Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Belçika’nın Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin Gazze’de ihlal edilmesine dayanan davaya müdahil olmak için resmi bildirim sunduğunu açıkladı.
UAD, Belçika’nın beyanını bugün Adalet Divanı Şartı’nın 63. maddesine dayanarak ilettiğini doğruladı. UAD Şartının 63. maddesi, bir davada bir sözleşmenin yorumlanması gündeme geldiğinde, o sözleşmeye taraf diğer devletlere “müdahil olma hakkı” tanıyor. Belçika’nın müdahilliğinin de bu çerçevede kayda geçtiği aktarıldı.
Belçika, müdahilliğin Soykırım Sözleşmesi’nin I ila VI. maddeleri üzerinde yoğunlaştığını, özellikle de II. madde kapsamında soykırıma “özel kasıt” bulunduğu yorumuna odaklandığını bildirdi.
Bildiride, askeri operasyonlar bağlamında işlenen eylemler söz konusu olduğunda soykırım niyetinin tespitini aşırı zorlaştıran ya da neredeyse imkansız hale getiren yorumlardan kaçınılması ve Sözleşme’ye uygun yeni bir yorum benimsenmesi gerektiği vurgulandı. Divan’dan, soykırım kastına ilişkin yüksek ispat eşiğinin daha geniş bir perspektifle değerlendirilmesi talep edildi.
Ayrıca metinde, askeri amaç taşıyan saldırıların da soykırım niyetiyle gerçekleştirilebileceği, özellikle çocukların ve diğer savunmasız kişilerin hedef alınmasının soykırım kastının ortaya konulmasına güçlü bir delil olarak katkı sunabileceği belirtildi.
UAD’nin, Belçika’nın müdahilliği konusunda Güney Afrika ve İsrail’i yazılı görüş sunmaya davet ettiği, bunun Divan İçtüzüğü’nün 83. maddesi uyarınca yapıldığı ifade edildi.
NE OLMUŞTU?
Güney Afrika, 29 Aralık 2023’te İsrail’i Gazze’de Filistinlilere yönelik eylemleri nedeniyle Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülükleri ihlal etmekle suçlayarak UAD’ye başvurmuştu. Divan, o tarihten bu yana İsrail’in soykırım fiillerini önlemek için adımlar atmasını isteyen bazı geçici tedbir kararlar vermişti. Ancak bu kararlar ve ABD Başkanı Donald Trump’ın ‘ateşkes’ planı, İsrail’i suç işlemekten henüz alıkoymuş değil.
