Faizi bitireceğiz derken üst sınırı kaldırdık

Düşük faiz düşük kur manifestosuyla yola çıkan ekonomi yönetimi Aralık 2021’de yaşanan kriz sonrasında KKM’yi devreye aldı. Artan kuru frenlemek ve düşük faiz politikasına destek vermek için hayata geçirilen KKM’nin Hazine’ ye yükü ağır oldu. Gelinen noktada kuru daha fazla tutamayan ekonomi yönetimi ‘milleti faiz altında ezdirmem’ sözüne rağmen şimdi KKM’de faiz üst sınırı da kaldırıldı. Ekonomistler bunu ‘çöken KKM sistemi’ olarak yorumladı.

ALİ YILDIRIM

Türkiye’nin yaklaşık 1.5 yıl önce kur kriziyle birlikte yeniden tanıştığı kur korumalı mevduat (KKM) sistemi çözülmeye başladı. İlk etapta zenginleri daha zengin eden sistem, kurun sabit kalmasıyla birlikte ilk baştaki kazançlarını vermemeye devam etmese de Hazine’ye ağır yük oldu. Gelinen noktada faizi daha da düşürmek, kuru sabitlemek ve yeni ekonomi modeline uygun hareket etmek için devreye alınan KKM, şimdi tepe taklak oldu.

22 Aralık 2021’de uygulanmaya başlayan KKM’nin Türkiye’ye toplam maliyeti 181.5 milyar TL, yani yaklaşık 9.5 milyar dolar oldu. KKM’nin devreye alındığı dönemde dolar 18 lira seviyelerindeydi, euro ise 20 lira seviyelerine yaklaşmıştı. Bugün ise bakıldığında aradan geçen 2 yıla rağmen dolar 19 liranın üzerinde, euro da 21 liraya yaklaştı. KKM ile dağıtılan 9.5 milyar dolara rağmen, kuru sadece 1 sene tutabildik. Şimdi ise yeni KKM kararıyla ‘milleti faiz altında ezdirmem’ sözünün yanında faiz üst sınırı da kalktı. Bu süreçte Merkez Bankası politika faizini de tek haneye indirdi ama piyasalarda bu karşılık bulmadı.

Kuru seçimlerden önce sabit tutmak için KKM’de yeni bir değişikliğe de gidildi. KKM hesaplarında, politika faizinin 3 puan üzerindeki azami faiz uygulaması sona erdi. Asgari faiz oranı politika faiz oranında olacak. KKM faizi için üst sınırı banka belirleyecek. Dövizden dönüşümlü olan KKM’lerde tavan 26 Ocak’ta kaldırılmıştı. KKM ilk olarak Aralık 2021’de kurdaki atak sonrası devreye girdi. Önce bireysel müşterilere tanınan KKM’de tüzel müşterilere de imkan sağlandı ancak vade en az 3 ay olarak belirlendi. KKM kurdaki dalgalanmalara karşı bireyler ve şirketler için koruma sağlarken dövizden dönüşlü KKM ise faiz üst sınırı kaldırıldıktan ve bankacılık sektöründe TL mevduat hedefi artırıldıktan sonra daha büyük ilgi gördü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan o dönemde, kur korumalı mevduatın temel dayanağı olduğu yeni ekonomik politikanın, geçmişin değil geleceğin üzerine kurulu olduğunu ifade etmişti.

‘KUR GARANTİLİ MİLLİ PARADAN BAHSEDİYORUZ’

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Esasen dünyada her ülkeye uyacak tek tip bir ekonomi modeli yok. Her ülke bizim de yakından takip ettiğimiz genel yaklaşımlardan istifadeyle kendi şartlarına, imkanlarına, ihtiyaçlarına, hedeflerine göre kendi ekonomi programını geliştirir ve hayata geçirir. Biz ne diyoruz? Evet, kur garantili milli paradan bahsediyoruz ama bunu hazmedemiyorlar. İktisatçıların bazıları bu gerçekleri bildikleri halde sahiplerine yaranmak için programımızı kötülerken, bir kısmı cehaletleri sebebiyle bize kör düşmanlık yapıyor. Ellerinde sadece çekiç olduğu için her şeyi çivi gibi görenler misali, bildikleri tek ekonomi teorisiyle Türkiye’yi değerlendirmeye, özellikle kendi kısır dünyaları ile baş başa bırakıyorum” dedi.

