Gaz düşmeden doların gazı alınamaz

İbrahim Kahveci

Dün, dolar düşürülmek isteniyorsa iki yol var dedim. Ya Merkez Bankası faizleri artıracak; ya da dünya fiyatları 11,8 dolardan 4,4 dolara düşen doğalgaz fiyatlarındaki ucuzluk Türk halkına ve sanayicisine yansıtılacak.

Eğer faiz artırım silahı kullanılırsa, ekonomide yaşanan daralma daha da artacak ve büyüme yerine küçülme dönemi kronikleşecek.

Eğer doğalgaz ve buna bağlı olarak elektrik fiyatları indirilirse, ekonomide küçülme yerine büyüme yaşanacak ve sorunlar daha rahat çözülebilecek.

Türkiye, şu anda faiz konusunda büyük bir handikap yaşıyor. Sanılıyor ki, faizler düşünce ardından enflasyon da düşecek. Sanılıyor ki, emir-komuta ile suni şekilde faizler düşerse üretim canlanacak, ekonomide de sorunlar bitecek. Bu hayalin Çiller ve Ecevit’in sonu olduğunu defalarca yazdım.

Bugün bu anlayışın faturasını hep birlikte, döviz yükselişinde, Türkiye’nin negatif ayrışması ile ödüyoruz. Para ‘adres sormaz’ demiştim ve de sormadı. Kendine hemen adres buldu.

Oysa iki yol daha var:

1- Ya enflasyon düşecek ve ardından faizler düşecek

2-Ya da faizler yeniden enflasyona göre şekillenecek.

Nitekim Merkez Bankasının faizleri düşürmesine rağmen piyasa faizleri gerilemiyor. Hatta tersine küresel risklerle beraber çoktan çift haneye yükseldi bile.

Ben bu sıkışmış-kilitlenmiş piyasası açmak için bir başka yol önerdim. Faizleri artırmayalım (küçük artırım olabilir) ama enflasyonu hızla düşürücü adımlar atalım. Bu adımların başında ve ilk sırasında doğalgaz fiyatları ve elektrik fiyatlarında büyük indirim geliyor.

***

Bakın EPDK’dan bazı veriler aktarayım.

2014 yılında 48.717,18 milyon sm3 doğalgazı nerelerde kullanmışız? 23.441,97 mil. sm3 dönüşüm/çevrim sektöründe; 12.75,53 mil. sm3 sanayi sektöründe; 9.304,42 mil. sm3 konutlarda ve 3.018,49 mil. sm3 hizmetler sektöründe.

2015 yılında ise 47.999,28 milyon sm3 doğalgaz kullanmışız. 19.010,67 mil. sm3 dönüşüm/çevrim sektöründe; 13.965,53 mil. sm3 sanayi sektöründe; 11.000,36 mil. sm3 konutlarda ve 3.160,64 mil. sm3 hizmetler sektöründe.

Bakınız dönüşüm/çevrim sektörü çok büyük oranda elektrik üretim santralleridir. Sanayi zaten doğrudan üretim-istihdamı etkileyen direkt enerji şirketleridir. Mesela 2015 yılında doğrudan elektrik ve sanayi üretimini etkileyen kullanım miktarı 32.976,20 mil. sm3 doğalgaz etmektedir.

EPDK’nın Ağustos 2016 verisine bakalım. Kullanılan aylık doğalgaz miktarı 3.359,73 mil. sm3. Bunun 1.870,87 mil.sm3 kısmı doğrudan elektrik ve otoprodüktör santrallerinde kullanılmıştır.

EPDK’nın 2015 yılı elektrik raporuna göre ise; Türkiye’de üretilen elektriğin %25,76’sı hidrolik, %15,22’si ithal kömür, %12,00’si linyit kaynaklarından üretilirken, %37,81’i doğalgaz kaynağından üretilmiştir.

Eylül 2016 verilerine göre ise, elektrik üretiminin aylık kaynak oranları şu şekildedir: Doğalgaz %33,36; İthal Kömür %20,86; Barajlar %16,59; Linyit %13,76; Rüzgar %6,56 vd...

Bu verileri neden verdim?

Türkiye, enerji bağımlılığında halen doğalgaz kullanımı 1. sıradadır. Elektrik üretiminde de halen birincil kaynak olarak doğalgaz kullanılmaktadır. Ve işin daha önemli kısmı ise, sanayide elektrik dışında da çok ciddi şekilde doğalgaz kullanılmaktadır.

Yani doğalgaz fiyatlarındaki düşüşün hem elektrik fiyatlarına hem de sanayi girdi fiyatlarına çok ciddi indirim imkanı sağlayacağı verilerden anlaşılmaktadır.

2016 yılı Ocak- Eylül döneminde petrol ithalatına 5 milyar 651 milyon dolar ödeyen Türkiye, doğalgaz ithalatına 11 milyar 014 milyon dolar ödeme yapmıştır. Yani enerji ithalatında asıl fatura petrol değil, doğalgazdır ve 11,8 dolardan 4,4 dolara düşen doğalgaz fiyatları yurt içine yansıtılmamıştır.

***

Eurostat verilerine göre 2016 yılına kadar son bir yılda Avrupa’da doğalgaz fiyatları yüzde 25’ten başlayan oranlarda indirilmiştir. Sadece 4 ülkede fiyat artışı olmuştur. Bunlar ise Romanya, Moldova, Hollanda ve Türkiye’dir.

Eurostat verilerine göre evlerde kullanılan elektrik fiyatlarında da fiyat artışında Türkiye 4. ülkedir. Oysa ortalama verilere göre elektrik fiyatları da düşmüştür.

Sanayide kullanılan elektrik fiyatlarında da Eurostat ortalamasında fiyat düşüşü görülürken, Türjkiye fiyatların arttığı ender ülkeler arasında yer alıyor.

Kısaca ifade edecek olursak; aslında ekonomiyi enflasyon, faiz, döviz gibi finansal verilerle kitlemedik. Biz asıl yüksek enerji fiyatları, enerji fiyatlarındaki eşitsiz rekabet ile sanayiyi ve üretimi kilitledik. Anlatabildim mi?

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (12)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.