İddialara göre, özel bankaların yöneticileri BDDK talimatıyla işten çıkarıldı. Bloomberg’in aktardığı habere göre, son 2 yılda işten çıkarılan üst düzey yöneticilere bir sebep söylenmezken, kararı BDDK’nın verdiği öne sürüldü. BDDK ise haberin asılsız olduğunu açıklarken, Basel standartlarını taşımayan kişilerin, imza yetkisinin olmayacağını aktardı.
Son iki yıl içinde iddialara göre, özel bankaların yöneticileri Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) talimatıyla işten çıkarıldı. Bloomberg News haber ajansının öne sürdüğü bu iddia, 11 eski özel bankanın üst düzey yöneticisini kapsıyor. Yabancı ajansa konuşan kaynaklar isimlerinin gizli kalmasını isterken, geçmişte Akbank Genel Müdür Yardımcılığı yapan ve muhalefet üyesi olarak siyasete yönelen Kerim Rota da konuşma zamanının geldiğini söyledi. Rota, BDDK’nın yabancı bir bankanın onu işe almasını engellemek için araya girdiğinden şüphelendiğini de iletti. Kredilerden sorumlu üst düzey bir yetkili, kur atağı sonrası işten çıkarıldığını asla bir sebep verilmediğini, CEO tarafından bir pastaneye davet edildiğini ve ardından BDDK’nın onu seçtiğini, bankaya erişiminin reddedilmesini ve e-posta hesabının derhal kapatılmasını istediğini belirtti. İsmini vermek istemeyen bankacılardan biri, Bloomberg’e BDDK’nın bankanın sahibine kendisini kovmasını söyledikten sonra istifa ettiğini aktardı. Diğer bankacılar, orta düzey yöneticilerin de çıkarıldığını, ancak kaç kişi olduğunu bilmenin bir yolu olmadığını ifade etti. Bir başka bankacı ise finansal piyasalardaki faaliyetleri nedeniyle kovulduğunu vurguladı.
Öte yandan BDDK konuya ilişkin bir açıklama yaptı. Kurum, Bloomberg haber ajansının haberlerinin asılsız olduğu ifadelerine yer verdi. Açıklama şöyle devam etti: “Türkiye ile ilgili spekülatif kur saldırılarının başladığı günden itibaren Türkiye ekonomisi ile ilgili güven bozucu, kasıtlı ve gerçeklerle bağdaşmayan haberleriyle dikkat çeken bloomberg.com alan adıyla yayın yapan bir haber sitesi üzerinden kurumumuzu itham eden dedikodu mahiyetinde yalan ifadelerle asılsız haberler yayınlanmıştır. Kurumumuzun konu edildiği, herhangi bir somut bilgi ve belgeye dayanmayan dedikodu ve yalanlar hiçbir şekilde kabul edilemez. Zira banka genel müdür ve yardımcılarının banka üst yönetiminde üstlendikleri görev ve yetkilerin hassasiyeti nedeniyle 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun (Kanun) 25’inci maddesinde Basel standartlarına uyumlu diğer ülke uygulamalarına benzer şekilde bankaların genel müdür ve yardımcıları için özel öğrenim ve mesleki deneyim şartı aranmış ve genel müdürlüğe ve yardımcılıklarına atanacakların, bu şartları taşıdıklarını gösteren belgelerle birlikte Kuruma bildirilmesi gerektiği ifade edilerek söz konusu bildirimden itibaren yedi iş günü içinde Kurumumuzca olumsuz görüş bildirilmemesi durumunda ilgili kişilerin atamalarının yapılabileceği hükme bağlanmıştır.”
‘YÖNETMELİĞE UYMAYANLARIN İMZA YETKİSİ OLMAZ’
Basel standartlarını taşımayan kişilerin, bankalarda genel müdür, genel müdür yardımcısı veya imza yetkisini haiz görevli olarak çalıştırılamayacağını ifade eden BDDK, bu yönetmeliğe uygun olmayanların imza yetkilerinin kaldırıldığını aktardı. Kurumun açıklaması şöyle sürdü: “Ayrıca aynı maddeye göre kurum denetimleri sonucunda, bu kanun veya ilgili diğer mevzuat hükümlerini ihlâl ettikleri ve bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürdükleri tespit edildi. Haklarında kanunî kovuşturma talep edilen banka mensuplarının, imza yetkileri kurul kararı ile geçici olarak kaldırılacak ve bu kimseler kurulun izni olmadıkça imza yetkisini haiz personel olarak hiçbir bankada çalıştırılamayacaktır.”
HERHANGİ BİR BANKA BAŞVURU YAPMADI
Kurumu itham eden dedikodu mahiyetinde çıkan haber olduğunu ifade eden BDDK “Adı geçen kişiye yönelik olarak herhangi bir banka tarafından kurumumuza kanunun yukarıda yer verilen 25’inci maddesi kapsamında bir başvuruda bulunulmamıştır. Bu bağlamda, bahse konu asılsız habere ilişkin olarak tüm yasal haklarımız sonuna kadar kullanılacaktır. Zira söz konusu habere konu kişinin kendi kişisel menfaatleri için ortaya attığı dedikoduların ana dayanak yapılarak haberleştirilmesinin gazetecilikle uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır. Kurumumuzu itham edici mahiyette, gerçeğe aykırı ve dedikodu niteliğindeki ifadelere ilişkin olarak bankalarımızın ve ekonomimizin itibarını kırabilecek veya sektörümüze zarar verebilecek nitelikteki benzer yayınlar ve şahsi meseleleri için kurumumuzu itham eden kişi ve/veya kişiler hakkında bundan sonra da gerekli yasal yollara başvurulacağı tabiidir.”
TÜRKİYE’YE GRİ LİSTE UYARISI
G7 Mali Eylem Görev Gücü (FATF), Türkiye’nin, gelecek yıllarda kara para aklama ve terörizm finansmanı ile mücadelede ilerleme sağlamazsa ‘Pakistan, Moğolistan ve Yemen gibi gri listeye ekleneceği’ uyarısında bulundu. Raporda Türkiye’nin 11 kriterden 9’u karşılayamadığı ve bu alanlarda büyük ve temel iyileştirmelere ihtiyaç duyduğu belirtildi. Türkiye’nin terör zanlılarını takip ettiğini ancak savcıların terör finansmanı ve kara para aklamayla ilgili suçlamalara gereken önemi vermediği belirtilen raporda “Bu ihmal uluslararası terörist grupların finansçıları keşfetmek ve daha geniş ağ ve destek sistemini anlamak için ele geçen fırsatların kaçırılmasına sebep oluyor” ifadeleri kullanıldı. Amerikan Güvenlik Merkezi’nden Elizabeth Rosenberg bu sürecin her ülke için zor olduğunu belirterek “Bu durumun yabancı yatırımcıları ülkeye girmekten caydırabilir” değerlendirmesinde bulundu.
