İsrail, katliam ve zorunlu göçle Gazze'nin demografik yapısını yıkıyor

İsrail, katliam ve zorunlu göçle Gazze'nin demografik yapısını yıkıyor

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de gerçekleştirdiği soykırımla sistematik olarak demografik yapıyı değiştirdiği belirtiliyor. Katliamlar sonucunda 2 bin 165 aile yok oldu, 2 milyon Filistinli zorla göç etti, 39 bin 384 çocuğun yetim, 14 bin 323 kadının ise dul kaldı. Gazze'de aile hayatı, toplumsal yaşam ve ekonomi çöktü.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten itibaren Gazze'ye yönelik gerçekleştirdiği hava saldırıları, sivilleri hedef alan saldırılar ve demografik yapıyı değiştirmeye yönelik çabaları, büyük bir eleştiri konusu oldu. İsrail, tonlarca bomba kullanarak gerçekleştirdiği saldırılarla çoğunluğu kadın ve çocuk olan 50 binden fazla sivili öldürdü, yüz binlerce kişiyi yerinden etti ve Gazze'nin nüfusunda büyük bir dönüşüm yarattı.

2 BİN 165 AİLE YOK OLDU

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, İsrail, Filistinli ailelere karşı 11 bin 850 katliam gerçekleştirdi; bu katliamlar sonucu 2 bin 165 aile tamamen yok olurken, 5 bin 64 aileden 9 bin 272 kişi yaşamını yitirdi. 365 bin konutun kullanılamaz hale gelmesiyle birlikte, 165 bin konut tamamen, 200 bin konut ise kısmen tahrip oldu. Bu süreçte, 2 milyon Filistinli yerinden edilerek evsiz kaldı.

Filistinli yetkililer, bu veriler ışığında yaptıkları değerlendirmelerde, İsrail'in Gazze'deki toplumsal ve demografik yapıyı değiştirmeyi hedeflediğini belirtti.

2 MİLYON FİLİSTİNLİ GÖÇ ETTİ

Hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, yaptığı açıklamada, savaşın etkisiyle Gazze'nin nüfus yapısında ve sayısında meydana gelen kalıcı değişikliklere dair bilgiler verdi. Sevabite, savaşın başlangıcından bu yana 2 milyon Filistinli'nin, Gazze içinde defalarca göç etmek zorunda kaldığını, bunun da özellikle kadınlar, çocuklar ve yaşlılar gibi toplumun en savunmasız kesimlerinde ciddi olumsuz etkiler yarattığını belirtti.

İsrail'in saldırıları sonucu 39 bin 384 çocuğun yetim, 14 bin 323 kadının ise dul kaldığını vurgulayan Sevabite, "Ailelerin hedef alınması ve binlerce ailenin tamamen yok olması, nüfustaki dengesizliklerin uzun vadeli ve kalıcı etkiler bırakmasına neden olacak" dedi.

AİLE HAYATI, TOPLUMSAL DÜZEN, EKONOMİ ÇÖKTÜ

Sevabite, yetim, öksüz ve dul sayısının artmasının yanı sıra, ailelerin geçimini sağlayan bireylerin hayatlarını kaybetmesi, 165 binden fazla konutun tamamen yıkılması ve halkın kitlesel olarak göç etmesiyle toplumsal yapının bozulduğunu, sosyal yükün ağırlaştığını, zaten çöküş noktasına gelmiş olan ekonominin iflas ettiğini ve işsizlik ile yoksulluğun zirveye ulaştığını ifade etti.

Gazze, savaş öncesindeki nüfus yapısından önemli ölçüde farklı bir hale geldi. Bazı bölgelerde nüfus yoğunluğu artarken, diğer yerler tamamen terk edildi. Bu değişiklik, temel hizmetler üzerinde ciddi baskılar oluşturdu; su, sanitasyon ve atık toplama sistemleri büyük zorluklarla karşılaştı ve 360 bin ton atık sokak ve caddelerde birikmeye başladı.

Yol, su, kanalizasyon, elektrik ve iletişim altyapılarının büyük ölçüde tahrip olması, sağlık ve ekolojik sistemin çökmesine, salgın hastalıkların yayılmasına ve çevresel krizlere yol açtı.

Sevabite, yıkımın yalnızca binaların, kamu kurumlarının ve altyapının yok edilmesiyle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda bölge sakinlerinin hayatta kalmak için gerekli en temel ihtiyaçlardan mahrum bırakılmalarının ve kitlesel olarak göçe zorlanmalarının yaşamlarını tamamen alt üst ettiğini vurguladı. "Bu durum, demografik bir değişimden daha fazlası; Filistin toplumunun kimliğini değiştiren ve sosyal temellerini sarsan bir süreç" diye ekledi.

İSRAİL DEMOGRAFİK DEĞİŞİM HEDEFLİYOR

Siyasi analist ve yazar Mustafa İbrahim, İsrail’in Filistinlileri göçe zorlayarak ve Gazze'deki varlığını minimum seviyeye indirerek uzun vadeli demografik değişim yaratmayı hedeflediğini ifade etti. İbrahim, "Bu göç, geçici bir durum değil, aksine Gazze'nin demografik yapısını değiştirme ve siyasi amaçlara ulaşma çabasıdır. İsrail, işgal altındaki topraklarda yaşayan 7 milyonu aşkın Filistinli nüfus nedeniyle demografik kaygılar taşımaktadır" dedi.

Filistinlilerin nüfus artışının, İsrail'in korumaya çalıştığı demografik yapıyı tehdit ettiğini belirten İbrahim, bu sebeple Tel Aviv yönetiminin, daha fazla Filistin toprağını kontrol altına almak istediğini ve bunun için 1948'den kalma yer değiştirme politikalarını hayata geçirdiğini söyledi. İbrahim, İsrail'in bu hedefe ulaşmak için, Filistinlilerin günlük yaşamlarını cehenneme çevirdiğini, onları krizlerle boğarak alternatif çözümler aramaya zorladığını vurguladı.

Siyasi analist İyad el-Kara ise İsrail’deki radikal sağın, Filistin göçünü bir gerçeklik haline getirmek için çeşitli politikalar uygulamaya başladığına dikkat çekti. Kara, "Zorla yerinden etme, İsrail'in Aksa Tufanı'ndan sonra stratejik bir tehdit haline gelen Gazze direnişine karşı kullandığı bir baskı aracıdır" dedi.

Kara, savaşın derhal sonlandırılması, sınırların açılması, yardımın Gazze'ye girmesi ve bölgenin yeniden inşasının sadece bir istek değil, aynı zamanda halkın hayatını kurtarmak ve Filistinlilerin yerinden edilmesine karşı duruşu pekiştirmek adına insani bir zorunluluk olduğunu belirtti.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN