin Boncuk ile bu hızlı yükseliş hakkında konuştuk.

 

Hiçbir yerde röportajınız yok, şarkılarınız milyonlarca kez tıklanırken, her yerde dinlenirken... Öncelikle kimsiniz, neler yapar, nasıl yaşarsınız? Evli misiniz, çocuğunuz var mı?
 
Ben Balıkesir'in şirin ilçesi Dursunbeyliyim. 2002'de Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra, İngiltere’ye dil eğitimi için gittim.

 

University of Glamorgan'da işletme yüksek lisansı yaptım. Eğitim, çalışma derken orada kalmaya karar verdim. Ve 12 yıl Londra'da ticaret yaptım. Hala danışmanlık ve ticaretle uğraşıyorum.

 

Bir yandan da müzik hayatım devam ediyor. Bir yıl önce de Türkiye’ye dönüş kararı aldım. Bir buçuk yıldır evliyim. Harika bir ailem var. Çocuğumuz henüz yok. Nasipse olur yakında...

 

 
Aslında benim müzikal yolculuğum üniversitede gitarla tanışmam ile başladı. Şarkılar yapabildiğimi o zaman anladım. Kendim için yapıp söylüyor, ufak hayaller kuruyordum müzik adına ama hiçbir zaman hayatımın merkezinde, müziğe bağlı bir yaşam planı yapmadım.

 

Londra'dayken Ebrulimuharrem grubundan sevgili Muharrem Karaer ile yollarımız kesişti. Kendisi çok iyi bir müzisyen ve aranjördür. İlk tanışmamızda o benim gitar çaldığımı farketti ve benden bir şarkı seslendirmemi istedi. O şarkıyı çok sevdi ve hemen piyanosunun başında şarkıya ufak bir melodik düzenleme yaptı.

 

Kendim için gitar ile yaptığım bir şarkının başka bir müzisyen tarafından çalınması acayip bir duyguydu! O zamanki heyecanımı hala unutmam. Sonrasında onun cesaretlendirmesi ve desteği ile bana ait bir albüm çalışmasına giriştik. Ama her şeyi kendim yapma arzum, Türkiye’deki müzik piyasasında çevren, sağlam bir destek ve maddi güç yetersizliğin varsa, birçok sorun çıkar. Ben de bu yüzden kendi adıma planladığım müzikal albüm kariyerimden vazgeçerek sadece şarkılar yapmaya devam ettim. Şarkılarımı başka sanatçılar ile paylaşmaya karar verene kadar müzik sadece kendimle paylaştığım bir hobiydi.

 

 

 
Bu kadar büyük bir başarıyı kimse hayal edemez. Şarkının gücünün farkındaydım. Çünkü şarkım çok gerçek ve samimi duygularla yazılmış bir şarkı. Şarkının başarısı bir ekip işi. Her şey doğru şekilde bir araya gelmezse başarı zor geliyor.

 

Şarkıyı çoğu insan çok basit ve sıradan bulmuştu sektörde ama benden daha çok Sevgili Hulusi Derici ve İrem bu şarkının gücüne benden çok inandı. Hulusi Abi her zaman desteğini ve görüşlerini açıkça dile getiren bir insan ve bu da proje için çok önemli.

 

Şarkıyı yapan kadar aranje eden de önemli. Mustafa Ceceli de şarkıyı ve duyguyu öne çıkaran bir aranjeye imza attı. Klip de öyle. Kafa karıştırmadan şarkı ve İrem vardı sadece.

 

Tabii en önemli etken de İrem’di. O kadar içten ve duygulu okudu ki samimiyet ve doğallık olarak karşıya geçiyor şarkı. Bu da bu şarkının güzelliğine güzellik kattı. Müzik piyasasında olan olmayan, çok bilmiş insanların dediği gibi şarkının sözleri ve melodisi çok basitti ama insanımızın söyleyebildiği, herkesin bir şeyler bulabildiği sadelik ve basitlik bir o kadar da samimiyet ve sahiplenilmeyi getiriyor demek ki. Yoksa bu kadar farklı kültürden ve görüşten insanın birbiriyle paylaştığı bir şarkı olmazdı herhalde.

 

Ve o kadar çok düğünde, eğlencede çalındı ki insanlar ister istemez aşina oldular. Kısacası biz bu başarıdan çok mutlu olduk. Hem İrem için hem benim için önemli bir şarkı kariyerimizde. Türkiye Müzik Ödülleri’nde yılın şarkısı ve single’ ı ödülünü de aldık. Her besteci ve solistin hayalidir bu. Çok şükür, bin şükür. Daha ne olsun!

 

 

YouTube'da bu kadar dinlenen bir şarkıya imza atmak hayatınızda herhangi bir şeyi değiştirdi mi?
 
Tabii ki değiştirdi. Şarkısı 130 milyon dinlenen biri oldum. Bunun havasını atsam yeridir, kimse kusura bakmasın. Bu rakam dünyanın her yerinde çok şey değiştirir.

