Türkiye ekonomisinin en büyük paradokslarından biri olan "yüksek işsizliğe rağmen işverenlerin eleman bulamaması" sorununa Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun'dan net bir analiz geldi. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla konuya açıklık getiren Erdursun, sorunun "iş beğenmemek" olmadığını, temelinde yetersiz ücretler ve ağır çalışma koşullarının yattığını 5 kritik maddede özetledi.
İŞTE O 5 KRİTİK NEDEN
Özgür Erdursun'a göre, işverenlerin eleman bulmakta zorlanmasının ve işsizliğin aynı anda yüksek seyretmesinin temel nedenleri şunlar:
- Ücretler Geçim İçin Yetersiz: Asgari ücretin 22.104 TL olduğu bir ortamda, özellikle büyükşehirlerde kiraların 15-20 bin TL seviyelerine ulaşması, çalışanları zor durumda bırakıyor. Erdursun, "İnsanlar düşük ücretle ağır koşullarda çalışmayı mantıklı görmüyor," diyerek asıl sorunun geçim sıkıntısı olduğunun altını çizdi.
- Nitelik Uyuşmazlığı: İşverenler genellikle belirli bir vasfa sahip ara eleman arayışındayken, iş arayanların önemli bir kısmı bu niteliklere sahip değil ya da beklentileri farklı. Bu durum, arz ve talep arasında bir uyumsuzluk yaratıyor.
- Ağır Çalışma Koşulları: Düzensiz ve uzun vardiya saatleri, karşılığı ödenmeyen fazla mesailer ve genel olarak iş güvencesinin zayıf olması, birçok işi adaylar için cazip olmaktan çıkarıyor.
- Kayıt Dışı ve Göçmen İşgücü: Bazı işverenlerin maliyetleri düşürmek amacıyla daha ucuza ve güvencesiz çalıştırabildikleri kayıt dışı veya göçmen işgücünü tercih etmesi, yerli işgücünün bu sektörlerden çekilmesine neden oluyor.
- Geniş İşsizlik Gerçeği: Erdursun, TÜİK'in açıkladığı dar tanımlı işsizlik oranının %8,6 olmasına rağmen, iş aramaktan umudunu kesenleri ve eksik çalışanları da içeren geniş tanımlı işsizliğin (atıl işgücü oranı) %32,9 gibi korkutucu bir seviyede olduğuna dikkat çekti.
SORUN "İŞ BEĞENMEME" DEĞİL, "GEÇİNEMEME"
Özgür Erdursun, analizini şu çarpıcı tespitle noktaladı: "İş var ama teklif edilen ücret ve koşullar, çalışanların beklentileriyle uyuşmuyor. Sorun 'iş beğenmeme' değil, emeğin değeri ile geçim arasındaki uçurum."
