Göbeklitepe tarihe ışık tutmaya devam ediyor

Göbeklitepe son günlerde önemli keşiflere ev sahipliği yapıyor. Bölgede yüzeyinde kırmızı, beyaz ve siyah pigment kalıntılar görülebilen eser döneminden günümüze uzanan ilk boyalı heykel buluntusunun yanı sıra yaban domuzu heykeli, H şeklinde bir sembol, bir hilal, iki yılan ve üç insan yüzü veya maskesi olduğu tahmin edilen süslemelere sahip bir seki üzerinde bulundu.

Tarihin sıfır noktası olarak nitelendirilen Göbeklitepe ve Karahantepe’de yeni buluntular gün ışığına kavuştu. Tarih öncesine ışık tutan, dünya ölçeğinde çok önemli keşiflerin yapıldığı Taş Tepeler projesi çerçevesinde 2023 yılında 9 arkeolojik alanda sürdürülen çalışmalarda son olarak insan ve hayvan heykellerine ulaşıldı.

Yüzeyinde kırmızı, beyaz ve siyah pigment kalıntılar görülebilen eser döneminden günümüze uzanan ilk boyalı heykel buluntusu oldu.

Göbeklitepe’de keşfedilen yaban domuzu heykeli, H şeklinde bir sembol, bir hilal, iki yılan ve üç insan yüzü veya maskesi olduğu tahmin edilen süslemelere sahip bir seki üzerinde bulundu.

Göbeklitepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, yeni keşiften dolayı büyük bir heyecan ve mutluluk yaşadıklarını söyledi.

Heykelin, dünya tarihi açısından son derece önemli bir keşif olduğunu vurgulayan Karul, şunları kaydetti:

"Bu yıl hepimizi ilgilendiren ve heyecanlandıran buluntularla karşılaştık. Tabii kazı çalışmalarının sonuçlarını, sezonun sonrasında yani kış aylarında yaptığımız çalışmaları daha net bir şekilde anlayacağız ve paylaşabileceğiz. Göbeklitepe'de, şu anda içinde bulunduğumuz dev yapının içerisinde açığa çıkarılan bir yaban domuzu heykeli yer alıyor. Domuz heykeli, yapının çok tanımlı bir noktasında yani merkezdeki iki dikili taşın ortasındaki aksın bir kenarında bulunuyor."

Karul, şöyle devam etti:

"Genelde bu tür yapılarda da bu konumların, binanın geri kalanından farklılaştığını görüyoruz ve özgün konumda eserleri buraları bıraktıklarını, yapılar gömülürken de bilinçli olarak o eserlerin yerinde dikili taşlar gibi korunduklarını biliyorduk. Bunlara ilişkin de çok fazla buluntumuz yoktu, en azından 'D yapısı'nın bu bölümleri henüz kazılmamıştı. Bu yılki çalışmalarda bu alanda kazıları sürdürdük. Bu heykel, bir yaban domuzunu betimliyor. Burada daha önce karşılaşılan bütün hayvanlarda olduğu gibi atak pozisyonunda olması, dişlerinin görünür yani bir saldırganlığın vurgulanıyor olması dikkat çekiyor. Yine bu dönem heykellerinde cinsiyet ayrı heykellerin veyahut da kabartmaların hepsinde eril bireyleri temsil edeceklerini biliyoruz. Bu heykelin farklılığı da boyalı olması. Yani dili ve üzerindeki kıl tabakasının özgün renklerinde boyalı yapılmış olmasıdır. Bu durum eseri farklılaştırıyor."

SANATIN EN ETKİLEYİCİ ÖRNEĞİ

Öte yandan Karahantepe’de sürdürülen kazı çalışmalarında ise dönemin en gerçekçi heykellerinden biri gün ışığına kavuşturuldu.

Gerçekçi bir yüz ifadesiyle tarih öncesi sanatın en etkileyici örneklerinden biri olmaya aday 2 metre 30 santimetre yüksekliğindeki heykel bir sekinin içerisinde zemine sabitlenmiş olarak bulundu.

Ölü bir insanı çağrıştıran kaburga, omurga ve omuz kemiklerinin vurgulandığı oturur vaziyetteki heykelin bulunduğu alanda duvara yerleştirilmiş bir akbaba heykeli ile zemine bırakılmış taş tabaklara ulaşıldı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

Kültür Sanat Haberleri