 

Daha bilinir ve şarkıları tanınır bir kariyerim var artık. Kendime güvenim de arttı tabi. Benim yaptığım, beğendiğim şarkıların, insanlar tarafından da beğeniliyor olması gerçeğini keşfettim. Bu sayede Türkiye müzik sektöründe küçük de olsa bir çevrem oluştu.

 

Maalesef rakamlar başarı için önemli. Bu sektörde birçok eser ve yetenekli insan böyle fırsatları hep bekler. Ben ulaştım, kariyerime ekledim şükür olsun. Bu güven ile daha çok üretebiliyorum. Sanatçılara göre daha butik çalışmalar yapabiliyorum.

 

 

 
Bu şarkının hikayesini İrem birçok yerde anlattı ama ben de anlatayım. Şarkıyı sevgili eşime olarak yapmıştım. YouTube'a özel bir video ile yükleyerek ona göndermiştim. Aslında amaç bize özel bir durumu daha özel yapmaktı.Tabii sosyal hesaplarımızdan paylaşınca başka insanlara ve sanatçılara da ulaştı.

 

İrem ile o zaman zaten tanışıyorduk ve 'Sevgi Olsun Taştan Olsun' yapım aşamasındaydı. Şarkıyı çok beğendiklerini ve yorumlamak istediklerini bana ilettiler. Ben de bu kararı benim vermeyeceğimi ve eşimin şarkısının bahtına ancak onun karar verebileceğini belirttim. Çünkü bu şarkıyı ben ona hediye etmiştim. Ticari bir amacı yoktu. Ama sağolsunlar hem eşimi hem beni ikna ettiler.

 

İrem Derici ile yollarınız nasıl kesişti? Daha önce de arkadaş mıydınız?
 
Bizim buluşmamız İrem’in babası Sevgili abim Hulusi Derici sayesinde oldu. Zamanında yaptığım birkaç şarkının videosunu internetten izlemiş. O zaman İrem için yeni şarkılar arıyorlardı. O tarihlerde İngiltere’de yaşıyordum. Bana mail attı. Açıkçası İrem'i çok tanımıyordum. 'Bensiz Yapamazsın' şarkısını dinlemiştim, beğenmiştim de ama büyük bir çıkışı yoktu oralardan takip ettiğim kadarıyla.

 

Sağolsun Hulusi Abi birkaç yazışmadan sonra beni aradı, yarım saat konuştuk. Anlattı da anlattı. İrem’den, projelerinden sözetti ve şarkılarımı beğendiğini söyledi. Hatta bana telefonda klasik bir sanat eserini dahi canlı canlı söyledi. Çok samimi ve içtendi. O zaman başladı, zaten abi kardeş ilişkimiz. Aynı hafta Ferhat Göçer'e şarkı vermiştim. Ama bu iletişim başkaydı. Dedim abi eyvallah. Nasıl destek olabilirsem, ne yapabilirsem yaparım sizin için.

İki şarkımı istemişlerdi, birini verdim önce. Sonra alın, neyim varsa sizindir dedim! Sonrasında İrem'le konuştuk, tanıştık, görüştük ama ben Derici ailesini insan olarak çok sevdim. Ondan sonra bu samimiyet hep devam etti. Bu vesile ile Hulusi Derici'ye de çok teşekkür ederim. Benim için büyük adamdır, gerçek abidir.

 

 
İrem ile yeni projelerinde de çalışacağız, yeni şarkılarımı seslendirecek inşallah. Elimden geldiğince güzel şarkılar yapıp hep onun söylemesini isterim. Ama bu beğeni meselesi. Ne kadar beğenirlerse ben hep yanlarındayım. Beğenmezlerse de dualarımla destek olurum.
 
Şimdiye kadar Koray Çapanoğlu, Ferhat Göçer, Mustafa Ceceli ve İrem Derici ile çalıştım. Önümüzdeki dönemlerde de yeni isimler ve yeni projelerimiz var. Ama bu işler belli olmuyor, gecikiyor, aksıyor. O nedenle çıkış aşamasına girmeden pek dillendirmek istemiyorum. Ama yoğun talep var çok şükür.
 
En yakın olan İrem’in eşimin doğum gününe denk getirerek beni büyük külfetten kurtardığı yeni şarkısı var 25 Ağustos’ ta yayınlanacak inşallah. İsmi AŞK eşittir BiZ. Bu şarkı da eşimle olan ilişkimize yapılan bir şarkı. Eşim, sağolsun, ekmeğini çok yedim! 

 

Son dönemlerde müziğin arka planındaki insanlar bir bir albüm yapıyor. Ozan Çolakoğlu, Fettah Can, Sinan Akçıl gibi... Siz de böyle bir çalışma (single, albüm) yapmayı düşünüyor musunuz? Bu çalışmalar hakkında ne düşünüyorsunuz?
 
Valla yapabilene helal olsun. Söylediğiniz isimler çok başarılı ve müzikte çok büyük kariyerleri olan insanlar. Herkes şarkı söyleyebilir. Ama herkes doğru proje yapamaz. Birkaç teklif geldi aslında. Ama şu an için düşünmüyorum.

