‘Bana İmam-Hatiplilerin listesini getirin!’

Yusuf Ziya Cömert

Bana İmam-Hatiplilerin listesini getirin!”

Bunu, o zaman bize anlatıldığına göre, zamanın Başbakanlık Müsteşarı, başbakanlığın koridorlarında, herkesin işitebileceği şekilde bağırarak söylüyor.

Bu, devletin, İmam-Hatip okullarını ‘darül harp’ ilan ettiğinin bir göstergesiydi.

Memleketin patronu askerler. Askerler dediysem, askerlerin bir çeşidi.

Müslümanlığın her türlü tezahürüne alerjisi olan tipler.

Başörtüsüne, Kur’an-ı Kerim’e, Kur’an kurslarına, camiye. İmam-Hatip okullarına.

Medyaları da hazır.

Vay efendim, çocuklar abdest almışlar. 7-8 tane çocuk. Şadırvanda yan yana.

Aman, ne büyük felaket. Hemen koyun birinci sayfaya!

Ne olmuş çocuklar abdest aldıysa? Camiye gittiyse?

İmam-Hatipliler niye doktor, avukat olacakmış?

İmam-Hatipler Siyasal’a çok gidiyormuş, bu, memleketin istikbali için tehlikeliymiş.

Şimdi mum gibi olduklarına bakmayın, o yıllarda bunları hep yazdılar, çizdiler.

Efendim, evde olurmuş ama, okulda olmazmış.

Bir ‘kamusal alan’ edebiyatı ki sorma gitsin!

28 Şubat’tan bahsediyorum.

Müslümanlığın her türlü tezahürünü toplumdan silmeyi hedefleyen 28 Şubat’tan.

Güçlerini en çok İmam-Hatip’te okuyan çocukların üzerinde denediler.

Denemediler, zabitiyle, polisiyle abandılar, çocukların üzerine.

Okulun kapısına polis koydular. Kapıda başörtülü kız çocukları, karşılarında tabancalı, sopalı polisler.

İmam-Hatip’te okuyan çocuklar üniversiteye giremesin diye üniversite giriş sınavlarına katsayı uygulaması getirdiler.

Aynı soruları cevaplandırıyorsun, ama sen İmam-Hatipli olduğun için daha düşük puan alıyorsun.

Böyle namussuzluklar yaptılar.

Neden?

Güya, İmam-Hatipliler kendi alanlarında eğitim alsın, mühendislik, tıp, hukuk gibi alanlara bulaşmasın diye.

Peki o zaman, İlahiyat fakültelerinin kontenjanlarını niçin düşürdüler?

Koskoca fakülteye, 20 kişilik, 30 kişilik kontenjan.

Neden?

İçlerinde, zapt edemedikleri bir kötülük var, ondan.

(Ne diyeydim? Küfür mü edeydim?)

Ne lüzum var İmam-Hatip okullarına? Düz liseye gitsin çocuklar. Kafaları aydınlık olsun.

Daha az bilgiyle nasıl daha fazla aydınlık oluyor?

Din hakkında bilgi, kafayı karartıyor, ondan.

İşin kötüsü, İmam-Hatipleri budamak için, diğer meslek okullarının da köküne kibrit suyu döktüler.

Ulan geri zekalı, İmam-Hatiplere zıtsın anladık. Bari kafanı azıcık kullan da meslek okulu talebelerini mağdur etme.

Kalifiye işçi kıtlığı var. Sanayici, elemansızlıktan kırılıyor.

Sanayiye ne lüzum var?

İmam-Hatipler kapansın, biz felaha ereriz!

Korkmadık değil, İmam-Hatipler kapanıyor diye.

Önder, Ensar Vakfı, İlim Yayma, çırpındı o dönemde İmam-Hatipleri ayakta tutmak için.

Rahmetli Ahmet Şişman’la, ömrü boyunca İmam-Hatip okulları için çırpınan Önder’in o zamanki başkanı İbrahim Solmaz’la ne toplantılar yaptık o günlerde.

(Sıkıyı görünce kaytaran ‘mücahit’leri de unutmadık. Fakat burası yeri değil.)

Bazen şöyle düşünüyorum.

28 Şubat’ın bir Amerikan projesi olduğundan eminim.

İmam-Hatipler normal lise müfredatının yanı sıra dini eğitim de veriyor.

Bu özelliğiyle, Fetö’nün alanını daraltıyor.

Zira Fetö, din kisvesi altında, mütedeyyin ailelerin çocuklarına musallat oluyor.

Çocuk İmam-Hatip’teyse Fetö’ye ihtiyaç yok.

İmam-Hatipler baskı altına alınırsa Fetö rahatlar.

İmam-Hatiplerin bu kadar şiddetli baskı altına alınması, Fetö’ye alan açmak için miydi acaba?

Biraz komplo teorisine benzedi.

Maksat Fetö’ye alan açmak değil idiyse bile, İmam-Hatiplere yapılan zulüm Fetö’nün daha fazla insan kaynağına ulaşmasını sağladı.

Çocuğunu İmam-Hatip’e göndermeyen bir çok mütedeyyin aile, Fetö okullarını ‘ehven-i şer’ olarak gördü ve çocuğunu Fetöcülere teslim etti.

Bir belaydı 28 Şubat.

Teşbihim mazur görülsün, biraz Mekkelilerin Peygamberimize ve ilk Müslümanlara uyguladıkları ambargoyu çağrıştırıyordu.

Sade okulları değil, sermayeyi bile tasnif etmişlerdi. Yani mümkünse, ‘yeşil sermaye’ ile alışveriş bile yapılmayacak.

İmam-Hatip camiası, büyük bir dayanışmayla, büyük bir sabırla o belalı günleri atlattı.

Sonra ne oldu?

Sonrasına bakarız inşallah.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (9)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.