İşverenlerin asgari ücret için ‘sıfır zam’ önerisini işçiler kabul etmiyor. “Çalışanlar, geçmişteki kriz dönemlerinde fedakarlık yaptı” diye konuşan Hak-İş Genel Başkanı Arslan, kur farkı nedeniyle 1 Ocak’ta 445 dolar olan asgari ücretin 371 dolara düştüğünü söyledi.
Milyonlarca işçinin gözü kulağı önümüzdeki yıldan itibaren geçerli olmak üzere asgari ücrete gelecek zam haberinde. Bu kapsamda Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda görüşmeler hararetli bir şekilde sürerken Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, önümüzdeki yıl fedakarlık yapma sırasının işverende olduğunu söyledi. Asgari ücretin bin 300 liraya yükseltilmesine işverenlerin geçen yıl çeşitli gerekçelerle karşı çıktığını anımsatan Arslan, şunları söyledi: “Biz o zaman da 1.300 liranın işverenler tarafından kaldırılabilecek bir rakam olduğunu söyledik. 15 Temmuz’daki darbe girişimini yaşamasaydık özel sektörün 1.300 lirayı rahatlıkla verdiği bir noktaya gelmiştik.
‘Asgari ücret 1.300 lira olduğu için şu kadar işçi işini kaybetti, kayıt dışı istihdam şu kadar artı’ diye sunulan somut bir rakamın olmaması, bu rakamın verilebilir olduğunu bize açık bir şekilde gösteriyor. Evet bugün ülkemiz terör örgütlerinin hedefinde ancak bütün olup bitenlerin içerisinde bizim merkeze insanı koymamız lazım. Sonuçta, darbenin, terör saldırılarının muhatabı bizim insanlarımız.
Gelinen noktada, 1 Ocak 2016’da net 1.300 liralık asgari ücret 445 dolar ediyordu. Bugün ise 1.300 lira yaklaşık 371 dolara düştü. Kur penceresinden baktığımızda asgari ücret yaklaşık 260 lira azaldı.” Türkiye’nin sıkıntılı günlerden geçtiğini ve daha önce böyle dönemlerde hep çalışanların fedakarlık yaptığını bildiren Arslan sözlerine şöyle devam etti: “Çalışanlar geçmişteki kriz dönemlerinde fedakarlık yapmaları gerektiğinde fedakarlık yaptı ama bugün artık fedakarlık sırası çalışanlarda değil işveren ve hükümette. Bugün 1.300 liralık rakama rağmen, binlerce çalışana asgari ücretin altında ücret veriliyor. Bu şöyle oluyor, asgari ücret tutarındaki ücret çalışanın bankadaki hesabına yatırılıyor ama çalışan onu çekip bir miktarını elden işverene tekrar vermek zorunda kalıyor.”
KOSGEB’DE SÜRE UZATILMAYACAK
Başvuru süresi dün gece sona eren, 50 bin liraya kadar faizsiz kredi desteği sağlayan fırsat hakkında açıklamalarda bulunan KOSGEB Başkanı Recep Biçer, dün sona eren başvuru süresinin uzatılamayacağını ifade etti. EKK sonrası çalışmalara başlandığını ve kayıtlı KOBİ’lere bilgilerini güncelleme, kayıtlı değillerse kayıt yaptırma önerisinde bulunduklarını belirten Biçer, “Desteğin 2016 yılı bütçesine ait bir program olması nedeniyle başvuru süresini uzatma imkanımız bulunmuyor. Sistemde zaman zaman yavaşlama olması normaldir. 450 bin yeni kayıt yaklaşık 150 bin krediye başvuru olması sistemin çalıştığını gösterir. KOBİ’lerimize tavsiyemiz bilgilerini sürekli güncel tutmalılar” dedi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ise konu ile ilgili, “KOBİ’ler 50 bin liralık desteği bu yıl alacak” dedi.
BANKALAR SİCİL AFFINI DİKKATE ALMAYABİLİR
Esnaf ve şirketlere sicil affı düzenlemesine ilişkin değerlendirmede bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, iktidarın iç ve dış politikadaki büyük yanlışları nedeniyle ekonomide ciddi bir sıkıntının ortaya çıktığını, bunun başta turizm sektörü, esnaf ve KOBİ’ler olmak üzere tüm sektörleri olumsuz etkilediğini ileri sürdü. Bu kapsamda açıklanan paketlerin çözüm getirmekten uzak olduğunu vurgulayan Budak, “AKP Hükümeti sorunlara ortak akılla kalıcı çözümler üretmek yerine, günü kurtarmaya çalışıyor. Bu nedenle de doğru kurgulanmamış, çözüm getirmekten uzak paketler gündeme getiriliyor. Sürekli paket açıklanıyor ama sıkıntılar bitmiyor” dedi. Budak, iktidarın, “ben yaptım oldu” anlayışından vazgeçmesi gerektiğini kaydederek, şunları ifade etti: “Kredi Garanti Fonu kefaletiyle esnaf ve KOBİ’lere 250 milyar TL’ye kadar kredi verilmesine ilişkin açıklanan paket de benzer sorunları barındırıyor. Paket açıklanıyor ama içinde sicil affı yok. Sicili düzgün esnaf ve KOBİ kalmamış ki bu kredileri alabilsin. Sonra sicil affı diye bir tasarı TBMM’ye gönderiliyor, bakıyorsunuz orada da yine muğlak ifadeler var. Tasarıda ‘Risk Merkezi nezdinde tutulan kayıtlar, bu kişilere yapılan finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finans kuruluşları tarafından alınmayabilir’ deniyor. Yani bir kesinlik yok. Bankalar, sicil affını dikkate alıp almamakta serbest. Buna sicil affı denmez, denemez.”