BİZ BU MİLLETİ FAİZE EZDİRMEYİZ’

Cumhurbaşkanı Erdoğan başka bir konuşmasında da yeniden faiz hassasiyetine değinerek “Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bunun farklı yere çevirme gayretine girenlere diyorum ki boşuna uğraşmayın, biz faiz belasını bu milletin sırtından kaldıracağız. Anlayan anlar, anlamayan anlamaz. Biz faize milletimizi kesinlikle ezdiremeyiz. Bunu kabulleneceğiz. Bunun başka çıkışı olamaz” ifadelerini kullanmıştı. Bugün gelinen noktada, politika faizi tek hane ama mevduat, kredi ve hatta KKM faizleri bile çoktan çift haneye çıkmış durumda. Bugün ihtiyaç kredisi faizleri yüzde 30’un üzerindeyken, mevduat faizleri de yüzde 28’i geçti. Ama PPK faizi yüzde 8,5 seviyesinde.

‘ORTADA NAS VAR BANA NE OLUYOR’ DİYEN KİMDİ?

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, faizler üzerinden eleştiri yaparak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ‘Nas’ vurgusu üzerinden eleştirdi. Davutoğlu “İşin gücün milletin temiz dini duygularını istismar etmek. Sen değil miydin ‘ortada Nass var sana bana ne oluyor’ diyen! Sen değil miydin sözde faizle mücadele eden! Geçen yıl 181 milyar liraya mal olan KKM rezaleti yetmezmiş gibi Ramazan günü faizde üst sınırı kaldırıyorsun” paylaşımında bulundu. Gelecek Partili Serkan Özcan da “Sevsinler faiz mücadelenizi! 2022’de 181 milyar TL kamu yükü yaratan KKM’de faiz tavanını komple kaldırdınız! Küçük bir azınlık dolar almasın diye uydurduğunuz KKM, artık dövizin artışını durduramayınca faizin önünü hepten açtınız! Tarihin en faizci en adaletsiz iktidarısınız” yorumunu yaptı.

Gelecek Partili Kerim Rota ise “Aralık 2021’de KKM ilanı, devletin Erdoğan’ın akıl dışı ekonomi politikalarına kefil edilmesiydi. Geçen yıl bu kefalete 200 milyar TL ödedik. Millet üzerinde vahşi deney yapıldı. KKM’de üst sınırın kaldırılması bu politikaların resmen iflasıdır. Tasfiye kurulu da 14 Mayıs’ta” dedi.

MEVDUAT FAİZİ YÜZDE 28’E İHTİYAÇ KREDİSİ YÜZDE 30’A ÇIKTI

Merkez Bankası’nın sert faiz indirimleri sonrasında politika faizini bu ay sabit bırakarak yüzde 8,5 seviyesinde tuttu. Fakat bu oran sadece tabelada kaldı. Mevduat faizlerinde bir süredir etkili olan yükseliş ivmesi 20 yılın en yüksek seviyelerinin kaydedilmesiyle sonuçlandı. Türkiye’de mevduatın en yoğun olduğu dilim olan 3 aya kadar vadeli mevduatlarda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın açıkladığı ortalama faiz 24 Mart haftası itibariyle yüzde 28,10 seviyesine yükseldi. Bu seviye 2003 yılından bu yana görülen en yüksek faiz seviyesi oldu. 3 aya kadar vadeli mevduatlarda faiz ilk kez 2009 yılında tek hanelere düşmüştü. Sonrasında dalgalı bir seyir izlenirken, bir önceki zirve seviye 2019 yılında yüzde 27,2 ile kaydedilmişti. Kredi faizleri de ihtiyaç için yüzde 31, taşıt için ise yüzde 25 seviyelerinde. Şu an ticari kredilerde bile yüzde 14,9’luk oran mevcut.

