Suriye hala barut fıçısı

Suriye hala barut fıçısı

Şam yönetimi ile YPG arasında ‘federal yapı’ anlaşmazlığı, ABD’nin merkeziyetçilik yönünde ağırlığını koymasına rağmen devam ederken, Dürziler ile Bedevi Arap kabileleri arasındaki çatışmalar ve bu gerilimi bahane eden İsrail’in Şam'ı bombalaması Suriye'de taşların henüz yerine oturmadığını, kırılgan yapının sürdüğünü gösterdi.

13 yıllık kanlı iç savaştan yeni çıkan Suriye’de iç barış çok kırılgan bir durumda. İsrail’in, Dürzi ve Arap aşiretleri arasındaki çatışmaları fırsat bilip Suriye’yi bombalaması ülkenin kolayca istikrarsızlığa düşmesi riskini gösterdi. Türkiye, ABD ve Körfez’in arabuluculuğu ve SDG’nin itidalli tavrıyla kriz yatışsa da geleceğe dair tedirginlik hakim.

GOLAN’DA DÜRZİ PROVOKASYONU

ürzi kenti Süveyda'da 13 Temmuz'da başlayan çatışmalara Suriye toprakları üzerinde hakimiyet planları olan İsrail müdahale etti. Karışıklığa müdahale için bölgeye giden Şam güçlerini bombaladı, ayaklanmaya destek için Golan'daki Dürzileri Süveyda'ya geçirdi. Cumhurbaşkanlığı binası ve Genelkurmay karargahı dahil Şam ve Dera'da onlarca yere bomba yağdırdı. Çatışmalar 'yeni iç savaş' korkusunu hortlatırken Türkiye, ABD ve Körfez ülkelerinin arabuluculuğuyla kriz büyümeden aşıldı.

screenshot-1-001

SÜVEYDA MİLİS GÜÇLERE BIRAKILDI

Gece saatlerinde ulusa seslenen Suriye Geçici Cumhurbaşkanı Ahmet Şara 'Süveyda’da güvenliği yerel güçlere ve dini şeyhlere devrediyoruz' diyerek bölgeden çekildiklerini açıkladı. Dürzilerin Suriye'nin asli bir parçası olduğunu belirtti. SDG komutanı Mazlum Abdi de 'Süveyda'dan yardım çağrısı var' dedi. Ardından 'Suriye intikamla değil diyalogla ayağa kalkacak' sözleriyle geri adım attı. İsrail provokasyonu boşa çıkarılsa da uzmanlar 'Yaşananlar ülkedeki kırılgan yapının sürdüğünü gösterdi' dedi.

ŞAM ASKERİ GÜÇLERİ SÜVEYDA’DAN ÇEKİLDİ

Arabulucu ülkelerin katkılarıyla çatışmaların son bulduğu Süveyda’dan Şam askeri güçleri çekildi. Ancak İsrail’in hakimiyetini güçlendirmek ve işgalini artırmak için Golan’daki Dürzileri Süveyda’ya geçirmeye devam ettiği belirtildi.

lmlm

SURİYE’DE KIRILGAN BARIŞ HALA TEHLİKEDE

Esad rejiminin 54 yıllık enkazı sonrası toparlanmaya çalışan Suriye’nin güneyinde bir süredir patlak veren Dürzi ve Arap aşiretleri arasındaki çatışmalar ülkedeki toplumsal fay hatlarının ne kadar kırılgan olduğunu gösterdi. Süveyda kentindeki Dürzi ağırlığı koruma bahanesiyle hem Golan işgalini meşrulaştırmaya çalışan hem de Suriye’nin içlerine yayılma hesabı yapan İsrail’in Şam ve diğer kentlerde hükümet binalarını vurması bunun somut örneği oldu.

İsrail’in saldırıları sonrası ABD önceki gece taraflar arasında anlaşma sağlandığını duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu korkunç duruma bu gece son verecek belirli adımlar konusunda anlaştık” açıklamasını yaptı. Şam hükümetine bağlı güçler de bu gelişme sonrası Süveyda’dan çekildi. Çekilme sonrası konuşan Suriye geçiş hükümeti lideri Ahmed eş Şara, bölgenin kontrolünün toplum liderlerine ve yerel gruplara bırakıldığını kaydetti. Şara, ülkenin Dürzi vatandaşlarına kötü muamele eden herkesin hesap vereceğini de söyledi. Suriye Sağlık Bakanlığı, Şam’daki saldırılarda üç kişinin öldüğünü, 34 kişinin yaralandığını duyurdu.