 

Ben çok iyi bir müzisyen değilim ama çok iyi piyasa kulağım var. İnsanların ne dinleyebileceğini, ne ile dans edeceğini biliyorum bence. Çünkü ben de iyi bir dinleyiciyim. O nedenle yaparsam, iyi bir ekip ile iyi bir proje yaparım. Ve bu anlamda başarılı olacağıma inanıyorum. Ama planladığım bir proje yok şu anda. ürettiğim şarkıların, başka solistlerce dillendirilmesi acayip zevkli. Bakalım nasip kısmet….
 

Göz önünde değilsiniz, bu bilinçli olarak yaptığınız bir şey mi?
 
Müzik hayatımın merkezinde değil. Uğraştığım başka işlerimin yanında profesyonel bir hobi sadece. O nedenle göz önünde olabilecek bir kariyerim ve çevrem yok müzikte. Evimde bir stüdyom var. Canım ne zaman isterse orada birşeyler yapabiliyorum. Göz önünde olmamı gerektirecek bir pozisyonum da yok zaten. 

 

Nelerden ilham alırsınız yoksa şarkı yazmak için bir ilhama ihtiyaç duymayanlardan mısınız?
 
En büyük başarılarımın ilhamı hep sevgili eşim oldu ama tabii ki bu işin bir aritmetiği var. Yıllarca biriktirdiğiniz her şey size söz, müzik ve hikaye olarak geri dönüyor. Tanık olduğunuz ilişkiler, hikayeler, gözlemler, kitaplar, filmler ve müzikler size zaman içinde ilham olabiliyor.

Yazdığınız her duyguyu yaşamanız mümkün değil. Ama gözlem gücünüz varsa, birçok kişinin yerinde olabilir, hayal edebilirsiniz. Çok da ilham gerekmiyor bana artık. Ama eşim ile yaşadıklarımızdan doğan şarkılarım hep daha samimi olmuştur.

 

 

 
Tabii ki eşime. Çünkü o da yoldaki, pazardaki, okuldaki insanlardan biri. Eğer duygulanırsa ya da kafasını sallayıp dans etmeye başlarsa tamam deyip şarkıyı arşivime eklerim. Bazen beğenmiyor ama.

 

"Bu isim benim şarkımı okusun istiyorum" dediğiniz bir ünlü var mı? Yerli ya da yabancı? Özellikle Türkiye’deki müzik piyasasından hem beraber çalıştığınız hem de ‘arkadaşım’ dediğiniz kimler var?
 
En yakın olduğum isim İrem Derici. Bir de Cem Belevi var. Londra’dan tanışırız. Çok severim. Yeni ve kendine ait şarkılarını duyunca herkes daha da çok sevecek onu. Tanıdığım sanatçılar, aranjörler ve yapımcılar var. Çalışmak istediğim aranjörler var. Ozan Çolakoğlu ve Volga Tamöz ile şarkı yapmak isterim. Emirhan Cengiz de çok iyi bir aranjördür. Onunla da çalışmayı istiyorum ama denk gelmedi. Balıkesirspor için bir marş yapabildik sadece.
 
Mustafa Ceceli’ye şarkı vermek istiyordum. Hem karakter hem de prodüktör olarak çok beğeniyorum onu. Bu albümde Kiraz şarkımla çalıştık. İnşallah devamı gelir.

 

Onun dışında Türkçe pop yapan her sanatçı ile çalışmak isterim. Hepsinin projeleri, dünyaları çok farklı ve renkli. Ama isim verirsem tabii ki Tarkan, Demet Akalın ve Murat Boz ile bir şeyler yapsak sanki çok yakışır hepimize.

 

Kalbimin Tek Sahibine, neredeyse geçen yaz tüm gelin ve damatların ilk dans şarkısıydı! Bu yaz, bu tatta başka bir çalışma dinleyicilerle buluşacak mı?
 
İrem Derici’nin yeni şarkısı da öyle. Düğünler ve aşıklar beklesin hatta ertelesin. Saçma ve küçük sebepler ile gereksiz tartışan ama aşktan öte yol mu var boş verelim herşeyi hadi sarılalım vakit varken ve dans edelim diyen bir şarkı oldu Aşk = Biz. Başka aşk kokan şarkılarımız da yolda inşallah.

 

Bu kadar başarılı olan bir şarkı yapmış olmak sonraki işlerde psikolojik bir baskı yaratıyor mu?
 
Kısmen evet. Ama hayatımın merkezinde ya da hayatım müziğe bağımlı olmadığı için hoşuma giden ve istediğim işleri yapıyorum. Bu da benim daha rahat olmamı ve doğal olmamı sağlıyor. Bir de şu var ki başarılı şarkı çok göreceli bir kavram. Hele şarkıların beğendirilmesi, ya da karar verenler tamamen kendi zevklerine ve müzik dünyalarına göre seçim yapmaları nedeniyle kendimi zorlamıyorum açıkçası. Ben şarkı yaparım. İsteyen beğenen seslendirir, projesinde kullanır. Doğru ekip ve proje varsa başarı da gelir. Ama benim şarkılarımın samimiyetine ve popüler müzik kalıbına çok güveniyorum. Doğru işlenir ve değerlendirilirse illa ki başarılı olur benim şarkılarım...