‘1 TL’LİK SIÇRAMANIN MALİYETİ 280 MİLYAR TL’

Ekonomistler de KKM ile ilgili sosyal medya hesapları üzerinden yorumlarda bulundu. Merkez Bankası eski başekonomisti Hakan Kara, KKM sonrasında kurdaki her 1 TL’lik sıçramanın kamuya maliyetini 280 milyar TL olarak hesapladı. Kara “KKM sonrası kamunun döviz açık pozisyonu 2022 sonunda 258 milyar dolara çıktı. An itibarıyla tahminim 280 milyar dolar. Yani kurdaki her 1 TL sıçramanın kamuya net yükü yaklaşık 280 milyar TL olacak.

Özel sektörün 124 milyar dolar döviz pozisyon fazlası var (bankalar+hane halkı+reel sektör). Kur riski özel sektörden kamuya kaydı. Bu sistemde kur arttığında vergi mükellefinden döviz tutanlara bir servet transferi oluyor” değerlendirmesini yaptı. Ekonomist İris Cibre de “MB destekli KKM’lere faiz sınırı kaldırılmıştı. Artık Hazine destekli yani TL ile girilen KKM’ye de sınır kalktı. Aslında KKM kur riskini gittikçe minimize ediyorlar. Sınır kalkmamış olsaydı yıllık yüzde 11,5 max faiz ve üzeri kur riski varken Artık yüzde 20-28 faiz üzeri kur riski var” dedi.

‘YİNE TOP BANKALARDA SİZ KURTARIN SİZ ÖDEYİN’

Ekonomist Mahfi Eğilmez “Seçim yaklaşırken dövize talep arttığı ve dolayısıyla kurlar yükselmeye başladığı için Kur Korumalı Mevduat Hesaplarında faiz tavanı kaldırıldı. İyi kötü piyasa ekonomisi sistemindeyseniz ve faizi yanlış belirlemişseniz her şey yanlış gider” dedi. Ekonomist Uğur Gürses ise “KKM’nin iflas belgesi” diyerek “Her şeyi ‘çözmek’ için faizleri baskılayıp enflasyonun altına çekiyorsun, kur-enflasyon patlıyor, vatandaş-şirketler TL’den kaçıyor, KKM ‘icat’ ediyorsun kur farkını bütçeden ve para basarak karşılıyorsun, yürümüyor, faizi serbest bırakıyorsun. İkinci nokta, yine her batırdığını toparlamak için başvurdukları gibi, bankalara ‘biz bu uydurduğumuz KKM işini beceremedik, siz kurtarın, maliyeti de siz ödeyin’ demek” yorumunda bulundu.

‘BİR GÜN ÖNCE LİRALAŞMA DENİLİYORDU’

Ekonomist Atilla Çifter “Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu liralaşma stratejisinin başarısından bahsediyordu. KKM’de faiz tavanının kalkması ile bu finans mühendisliği buluşu tamamen çöktü. Merkez bankası finans mühendisliği buluşları ile yönetilemez Kavcıoğlu, finans mühendisini atın” dedi. Ekonomist Emrah Lafçı da “Bir gece ansızın gelmişler yine! Ekonomi yönetiminin seçime kadar tek meselesi dövizi tutmak. KKM faizinin serbest kalması stresin ne kadar biriktiğinin göstergesi. Durum o kadar vahim ki; kredi faiz artışı, borsaya negatif etki gibi konular dahi göz ardı ediliyor artık” yorumunu yaptı.