Yeni iç savaş korkularına yol açan çatışmalar Türkiye, ABD ve Körfez ülkelerinin arabuluculuğunda şimdilik fazla büyümeden aşıldı. Ancak İsrail provokasyonu boşa çıkarılsa da yaşananlar ülkedeki kırılgan yapının sürdüğünü gösterdi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, BM Genel Merkezi’nde yaptığı açıklamada, İsrail’in istikrarı tehdit eden politikalarına son vermesi gerektiğini vurgularken, terör örgütü YPG’yi de bölgedeki karışıklıktan faydalanmaya çalışmaması konusunda uyardı. Fidan, “Suriye’de tam da bu yaşanıyor. İsrail’in saldırganlığı, Suriye halkının büyük bedeller ödeyerek elde ettiği kırılgan barışı tehdit ediyor.” diye konuştu. Saldırıların bölgedeki “etnik fay hatlarını derinleştirdiğini” söyleyen Fidan, “Artık hepimiz için açık olmalı; İsrail barış istemiyor. İsrail istikrar istemiyor.” şeklinde konuştu. Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Abdi, Süveyda’da yaşanan saldırılara ilişkin yaptığı açıklamada, Suriye’nin intikamla değil, barış ve diyalogla ayağa kalkabileceğini söyledi.

BEDEVİ ARAPLAR GÖNDERİLİYOR DÜRZİLER DÖNÜYOR

Suriye’nin Süveyda ilinde yerel silahlı gruplar, çok sayıda Bedevi Arap aileyi silah zoruyla yerlerinden çıkarmaya başlarken, pek çok aile de evlerinden ayrılıyor. İsrail güçleri, yakınlarını ziyaret etmek için İsrail’de bulunan Dürzilerin Suriye’deki köylerine dönmelerine izin verdi.

BİR KRİZ DAHA ATLATILDI AMA…

Görünen o ki yeni Suriye’nin siyasi istikrarına ve toprak bütünlüğüne yönelik bir kriz daha Amerika ve Türkiye’nin diplomatik müdahalesi ve arabulucuğuyla atlatıldı. Bedevi kabileleriyle Dürzi milisleri arasında çıkan çatışmalar ve İsrail’in pervasız müdahaleleri sona erdi. Ancak ne çatışmaların bir daha tırmanmayacağının ne de Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunacağının garantisi var. Her şeyden önce 13 yıllık savaştan çıkan, her anlamıyla parçalanmış, savaş koşullarına uyum sağlamış bir ülkeyi bir arada tutmak kolay değil. Ama ondan daha önemlisi de İsrail’in Suriye toprakları üstünde gözü olması, kurulan düzen işler hale gelmeden, Amerika başta olmak üzere diğer önemli aktörler ülkenin istikrarının garantörü haline dönüşmeden Suriye’nin güneyini kontrolü altına almak istemesi. Benim görebildiğim kadarıyla İsrail, Suriye üstünden Türkiye ile de bir kriz çıkarıp Amerika’nın kendi yanında -askeri tabii ki değil- yer almasını, mümkünse yaptırımlara maruz kalmasını hedefliyor. Türkiye ise İsrail saldırganlığına karşı cepheyi genişletmeyi, diplomatik çabaları yoğunlaştırmayı seçiyor. Ve bence doğru olanı yapıyor. Ankara bu siyasetini sürdürse, sabırlı olursa İsrail’in tuzağına düşmez, hatta Dürzilerle İsrail arasındaki kırılgan bağların kopartılmasında etkin bir rol dahi oynayabilir. Bence bizim yapmamız gereken sağduyuyu korumak, Süveyda’dakine benzer olayların olmaması için çalışmak, AB’ye ve ABD’ye Suriye’nin istikrarının kendileri açısından da önemli olduğunu hatırlatmak.

SORUN SÜRÜYOR SADECE PANSUMAN YAPILDI

Suriye’de bir sorun var ortada. Ateşkesin sağlanması iyi bir şey, ölümler durdu ve olaylar daha fazla tırmanmadan önüne geçildi. Ama bu bir nevi pansuman, sorunun esasını çözmek gerekiyor. Dürzilerin birtakım talepleri var anlaşılan. Öbür tarafta Kürtlerin talepleri var. Sahil bölgesinde Alevi nüfusun da talepleri var. Bu sorunu toptan çözmeden bu tür krizler, olaylar önümüzdeki dönemde de tekrar yaşanabilir. Nasıl çözülür derseniz, o da çok büyük bir sorun. Bir taraftan Suriye’nin merkezi bir idari sistemle yönetilmesi, öbür taraftan azınlıkların yaşadığı bölgelere özyönetim otonom statüsü verilerek yönetilmesi var. Ülkenin toprak bütünlüğünü koruyarak farklı dinlere, aidiyetlere mensup grupların nasıl yaşayabileceklerine dair konuşulması gerekiyor. Öbür taraftan dışarıdan müdahalelere çok açık bir ülke burası. İsrail özellikle son derece istikrar bozucu bir rol oynuyor. İsrail bugün kendine göre bir çevre-güvenlik düzenlemesi yapma peşinde. Suriye’nin ileride kendisine tehdit teşkil etmeyecek bir küçüklükte bırakılmasını istiyor. Bu da kaosu artırıp istikrarsızlığı pekiştiriyor. Esad’ın gidip Şara yönetiminin gelmesi, krizin sona erdiği anlamına gelmiyor. Ben bunu “Krizin bir aşaması sona erdi, öbür evresine geçildi” şeklinde okuyorum.

YORUMLAR (5)
5 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN