Otomotiv dünyasının en büyük oyuncularından biri olan Stellantis, geleceğin teknolojisi olarak görülen otonom sürüş yarışından çekilme sinyali verdi. Reuters'ın sektördeki üç farklı kaynağa dayandırdığı habere göre şirket, kendi bünyesinde yürüttüğü Seviye 3 otonom sürüş teknolojisi geliştirme faaliyetlerini sonlandırma kararı aldı. Bu hamle, elektrikli araç pazarında rakiplerine kıyasla yavaş kalmakla eleştirilen şirketin, bir başka kritik alanda daha geri adım atması olarak yorumlanıyor.

TANITIMI YAPILAN TEKNOLOJİ RAFA KALKTI
Stellantis, bu yılın başlarında STLA AutoDrive 1.0 adını verdiği ilk Seviye 3 otonom sistemini büyük umutlarla tanıtmıştı. Bu teknoloji, belirli otoyol koşullarında saatte 60 kilometre hıza kadar sürücünün ellerini direksiyondan ve gözlerini yoldan ayırmasına olanak tanıyordu. Hatta şirket, sürücülerin bu esnada film izleyebileceğini veya e-postalarını kontrol edebileceğini iddia etmiş ve bu sistemle donatılmış bir Jeep Wagoneer S'in otoyolda kendi kendine ilerlediği tanıtım videoları yayınlamıştı. Ancak gelen son bilgiler, bu iddialı projenin artık rafa kaldırıldığını gösteriyor.

Dev markalar yarışta! Hangi segment zirveye çıktı? İşte 2. el otomobil pazarının trendleri…
Sadece elektrikle 200 km! Volvo'nun yeni hibrit SUV'u XC70 tanıtıldı: İşte özellikleri!
41 yıllık vefa hikayesi: İş kurmak için sattığı ilk otomobilini hurdalıkta bulup restore ettirdi
KISA VADELİ ÇÖZÜM, UZUN VADELİ RİSK
Şirketin yeni stratejisi, otonom sürüş teknolojilerini kendi içinde geliştirmek yerine bu alanda uzmanlaşmış dış tedarikçilerden satın almak üzerine kurulu. Bu yaklaşım, kısa vadede milyarlarca dolarlık araştırma-geliştirme maliyetinden tasarruf sağlasa da, uzun vadede önemli dezavantajlar yaratma potansiyeli taşıyor. ADAS sistemlerini kendi bünyesinde geliştiren üreticiler; teknoloji üzerinde tam kontrol sağlayarak güncellemeleri daha hızlı sunabiliyor ve donanım-yazılım entegrasyonunu çok daha verimli bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Stellantis'in bu kontrolü kaybetmesi, gelecekte rekabet gücünü olumsuz etkileyebilir.

OTONOM SÜRÜŞ SEKTÖRÜ ZORLU BİR DÖNEMDE
Stellantis'in kararı, otonom sürüş teknolojilerinin geliştirilmesinin ne kadar maliyetli ve zorlu olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Otomobil üreticileri, halihazırda elektrikli araç dönüşümü için milyarlarca dolar harcarken, henüz kârlı bir gelir modeline dönüşmemiş otonom sistemler için ek kaynak ayırmakta zorlanıyor. Daha önce 2020'de Uber'in robotaksi planlarını iptal etmesi ve geçen yıl General Motors'un (GM) bir kaza sonrası Cruise operasyonlarını durdurması, sektördeki genel zorluğun birer kanıtı. Bu gelişmeler, Stellantis'in aldığı kararın şirketi GM, Ford ve Tesla gibi rakiplerinin gerisinde bırakabileceği endişelerini artırıyor.