‘GÜYA TAVAN VARDI DÜŞÜK FAİZ UYGULANDI’

Analist Cem Başlevent “Politika faizi yüzde 8,50’ye indirilince, KKM’ye verilebilen maksimum faiz de yüzde 11,50’ye inmişti. Dolar baskılandığı için kur farkı da yoktu. Cazibesini yitirmişti KKM. Şimdi bankalara ‘istediğin kadar faiz ver’ denerek paranın seçim öncesi dövize, altına kaçması engellenmek isteniyor” dedi. Ekonomi yazarı Alaattin Aktaş ise “KKM’de faiz tavanı uygulamak biraz(!) maliyetli olmadı mı? Faiz tavanı hiç uygulamasaydı geçen yıl Hazine ve MB’nin ödediği 181.5 milyar liranın belki yarısı tasarruf edilecekti. Ama faize tavan getirilerek bankalara ucuz kaynak sağlandı, faiz de güya düşük tutulmuş oldu” yorumunu yaptı.

DÖVİZDEN DÖNÜŞÜM 26 OCAK’TA KALDIRILDI

Eski Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım ise “KKM hesaplarında faiz üst sınırının kaldırılmasıyla, (Mart başındaki) 9.5 trilyon TL mevduat hesaplarının 1.6 trilyon liralık kısmında faiz serbest bırakılmış oldu. Kurlarda beklentinin artmış olması: KKM hesaplarını ve kredi faizlerini de artırması beklenir” dedi. Bazı ekonomistler ise sosyal medya hesapları üzerinden “Hazine destekli TL KKM hesaplarında faiz tavanı tamamen kaldırıldı. Dövizden dönüşümlü olan KKM’lerdeki tavan 26 Ocak’ta kaldırılmıştı. Bu arada, rekabetçi TL mevduatın (32-91 gün) fiilen aldığı faiz ortalaması 28,10’a yükseldi. En son ne zaman bu kadar yüksekti? Aralık 2003.” Ekonomist Evren Bolgün ise “Ekonomi yönetimindekiler basiretsiz oldukları için böyle saçma sapan islere 1.5 ay daha imza atmaya devam edecekler! 15 ay önce yanlışlarını tek tek yazmıştım” yorumunda bulundu.

‘BU GİRİŞİM KKM’NİN İFLASIDIR’

Analist Orhan Karaca “Bu karar Aralık 2021’de, faizi arttırmadan, 6 ayda enflasyonu düşüreceği iddiasıyla uygulamaya alınan KKM’nin iflasıdır. Bu amaçla kamudan 181.5 milyar TL harcandı. Sonuçta resmi verilerle yüzde 50’nin üstünde bir enflasyon ve iyice bozulan bir gelir dağılımıyla iflas bayrağı çekildi” dedi. Ekonomist Artunç Kocabalkan ise “KKM de tavan faiz kalktı. Bir yandan kamu bankaları ile seçim finanse edilerek gevşek para politikası uygulanırken diğer taraftan borcu borçla finanse ermek için faiz arttırılıyor. Bist için kötü dolar için kötü haber. Seçim sonrası sırf savurganlığı bitirsen ekonomi coşar” diye konuştu.

‘SEÇİM YAKLAŞTIKÇA BİREYSEL DÖVİZ TALEBİ ARTABİLİR’

Analist Fatih Sezer de “Aman ha, KKM’nin cazibesi azalmasın; insanlar, tüzel kişilikler dövize yönelmesin! Seçimlere 1,5 ay kala kurların stabil seyretmesi iktidar için hayati öneme sahip. İsterse KKM’ye para yatıran varlık sahipleri yüzde 30-40 faiz alsın” diye konuştu. Sosyal medya hesabı üzerinden yorum yapan Şenol Babuşcu da “Son günlerde bireysel döviz talebinde artış var. Merkez Bankası bazı şirketlerden döviz satmasını istiyor. Opsiyonlu KKM’ye bankalar yüzde 13-14 vermesine rağmen KKM’den çıkış var. Seçime yaklaştıkça bireysel döviz talebi daha da artabilir. Yurtdışından kaynak bulunması şart gibi” ifadelerini kullandı.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

ABD dönüşü havalimanında Berat Albayrak karşılamıştı: Hakan Atilla’ya ilginç yasak

Ekonomi Haberleri